..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Þahin bakýþlý, ahu gözlü, þirin davranýþlý ve tatlý sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Ýtiraflar > Kâmuran Esen




1 Kasým 2002
Ben Birazcýk Deli miyim?  
Kâmuran Esen
Ýyi düþünün ve son kararýnýzý verin: Ben “birazcýk” deli miyim?


:GFIB:
Þöyle bir düþünüyorum da, zaman zaman tuhaf davranýþlar gösteriyorum galiba. Ne “ galiba ” sý caným, tuhaf davranýþlar gösterdiðimden eminim. Eðri oturup, doðru konuþmak gerekirse yani. Sonra kýnýyor ve sorguluyorum kendimi: ” Neden böyle yapýyorum ben? ” Ve soruyorum kendime: ” Yoksa ben birazcýk deli miyim? ”

Gösterdiðim acayip davranýþlardan örnekler vereyim de siz karar verin birazcýk deli olup olmadýðýma. Alýn iþte çok taze bir örnek. Hani televizyonda sýcak haberler vardýr ya, onlardan biri gibi: Daha iki gün önce pikniðe gittik ablamlarla, arkadaþlarla. Güzel bir piknikti. Çok güzel vakit geçirdik. Pikniðe, eniþtemin halasý olan bir haným da geldi yeðenleriyle. Hani “ Aðzýndan bal damlýyor.” derler ya, öylesine tatlý dilli biri. Zaman zaman ona tesadüf ediyorum ablamlarda. Az-çok tanýdýðým biri yani.

Neyse, akþamdan sonra piknikten döndük. Ýþte her akþam yaptýðýmýz þeyleri yaptým. Televizyon izledim biraz. Kitap okudum, sonra birþeyler karaladým þiir niyetine, falan. Saat onikiye gelmeden yattým. Yorulmuþum piknikte. Zaten pikniklerin yorgunluðu, eðlencesinden daha fazla.Özellikle bayanlar için.

Yattým ama, neden bilmem bir müddet uyuyamadým. Uyumaya çalýþýrken geçirdiðim günü düþündüm; “ Piknikte þöyle yaptýk, böyle yaptýk, þu þöyle demiþti, bu böyle demiþti .” gibi. Derken, eniþtemin halasýnýn ne hoþ bir kadýn olduðunu düþündüm. Sesi kulaðýma gelir gibi oldu. Mýsýr patlar gibi çýtýr çýtýr konuþan bir kadýn. Neydi kadýnýn adý, o an hatýrlayamadým. Ama iyi biliyorum caným, az sonra hatýrlarým. Düþündüm düþündüm, hatýrlayamadým. Allahallah ! Baþka þeyler düþünmek istiyorum olmuyor; aklým gidiyor, kadýnýn aklýnda takýlýp kalýyor. Neydi... Neydi.... Neydi kadýnýn adý...? Tüh ! Bir türlü çýkartamýyorum.

Hemen hemen tüm yakýnlarýmýn telefon numaralarýný, hatta arabalarýnýn plakalarýný bile ezbere bilirim.Ezberlemek içim özel bir çaba harcamam da, nasýlsa yine aklýmda kalýr. Belki inanmayacaksýnýz ama, bayram kartý yazarken bile pek adres defteri kullanmam. Onlarca þiiri ezbere okuyabilirim. Hafýzam çok kuvvetli yani. Ama bu kadýnýn adýný hatýrlayamýyorum. Düþünürken uykum iyice kaçtý. Saat oldu mu gecenin bir’i.

Bu durumlarda uyguladýðým bir yöntem var. Alfabenin ilk harfinden baþlar, sýradaki harfle baþlayan bildiðim bütün isimleri içimden söylerim. Alfabenin son harfine kadar gelirim. Genelde baþarýlý olurum. O gece de öyle yaptým. A’dan Z’ye kadar, sýradaki harfle baþlayan bütün isimleri düþündüm. Yok! Hiç biri deðil. Hay Allah ! Neydi bu kadýnýn adý ? Sonra tekrar alfabenin ilk harfine geldim, yirmidokuz harfi yeni baþtan taradým. Öffff ! Yine hatýrlayamadým. Aslýnda isminin baþ harfini hatýrlasam, iþim daha kolay olacak. Fakat kadýnýn ismine dair hiçbir ipucu yok elimde. Erken bir saat olsa ablama telefon edip; “ Halanýzýn adý neydi? ” diye soracaðým. Ama vakit gecenin bir yarýsý, herkes uykuda diye vazgeçtim.

Kadýncaðýzýn adý dilimin ucunda ama, aðzýmdan çýkmýyor bir türlü. Yalnýz, isminin son hecesi.....yet, ...met gibi bir þey; ya da bana öyle geliyor. Düþün düþün düþün.... Mefharet deðil, Müveddet deðil, Azimet deðil, Mürüvvet deðil, Numayen de deðil, Reþadet hiç deðil. Fakat bunlara benzer bir isim olacaktý, eminim. ” Sabah ola hay’rola, yarýn sabah ablama telefon eder, sorarým.” Dedim. Ama bu yüzden iki saat uyuyamadým. Bir yandan da sordum kendime; “ Bir isim için bu kadar düþünülür mü ! Yoksa ben acaba birazcýk deli miyim? ” diye.

Ertesi sabah kalkar kalkmaz ablama telefon etmeyi ihmal etmedim. Hem de sabahýn köründe. “ Neydi sizin halanýn adý? Dün piknikteki? “ der demez; uyku þaþkýnlýðýyla yanýtladý: “ Müeyyeeeeeet !....” Sonra sesi birden meraklý bir hal aldý. “ N’olmuþ, halama bir þey mi olmuþ yoksa ? ” dedi....Sonra anlattým ne olduðunu, daha doðrusu hiçbir þey olmadýðýný...Kýsacasý, halanýn adý meðer Müeyyet’miþ... “ Ah Müeyyet Hala ah ! Bana birkaç saat uyku borcun var. Nerden bulmuþlar bu ismi sana! ” diye söylendim içimden. Neyse, öðrendim ya ! Oh ! Çok þükür ! Nasýl rahatladým, anlatamam.

Böyle þeyler oluyor ara sýra, hatta sýk sýk. Bir seferinde de biriyle telefonla konuþuyordum. Bir ara gözüm televizyona gitti. Bir Türk filmi vardý tv’de. Filmde de genelde kötü adamý oynayan bir sinema sanatçýsý. Onlarca filmini izledim bugüne kadar. Neydi bu aktörün adý, neydi ? Ýsim kafama takýlýnca, telefonda ne dinlediklerimi tam anlayabildim ne doðru dürüst konuþabildim. Aklým, aktörün isminde. Ve telefonu kapattým. Gözümü tv’ye diktim. Bir yandan aktörü izliyorum, bir yandan ismini düþünüyorum.Yine A harfinden baþladým, son harfe kadar geldim. Düþün düþün düþün, hatýrlayamýyorum. Ýþi gücü býrakýp; sýrf aktörün adýný belki hatýrlayabilirim diye, neredeyse filmin tamamýný izledim. Baþka konuya vermek istiyorum dikkatimi, olmuyor. Ama hatýrlayamadým.

O günlerde bir sürü tv dergisi vardý evde. Bir gazetenin eki olarak veriliyordu. Evde ne kadar eski tv dergisi varsa hepsini çýkardým. Bütün dergilerin tv programlarýndaki Türk Filmlerinin tanýtýmýna baktým. Aktörün ismini görsem, hemen hatýrlayacaðým çünkü. Onlarca dergiyi, belki o aktörün ismine rastlarým diye tek tek inceledim. Hiçbir filmde bu adamýn adý yok. Sinirlerim bozuldu düþünmekten. Baþýma aðrýlar girdi.Neydi bu aktörün adý, neydi?

Günlerce, aklýma geldikçe bu aktörün adýný düþündüm durdum.Temizlik yaparken, çamaþýr ütülerken, duþ alýrken..... Kenan Pars deðil, Hayati Hamzaoðlu deðil, Erol Taþ deðil, Bilal Ýnci deðil. Hatýrlamak ne mümkün ! Baþkalarýna sormaya da utanýyorum. Ne demezler insana ! Yemek tarifi sormayacaðým ki, bir oyuncunun adýný soracaðým. Eþime, kýzýma, bildikleri bütün aktörlerin isimlerini saydýrdým. O aktörden baþka herkesin adýný söylediler ama benim istediðim aktörü söylemediler. Beni bu dertten kurtarmak için, durup durup “.......mýydý? ” diyorlar, “ Hayýýýýýýýr! ” diye baðýrýyorum kýzgýn kýzgýn. Bir isim için günlerce düþünülür mü ? Ben düþündüm.......Ve yine ayný soruyu sordum kendime: Ben birazcýk deli miyim?

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Eþim ve kýzým konuyu çoktan unuttular. Ýkide bir bana “ Hatýrlayamadýðýn sinema sanatçýsý ....mýydý? ” demekten çoktan vazgeçtiler. Derken bir gün televizyon ekranýnda bir filmin oyuncularýnýn isimleri geçerken, bu aktörün adýna rastladým. Olamaz !...” Muzaffer Temaaaaa ! ” diye haykýrdým olanca sesimle. Eþim þaþýrdý; ” N’oldu Kâmuran? ” dedi hayretle. Altýn bulmuþ gibi sevindim...Sonra yine ayný soruyu sordum kendime: ” Ben birazcýk deli miyim? ”.... Hep de “ birazcýk mý ” diye soruyorum. Çünkü tam deli olmak istemiyorum. Öte yandan; “ Bu kadarcýk þey yaptým diye deli olunur mu hiç ! ” diye teselli ediyorum kendimi.

Sadece bu kadar deðil tabi yaptýklarým. Alýn bir tane daha: Geçenlerde tam uykuya dalmak üzereydim. Loþ odanýn duvarýna iliþtirilen raftaki kitaplar gözüme gitti. Yarý aydýnlýkta, kitaplarýn adý okunmuyor. Okumaya çalýþýrken gözlerimin zorlandýðýný hissediyorum. Kitabýn, karanlýkta görebildiðim bir- iki harfinden yola çýkarak adýný söylemeye çalýþýyorum. Adýný söylediðim kitabýn yazarýný söylüyorum arkasýndan da. Eziyete bakýn hele ! Kitabýn adý, yazarýnýn adý.... Olacak þey mi bu ! Kendi kendimi imtihan ediyorum gece yarýsý.

Derken, atasözleri ile ilgili kitabý zorla seçebildim. Kitabý derleyen yazarýn adýný söyledim içimden:Ragýp Soysal....... Güzeeel ! Yani sýnav iyi gidiyor þimdilik. Bu kez de kitaptaki yüzlerce atasözü geldi aklýma. Bu kitapta okuduðum çok ilginç, ilk kez okuduðum bir atasözü vardý. Çok gülmüþtüm.Yine baþladým gülümsemeye. Daha atasözünün ne olduðunu içimden geçirmeden gülüyorum...Keyifli keyifli gülümserken, bu atasözünün ne olduðu sorusu geldi aklýma. Gülümsemem hemen durdu, yüzüm gerildi. Aklýmda caným, hatta dilimin ucunda. Söyleyeceðim ama, sanki aðzýmda dilim dönmüyor. Durun hele, birazcýk düþüneyim...Düþündüm, hatýrlayamadým. Bildiðim tüm atasözlerini, ilk kelimesinin baþ harfine göre alfabetik sýraya koydum. Hepsini sýradan geçirdim. Bir kez daha baþa döndüm, sona geldim, yine hatýrlayamadým. Uykum kaçmýþtý zaten, þimdi sinirlerim bozuldu bir de . Uyuyabilirsen uyu.

Eþimi uyandýrýrým korkusuyla usulca kalktým yataktan. Atasözleri kitabýný elime aldým; hýrsýz gibi ayak uçlarýma basa basa salona çýktým. Gecenin bir yarýsýnda. Sanki yarýn sýnava girecekmiþim gibi.... Bir gören olsa ne demez ! Eþimin bile görmesini istemiyorum. O beni, aklý baþýnda biri sanýyor, zavallý!...Kitabýn geliþigüzel bir sayfasýný açtým. ” Þansým varsa, bu sayfadadýr aradýðým atasözü, tesadüf ya ! ” Dedim. Ama yok. Ayný þekilde onlarca sayfa açtým, okudum, bulamadým! Her atasözü var, benim aradýðým söz yok.Yorulmadým, devam ettim.

Sanýyorum en az bir saat sonra , aklýma gelmeyen atasözünü buldum. Bir sevinçle birkaç kez okudum atasözünü: “ Bir çocuðun kýrk ebesi olursa; ya kör doðar, ya topal.”.....Sonra içim rahatlamýþ olarak yataðýma döndüm. Tam uykuya dalacaðým, bu kez de malum soru geldi aklýma: ” Ben birazcýk deli miyim? Ya da halk diliyle söyleyeyim : ” Yoksa ben týrlak mýyým? ” Hemen arkasýndan teselli etim kendimi: ” Yok caným! Daha neler! “ dedim.” Bu kadarcýk þey için insan deli ya da týrlak mý olur! ....... Olur olur.... Yok, olmaz olmaz.” saçmalýklarýný fýsýldaya fýsýldaya uykuya daldým.

Durun, daha bitmedi anlatacaðým saçmalýklar. Bir gece, saat yarýma geliyordu. O anda dinlediðim bir þarký, baþka bir þarkýyý çaðrýþtýrdý bana. Hangi þarkýydý ?......Hangi þarkýydý ? Yok ! Hatýrlayamýyorum. Hatýrlayamadýðým bu þarký o yýl ; “ Yýlýn En Sevilen On Þarkýsý ” listesine girmiþti. Ablamla beraberdik. Düþündük, düþündük, hatýrlayamadýk þarkýyý. Sözleri “ yapma, etme.......” gibi falandý. Bursa’da oturan çok sevdiðimiz ve bizi anlayacaðýndan emin olduðumuz bir yakýnýmýza telefon ettik, gecenin o geç saatinde. Þarkýnýn adýný sorduk. ( Þimdi; “ Siz ailecek böyle misiniz? ” dediðinizi duyar gibi oluyorum.) Ve telefon sayesinde þarkýmýza kavuþtuk. Ýkimiz birden þarkýyý söylemeye baþladýk:

“ Gel, gönlümü yerden yere vurma güzel, ne olursun !
Gül dururken dikenleri ,derme güzel, ne olursun ! ”

Bir seferinde de, kendi kendime “ Deyim bulma “ oyunu oynadým gece yarýsý. Ýtiraf edeyim, bunu arada bir yapýyorum. Uyuyamadýðým zamanlarda, koyun sayacaðýma bu oyunu oynuyorum. Bence çok eðitici, öðretici bir oyun. Þöyle : Bir harf veriyorum kendime ve bu harfle baþlayan deyimleri söylüyorum, bazen de atasözlerini. Öyle bir- iki tane deðil, onlarca hem de. Hatta daha da ileri gidiyorum bazen. ” Eðer .... harfiyle baþlayan onbeþ tane deyim bulursan, çok istediðin iþte falanca hayalin gerçekleþecek.” diyorum kendime. Eðer olmasýný istediðim þey benim için çok önemliyse, bulmam gerek deyim sayýsýný yirmiye falan çýkarýyorum. Ýþimi kendim zorlaþtýrýyorum yani.

Allahtan, istediðim sayýda buluyorum genelde. O zaman seviniyorum. Tam sevinirken ayný soru geliyor aklýma: ” Ben birazcýk deli miyim?...Sonra; “ Yok caným! Bunu da nereden çýkardýn! Senin yaptýðýn delilik deðil, beyin cimnastiði.” diyorum. ( Hani atalarýmýz demiþler ya; “ Akýllarý pazara çýkarmýþlar, herkes kendi aklýný satýn almýþ.” diye, aynen onun gibi.)

Arkasýndan, beyin cimnastiði ile ilgili okuduklarým geliyor aklýma : ” Beyin cimnastiði yapanlar, yaþlýlýk dönemlerinde hafýza kaybýna uðramazlar ” Yaaaaa ! Ne güze l!.....Ýþte o zaman rahatlýyorum. Ben hiç hafýza kaybýna uðramayacaðým, yaptýðým bu saçmalýklar sayesinde......Sonra aklýma gelen bir þeyle irkiliyorum: Ýyi de; çok iyi bildiðim isimleri, deyimleri, atasözlerini neden hatýrlayamýyorum bazen ? Yoksa, çoktan mý baþlamýþ bende hafýza kaybý ?

Çok sevdiðimiz bir dost aile vardý Mudurnu’da. O ailede de bir Hatice Teyzemiz.....Ýnsanlarýn gösterdiði bazý acayip davranýþlardan söz ettiðimizde, þöyle derdi: “ Kýzým! Yetmiþiki çeþit delilik varmýþ. Her evin de bir delisi olurmuþ. Ama herkes kendi delisini kendisi bilirmiþ.”......Þimdi, o teyzenin sözleri yankýlanýyor kulaklarýmda. Yine ayný soru geliyor aklýma: ” Ben birazcýk deli miyim ? Bizim evin delisi de ben miyim?...... Ve benim deliliðim acaba hangi tür? ”

Sizin de böyle davranýþlar gösterdiðiniz oluyor mu, bilmiyorum. Üstelik ben, gösterdiðim acayip davranýþlarýmdan sadece birkaç örnek verdim. Bunlara benzer yaptýðým öyle çok acayiplikler ( Belki de gerçekten beyin cimnastiðidir.) var ki !....... Söyleyin Allah aþkýnýza; ben birazcýk (!) deli miyim? Yoksa benim gösterdiðim acayip davranýþlarý sizler de gösteriyor musunuz?..........Ýyi düþünün ve son kararýnýzý verin: Ben “ birazcýk ” deli miyim?


Kasým / 2002



.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Delilik
Gönderen: Zümrüt Mimoza / , Türkiye
14 Ocak 2013
Yazdýklarýnýzý neredeyse kahkahayla okudum diyebilirim. Çünkü bu yaptýklarýnýzýn neredeyse hepsini ben de yapýyorum. Sizin gibi "deli"lere bir kiþi daha eklendi diyebilirsiniz. Çok hoþ, sürüklenerek okunan bir yazýydý. Tebrik ederim. Sevgiler.

:: ...
Gönderen: melike / Diyarbakýr/Türkiye
28 Haziran 2006
son dönemlerde insanlarýn kendini deli diye lanse etmeleri çok moda ve sizde bu modaya kaptýrmýþsýnýz kendinizi.sanki deli olunca kitlelerden farklý bir birey olacaksýnýz.hayýr degil emin olun degil çünkü artýk herkes deli oldugunu savunuyor.anlatýklarýnýz herkesin baþýna gelen þeyler bunlarý çok abartýlý bir dille anlatmýþsýnýz.mesela ben sabah saat 8 de dersim olmasýna ve korkunç uykum olmasýna ragmen sabahýn ilk ýþýklarýna kadar satanistlerin cennete gitme ihtimali var mý diye düþünüp durdum...þimdi ben deli miyim ?hayýr kitlelerin içinde kitlenin bir parçasýyým daha fazlasý degil.

:: ben öyleyim:)
Gönderen: Meltem Anbar / Ýstanbul
24 Mart 2004
Yazýnýz son derece keyifliydi ve anlatýmýnýz da çok güzel. Yaptýklarýnýzý ben de yapýyorum. Ayrýca yapan bir sürü de insan tanýyorum. Arkadaþlarla Ankara-Ýstanbul arasý telefon trafiklerimiz meþhurdur bu konular üzerine; "ya...'nýn yazarý kimdi?", "...'i kim söylüyordu?", "hani okuldayken kafede hep ...'de oturan bi çocuk vardý onun adý neydi?" böyle uzar gider bu. Daha dün akþam bir arkadaþýmla otururken bir baþka arkadaþýn kardeþinin adýný unuttuk diye dört kiþiye telefon ettik ancak bulduk kýzýn adýný. Bu delilik emaresiyse hepimiz biraz deliyiz. Hrm ne sakýncasý var ki deli olmanýn. Hayatýn eðlencesi nerede akýlý uslu olunca? Hatta ben artýk sormuyorum kendime, kesin deli olduðuma kanaat getireli çok oldu ama baþka nedenlerim de var benim. Böylesi daha iyi aslýnda, taþý biz atalým akýllýlar çýkarmaya uðraþsýn. Hem sizin de dediðiniz gibi bunamayacaðýz nasýlsa. Saygýlar.

:: Aman hocam yapmayýn !!!!!
Gönderen: Nells / Ýstanbul
7 Kasým 2002
Selam Hocam :))))) Yazýnýzý büyük bir keyif içinde okudum :)) Ben hep demiþimdir ,siz olduðu gibi olan birisiniz...Kiþiliðini farklý gösterme güdünüz olmadý hiç ...Hani derlerya içi dýþý bir diye ,bence bu söz sizin için söylenmiþ :) Siz asla "Birazcýk Deli" deðilsiniz ..Her insanýn baþýnda gelebilecek olaðan þey bunlar ki inanýn yanlýz deðilsiniz :)))))))))Öpüyorum caným hocam ellerinizden :) Sevgi ile kalýn

:: Çok
Gönderen: Nida Karaçizmeli / Ýstanbul
6 Kasým 2002
"Bizim evde çok" Ýnanýn çok güzel. Babýnda kafa yemenin, Týrlatýk geziyoruz... Eskiden hortlaklar vardý. Her gece yarýsý uyandýðýmda, cümbur cemmat týrlakýz. Elini sallasan deiye deðiyor. Öðrendim. Bindik bir alamete, gidiyoruz kýyamete. ... Mevlam hak getire. Saygýlar cümlenize. Nuri Bey; Yine þairsiniz.

:: Hmmmm... (Düþünüyorum)
Gönderen: M. Sinan Gür / Ýstanbul
3 Kasým 2002
Deli olan deliliðini bilmez. O yüzden korkulacak bir þey yok... Ama... Estaðfurullah aynen dediðiniz gibi demektir aslýnda. :) Bindik bir alamete, \'Gidiyoruz Kýyamete diye\' biter ve haydi bakalým, Allah sonumuzu hayýr etsin anlamýnda kullanýlýr. :)

:: Estaðfurullah
Gönderen: Mehmet SEÇKÝN / Ýstanbul
3 Kasým 2002
Yazýnýzý okurken keyif aldým. Size bu sýfat olmaz.... Kaleminize saðlýk. Saygýlar.

:: Saat 02, þarkýnýn deva mý neydi...
Gönderen: Nida Karaçizmeli / Ýstanbul
2 Kasým 2002
Ýlk baþlarda deli olmadýðýnýza kanaat getirdim. Normal dedim, kendimce. Sizin ki, bir kuruntudan ibaret diye, geçirdim aklýmdan. Baktým dilimde bir þarký; “ Gel, gönlümü yerden yere vurma güzel, ne olursun! Gül dururken , dikenleri derme güzel, ne olursun!” Ýþte o an duygularýnýzý anladým. Ama durun, yazýnýz bitmemiþ. Bir diðeri, bir baþkasý… Kararýmý verdim siz, sizin evin delisi deðilsiniz kesinlikle. Siz, Ýz’in delisisiniz. Þaka bir yana, gecenin birinde hangi deli beni güldürebilirdi ki. Hadi bakalým bir atasözü geldi aklýma, say koyunlarý. “Bindik bir alamete” onun gibi bir þeydi. Neydi? Abidin’e saygýlar. Ve beni tüm here raðmen güldürdüðünüz için teþekkürler. Atasözünü hatýrlarsanýz, beklerim Saygýlar. Mutlu kalýn.

:: Bizim evde çok
Gönderen: Elçin / Aydın
2 Kasým 2002
Öncelikle estafurullah diyeceğim sorunuza karşılık. Ama bu sözcüğün anlamını henüz çözemedim. Ayrıca bu benimde kendime sık, sık sorduğum bir soru ve karşılaştığım bir sorun. Bir gece kalkıp annemle babamı kara,kara düşünürken buldum. Sorun Aydemir Akbaş\' tı :) Evet annem uyuyamammış adını hatırlayamadığı için. "Ay anne" demiştim. Sonra bir gün ben annemi kaldırdım uykusundan, uykusuzluğum yüzünden. Beni uyutmayanda Rahmetli Esmeray dı Gecenin bir vakti, "gel teskere, gel teskere bitsin bu hasret" sarkısını söyledim. Annem "ESMERAY git yat" dedi. Yattım yine uyuyamadım. Acaba ben deliriyor muydum? Geçenlerde bir gün ortaokulda ki sınıf listemizi numara ve isimlere göre düşünmeye başladım. Biz 54 kişilik bir sınıftık. her birini hatırlamam mümkün değildi saydığımı birdaha saydığımı anladım. Gece yarısı sınıfın şemasını çizip kim kimin yanında oturuyordu onları yazdım, çizdim. Bir geceyide uykusuz bitirdim. Benim 2 ablam var onlarında çoktur böyle hikayeleri. Bizim ailede mi bi şey var dersiniz. Çok güzel anlatımınızla 02/11/2002 günü sabahı yüzümü güldürdünüz. Beni de düşündürdünüz. Siz bizim için ne dersiniz? Ben de sizin için aynısını düşündüm. Bence normaliz ama aramızda kalsın sanırım biraz fazla zekilikten oluyor bunalar.. Sevgiler. Kâmuran -Hocam- dedim müsadenizle.. Elçin

:: Bir deli''den
Gönderen: Nuri CAN / Nijmegen / HOLLANDA
2 Kasým 2002
Sevgili Esenbel hocam, Yazýlarýnýzda, kaleminiz esenyel, serin bir nefes gibi hafif duruyor beyaz kaðýtlarýn üzerinde. Tüller, tüyler ve tüllerden nakýþ nakýþ kanat diker sözcüklerden meleklere ve onlarýn kýmsesiz kalmýþ yoksul çocuklarýna... Bazen billurdan bir damla gözyaþý olup dökülür çimenlerin üzerine yeþersin diye boynu bükük çiçekler, bazen ince bir dalga olur kahkahalara boðar denizleri, bazen þimþek olur gürler sesiniz karanlýk bulutlara... Ve mümkün mü sesinizi kaleminizi sevmemek Saygýdeðer hocam.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýtiraflar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüðü / Pehlivan Tefrikasý Gibi Bir Ürya Gördüm
Elli Yaþýma Doðru Hayatýma Giren Erkek
Sen misin Vitamin Haplarýný Çiçeklerine Veren!
Öldüðümü Farzettim
Hayatýmý Yazacak Biri Çýksa
Sen Yanýmda Olmalýydýn
Ben Bir Yalancýyým!
Yýllardan Alamadýðým Ýntikamý, Bir Çarþaftan Nasýl Aldým!
Vitamin Haplarýmý Çiçeklerime Verdim
Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüðü / Gençlik Kirez Mevsimi Gibi

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Güzel Dilimiz Türkçe
Kýzým Sen Avukat Ol!
Atatürk'e Mektup
Ýstanbul Sizin Olsun
Öðretmenler Günü
Mudurnu'da Bir Günlük Gezi
Yeðenime Yaptýðým Peynirli Börek Tarifi
Biþim Efde Heykes Bi Asayip...
Kaybedecek Hiçbirþeyi Olmayana / Ölüm...
Caný Sýkýlmak Nasýl Birþey?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dönüþü Olmayan Gidiþ [Þiir]
Seni Özlemenin Kitabýný Yazabilirim [Þiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Þiir]
Ýþte Gidiyorsun [Þiir]
Gelseydin Eðer [Þiir]
Ne Zaman Seni Düþünsem [Þiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Þiir]
Çek Beni Ýçine Bir Nefeste [Þiir]
Sýðýnacaðým Baþka Yürek Yok [Þiir]
Uykularýnda Sev Beni [Þiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdýklarýmý okuyucularla paylaþmak amacýyla buraya gönderiyorum. Yýllardýr, yerel bir gazeteye haftalýk köþe yazýyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalýþýyorum. Yayýmlanmýþ Kitaplarým: -Þiirlerle Öyküler - þiir / Milli Eðitim Bakanlýðý Öðretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumaðý - þiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlýðý Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalým Uðurcuðum- deneme , aný / --Senfoni Yayýnlarý ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüðü - Baskýya hazýrlanýyor

Etkilendiði Yazarlar:
Okuduðum her yazardan veya yazýdan etkilenirim. Bende bir etki býrakmayacak, herhangi bir þey öðretmeyecek bir yazý düþünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.