..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Deðiþim dýþýnda hiçbir þey sürekli deðildir. -Heraklitos
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Erotik > Kemal Yavuz




12 Aðustos 2011
Temizlikçi (Devam Ediyor)  
Kemal Yavuz
Hiç kimseden korkmazdý, kafasý bozuk kadýnlardan korktuðu kadar. Hiç kimseden kaçmazdý, hesap soran kadýnlardan kaçtýðý kadar. Adam kadýný önce kullandýðýný, sonra salladýðýný, en sonunda da ondan kurtulduðunu düþünmüþtü. Ne de olsa birkaç gün çalan telefon nihayet susmuþ, herkes kendi yoluna gitmiþti. En azýndan o öyle sanmýþtý. Ta ki


:CJFA:
Bölüm I

Masanýn sadece yarýsýný sildi. Sadece kendi önündeki yarýsýný. Masa üzerindeki eþyalarýný kaldýrmaya üþenmiþ, her zamanki umursamazlýðýyla eþyalarý ileriye ötelemiþ, kalan boþluðu ýslak peçete ile silivermiþti. Rahmetli annesi olsa en az iki kez, pimpirikli dul babasý ise üç dört kez bezi katlayýp katlayýp siler, tüm masayý tertemiz yaparlardý. Böyle sorumluluk sahibi bir ailenin kalpazan lakaplý oðluydu o. Masanýn hemen yanýndaki camý evden çýkarken açýk býrakýp, akþam eve geldiðinde evin aðýr kokusundan kurtulmayý ümit ederdi. Evdeki küflü hava biraz hafifler ama masanýn üzerindeki o mikron mikron tozlar arttýkça artardý. Ne zamanki bilgisayarýnýn faresi ahþap üzerinde gezinirken çýtýr çýtýr takýlmaya baþlardý tozlara, o da masanýn kullandýðý kadarýný siliverirdi. Masanýn biraz ilerisinde duran içki þiþesi ise bu temizlikten nasibini alamaz, komþusu olan kaðýt yýðýnlarý, birkaç kitap ve yapýlmayý bekleyen puzzle parçalarý ile tozlu hayatýna devam ederdi. Ta ki temizlikçi kadýn ayýn ilk haftasý eve gelene kadar bu bekleyiþ sürerdi. Ýlk baþlarda en azýndan ayda bir pýrýl pýrýl oluyoruz diyerek teselli bulurlardý masanýn sakinleri. Ama bir gün adam temizlikçiyi de ayartýp, kadýncaðýz vaktinin yarýsýný ev sahibine ayýrmaya baþlayýnca, masanýn da temizliði aksamaya baþlamýþ, ilerleyen günlerde temizlikçi kadýn sadece ev sahibinin bakýmý için eve gidip gelir olmuþtu. Temizlikçi temizlikçi olmaktan çýkýnca baþka bir temizlikçi bulmak þart olmuþ ama gözü açýlan adam artýk daha da güzel bir temizlikçi aradýðý için de, aranan bulunamamýþ ve evin temizliði adamýn insafýna kalmýþtý.

Temizlikçinin adýný düþündü, zar zor hatýrladý. Çünkü ona ismiyle pek hitap etmemiþti. Gerçi temizlikçi de dememiþti ama hayatýmýzda hakikaten bazý insanlar vardýr ki onlara ne isimleriyle, ne de meslekleri ya da ünvanlarýyla hitap ederiz. Aslýnda hiç hitap etmemeyi tercih ederiz, pek de farkýnda olmadan. Ne kadar enteresan dedi içinden, þu modern toplum düzeninde pek çok mesleðe yeni yeni isimler yamamýþýz da temizlikçileri düþünmemiþiz. Kapýcýlar; apartman görevlisi, sekreterler; asistan, ibnelerin bir kýsmý gay, sakatlar; engelli, muhasebeciler; finansçý, personelciler ise insan kaynakçý olmuþ ama temizlikçiler terfi edememiþler bir fýrsatýný bulup. Gerçi kadýn iken bayanlýða, emekçi iken mavi yakalýlýða, devrimciyken ulusalcýlýða gerileyenler de vardý yýllar zarfýnda, buna da þükür demeliydi belki.

Sonra temizlikçinin hiç görmediði kocasý geldi aklýna. Hani karýsýný kollamak için tanýmadýðý evlere temizliðe göndermeyen kocasý. Haklýymýþ adam dedi içinden. Ama kendi de pek üstelememiþti, bu sefer hakkýný yememek lazýmdý bizimkinin. Ýþyerinde yanýnda gidip ilk teklif ettiðinde, kocam izin vermiyor komþularýn dýþýndaki yerlere demiþti kadýn. Tam konu kapanacakken, “ama ben bir fýrsatýný bulup gelirim temizliðe” diyerek, kapanan konuyu tekrar açmýþtý kadýn. Adam ise açýlan þeyin sadece bir konu deðil, yeni bir maceranýn baþlangýcý olduðunu anlamýþtý. Zaten anladýðý için þu anda yeni bir temizlikçi aramakla meþgüldü ya. Adam karýsýný sevmekte miydi, bilmesine imkan yoktu ama kadýnýn kocasýný sevdiðine þüphe yoktu. Ýlk seviþmelerinde kadýnýn gözlerinde gördüðü yaþlar þahitti erkeðini sevdiðine. Ama bizim kart zampara ile para için beraber olmadýðý da aþikardý. Ayný parayý iþ yaparak da alýyordu zaten. Üstelik iliþkileri öteki boyuta terfi edince kadýn para almayý da reddetmiþ, adam bazen zorla eline birþeyler tutuþturur olmuþtu. Kýsacasý maddi olarak pek bir faydasý yoktu adamýn kadýna. Bilakis tehlike, stres, endiþe ile tanýþmýþtý mazbut temizlikçimiz. Adamýn pek de kafa yormadýðý bir nedenden ötürü gidip geliyordu kadýn bu eve. Belki de kafa yormaya deðerdi ama bu iþlere çok kafa yormak adamýn yataktaki performansýný etkiliyor, en olmadýk anda aklýna alakasýz düþünceler gidip geliyordu. En iyisi aný yaþamak, en az çabayla en fazla hazzý almaya bakmaktý. Tozlu masa ve üzerindeki arkadaþlarý dertlensinlerdi, nice olacak hallerine.

Bölüm II
Ýlerleyen günlerde, üstelik tam da kadýn ile geçirdiði keyifli anlarýn hayalini kurarken telefonu çaldý. Arayan temizlikçiydi. Tekrar tekrar çaldý telefon. Sonra, birkaç dakika sonra tekrar çalmaya baþladý. Yine açmadý telefonu. Halbuki belki de tam da bu anda telefonu açmasý içindi, kadýnýn adam için bugüne kadar yaptýklarý. Belki de kafa yormayýp, koy götüne rahvan dediði anlardý, telefonun çalma nedeni. Telefonu açtýðýnda anlam kazanacaktý belki de tüm yaþananlar. Sebep sonuç iliþkisinin sonucu belliydi belli olmasýna ama sebep anlatýlacaktý belki de telefonun öbür ucundan. Ýþte bu yüzden, tam da bu yüzden açmadý namussuz herif telefonu. Çaldý, çaldý ve de hala çaldý telefon. Elzem zamanlarda çalacak kadar çok çaldý üçüncüsünde. Yine açmadý. Ne telefonu eline alýp Yes tuþuna basacak kadar cesareti vardý, ne de No tuþuna basacak kadar delikanlýlýðý.

Haberi öncesinde almýþtý iþyerinde. Kadýnýn iþten çýkarýlma nedeni görünürde amirine saygýsýzlýk, iþi sallama, çene çalma, arazi olma gibi bilindik nedenlerdi. Daha derin istihbarat ise, temizlik þefinin kadýný çok kereler sýkýþtýrdýðý ama amacýna ulaþamadýðý yönündeydi. Ýþyerlerinde tacize uðrayan pek çok kadýn, iþini kaybetmeme korkusuyla bunu hasýraltý eder, eðer biraz becerikliyse, oyalama taktikleriyle istemediði adama vermeden iþine devam ederdi. Vermenin nimetlerinden faydalanmak isteyenler içinse hayat daha kolay ve güvenceliydi. Temizlikçi ise daha dürüst çýkmýþ ve biraz da ayný iþyerindeki koskoca müdüre güvenerek amirine postayý koymuþ ve kendini kapý önünde bulmuþtu. Þimdi müdürün kendisinden beklenen, forsunu kullanarak kadýný iþe geri almasý ve olayý mutlu sonla bitirmesiydi. Kadýnýn pencerinden olay basitti. Bir telefon, ufak bir fýrça kadýnýn iþini hallederdi. Yaþanmýþ bunca fantezi, bunca bedelsiz hizmetin bir karþýlýðý olmalýydý.

Gerçi bugünleri düþünerek aylarca yatýrým yapmýþ sayýlmazdý adama. Biraz tipinden hoþlanmýþ, þivesiz konuþmasýna, kendisini fazla hýrpalamamasýna, hanýmefendiymiþ gibi davranmasýna tav olmuþtu. Yataktaki performansý kocasýnýnkine pek bir üstünlük saðlamasa da, kibar kibar becerilmek hoþuna gitmiþti kadýnýn. Uzun zamandan beri bir adamýn karþýsýnda kendi kendine soyunmuþ, kocasýnýn elbiselerini parçalarcasýna kendisine saldýrmasýndan farklý bir muamele görmüþtü. Biraz kendinde de suç vardý tabi. Kaçamak yaptýklarý bir gün adamýn altýndayken anlatmýþtý; bütün gün evde oturup kendisini bekleyen iþsiz kocasýna her gece yüz vermez, adamýn hayvanlýðýnýn acýsýný onu böyle süründürerek alýrdý. Ama adam bekledikçe azar, azdýkça hayvanlaþýr, beklenen gün geldiðinde kadýna yine hoyrat yine aceleyle yaklaþýrdý. Kýsýr döngü böyle devam eder, ne alan ne de veren memnun olurdu bu iþten.

Kahramanýmýz ise bu iþe pek þaþýrmamýþtý. Bugüne kadar nice hanýmefendilere hayvan gibi, nice mahalle karýlarýna da beyefendi gibi yaklaþarak on puaný hep kapmýþtý. Olmayana özlem, kadýnlarýn zaafýydý herhalde. Mastýrlý, doktoralý kocalarýnýn nazik ellerinden býkan kadýnlar da, ekmeðini hoyrat elleriyle kazanýp, o elleri yatakta da torna tezgahýndaymýþ gibi kullanan adamlarýn karýlarý da hep ayný þeyi istiyorlardý: Bir farklý temas, bir farklý fýsýltý. Hikayemizin aþaðýlýk kahramanýnýn verdiði de buydu kadýnlara: Bir farklýlýk.

Telefonun ucundaki kadýn üçüncü aramanýn sonunda ümidini kesti. Ýþyerinin tenha bir yerinde yanýna yanaþýp, akþama ara beni diyen, sonra daha akþam olmadan kadýný arayýp sýkýþtýran adam bir anda ulaþýlamaz olmuþtu. Amirinin amiriyle ayný yataða girmesine raðmen, iþyerine girmeyi becerememiþti bugün. Kapýdaki güvenlik görevlisi kendisini içeri almayýp, geri dönmesi için kalkan ilk servise binebileceðini söylemiþti. Bu son servis hizmeti þirkettendi, kýyaktý yani ona. Biletini tek yönlü kesmiþlerdi...

Bölüm III
Kaçamak için vakti sýnýrlýydý. Koca her gün ayný saatte evde bekler, beþ on dakika gecikince kýyameti koparýrdý. Kýyameti kopardýðý günlerin gecesinde avucunu yalardý yatakta ama gündüz attýðý fýrçalar ile karýnýn geceki soðukluðu arasýndaki baðlantýyý yýllardýr hala kuramamýþtý. Sadece haftanýn iki günü, kadýnýn þehrin giriþindeki fýrýndan ucuz ekmek almak için servisten erken indiði günlerde iki ya da üç çeyrek saat geç gelmesine izin vardý. Uyuþuk koca bu iþi gündüzden yapmaz, karýsýnýn birkaç günlük ekmeði, en ucuz yerden alýp getirmesini beklerdi. Kadýnýn evine yakýn oturan kahramanýmýz fýrýnýn yeni müþterisi olmuþtu böylelikle. Ekmekler kadýn eve gelmeden alýnýp, kaçamak evinin giriþine hazýr halde koyuluyordu. Bu alýþveriþ çifte baþbaþa bir yarým saat kazandýrýyor, alelacele zili çalan kadýn, koþarcasýna üç kat yukarý çýkýp, eve girer girmez önce büyük ekmek poþetini kontrol ediyordu. Poþet yerinde ise geri sayým baþlýyor, soyunma, giyinme ve bir sigara içimini çýkardýðýnýzda geriye onbeþ dakikalýk net seviþme zamaný kalýyordu.

Hayatýnda ilk defa bir erkek organýný bu evde öpmüþtü. Kocasýnýn kendisine yýllardýr yaptýramadýðý þeye ev sahibi ikinci buluþmada ikna etmiþti kendisini. Gerçi kendisinden beklenen, kafasýný bacaklarýnýn arasýna bastýran zamparanýn aletini yalayýp yutmasýydý ama diþ fýrçalarken bile midesi bulanan kadýn isteneni yapamamýþ, sadece adamýn gösterdiði yerleri öpmekle yetinmiþti. Evet, hiçbir açýk saçýk filmde göremeyeceðiniz masumlukla kadýn adamýnkini ufak dudak hareketleriyle öpüyor ve her seferinde býkmadan “ben ilk defa öpüyorum bunu” diyordu. Sanki bir tanýdýkla vedalaþýrken yanaklarýnda öper gibi öpüyordu adamýnkini. Ve nedense profesyonel emicilerin yaptýklarýndan daha çok tahrik ediyordu adamý bu öpücükler.

Ýþin en komik yaný ise, kadýnýn yine her öpücük seansý sýrasýnda “sen çýlgýnsýn” demesiydi adama. Kadýn kendi yaptýklarýný deðil, adamý çýlgýn bulmaktaydý nedense. “Kocanýnkini de al aðzýna, o da çýlgýn olsun” dedi bir gün kadýna. Hayýr yanlýþ söylemiþti, kadýn düzeltti hemen, o aðzýna almýyordu, öpüyordu sadece. Üstelik kocasý çýlgýn olamayacak kadar benziyordu kadýna. Kendisine benzeyen biri çýlgýn olamazdý onun için. Bu yüzden çýlgýn olmak zamparaya kalmýþtý yine. Birlikte ne yapsalar çýlgýn olan oydu, masum olan ise kadýn.

Memeleri dýþarýdan görünenin yarýsý kadardý. Kaskatý sütyen çýktýðýnda geriye avuç içlerini doldurmayan ama uçlarý sanki kalemtraþla açýlmýþçasýna sivri, huni þeklindeki memeçikleri kalýyordu. Genelde doðuran kadýnlara has bir koyu ton vardý uçlarýnda. Memelerini de pek elletmemekle övünürdü kadýn. Kendine bakmakla, kendini saklamayý biraz birbirine karýþtýrmýþlýðý vardý sanki. Ama zamparaya ellemek, çekiþtirmek, emmek ve biraz da diþlemek serbestti. Sanki topraðýn altýnda yýllarca saklanmýþ ve onu bekleyen bir hazineydi kadýnýn vücudu. Ýki göðsünü yanlardan yakalayýp, elleriyle bastýrarak vücudunun ortasýnda birleþtirdiðinde iki ucu birden ayný anda aðzýna alýr, onlarý diþlerinin arasýnda ezerek seviþmeye baþlardý. Memeleri ufak olduðu için mutlaka bir tanesi aðzýndan dýþarý fýrlar ama adam memeyi tutarak kibarca aðzýna doðru çeker, tekrar dudaklarýna yerleþtirirdi. Sýkýþlýk seviþme süresinin önemli bir kýsmý adamýn kadýnýn göðüslerini emmesi ile geçerdi. Adam bir keresinde kadýnýn göðüslerini emdirirken boþaldýðýný hissetmiþ ama merakýný yenerek hiçbir kadýna sormadýðý bu soruyu bu sefer de sormamýþtý.

Karþýlýklý öpücük ve emiþlerden sonra kadýn ve adam her zamanki gibi yeterince sert ve ýslak olurlardý. Kadýnýn kendini koruma güdüsünün farkýnda olan adam genelde altta kalýr, kadýnýn kontrolü eline almasýna izin verirdi. Minyon ve atletik bir yapýsý olduðu için kadýn boþalana kadar yorulmaz, ama yüz yüze, ama sýrtý adama dönük olarak bacaklarýnýn arasýndaki organýn üzerinde zýplardý. Bir keresinde tempoyu iyice artýran kadýn ritmik gitgeller esnasýnda havadayken adamýn penisinden ayrýlmýþ, tam aþaðý inerken de penisin kalçalarýnýn arasýndaki deliði zorlamasýna engel olamamýþtý. Ters iliþki gerçekleþmemiþ ama bir gün gerçekleþirse ne tür hazlarýn kendisini beklediði konusunda fikir sahibi olmuþtu. Zaten adamýn gündemindeydi konu. Birkaç kez þaka yollu konuþulmuþ, kadýnýn kestirip atmasý sonucu adamýn hafýzasýnda beklemeye alýnmýþtý. “Vay be” dedi kadýn aylar sonra, telefonu üçüncü kez çaldýrýrken: “Biz neredeyse kumbarayý bozduracaktýk adam için, telefonlara çýkmaz oldu pezevenk”


Bölüm 4
Hiç kimseden korkmazdý, kafasý bozuk kadýnlardan korktuðu kadar. Hiç kimseden kaçmazdý, hesap soran kadýnlardan kaçtýðý kadar. Adam kadýný önce kullandýðýný, sonra salladýðýný, en sonunda da ondan kurtulduðunu düþünmüþtü. Ne de olsa birkaç gün çalan telefon nihayet susmuþ, herkes kendi yoluna gitmiþti. En azýndan o öyle sanmýþtý. Ta ki bir sabah þirket kapýsýna arabasýný yanaþtýrýp, içeri girmeye hazýrlanýrken güvenlik görevlisi kendisine “Kemal Bey, ziyaretçiniz var” diyene kadar. Sabah sabah kim gelirdi ki personel müdürünü ziyarete? Belki hissettiðinden, belki de korktuðundan soramadý görevliye kimdir diye. Arabasýný yavaþça içeri sokarken saðdaki çay salonuna çevirdi kafasýný. Ýyice yavaþlattý arabayý, iyice çevirdi kafasýný. Camdan yansýma yapsa da ýþýk, içerideki bekleþen adamlarýn arasýndan hemen ayýrt etti kadýnýn silüetini. Cama en yakýn masaya oturan kadýn sinirli sinirli elindeki bardaðý karýþtýrmakta, giren çýkan araçlarý kolaçan etmekteydi. Aniden gaza bastý adam ve hýzla otoparka ilerletti arabayý. Ýndiði yerden çay ocaðý gözükmemekteydi. Þu anda en güvenli yer odasýydý muhtemelen. Allahtan içeri almamýþlardý kadýný.

Adam bir gün günahlarýyla yüzleþeceðini bilmekteydi, hatta o günü de beklemekteydi ama bu zaman ve bu mekan hiç aklýndan geçmemiþti. Þimdi olmamalý diye geçirdi içinden. Onun hayal gücü daha uçuk kaçýk bir senaryo hazýrlamýþtý kendisine. Bir hayali vardý. Bazen hayal, bazen de kabus gibi gelirdi kendisine bu. Kapýsý çalardý bir gün. Evinin kapýsý. Ama iþyerinin kapýsý hiç çalmamýþtý hayallerinde. Kapýyý açardý adam. Her nedense evde yalnýz olurdu adam. Çoluk çocuksuz yalnýz bir adam olarak beklerdi günahlarýný evinde. Açtýðý kapýnýn ardýnda onlarca çocuk belirirdi. Deðiþik deðiþik çocuklar. Kýzlý erkekli. Siyahlý beyazlý. Kýsacýk çekik gözlüsü, boylu poslu esmeri, kývýrcýðý, pýrasa saçlýsý. Hepsi kapýda bekleþirlerdi. Adam da ilk defa gördüðü bu çocuklarý sanki tanýr da beklermiþcesine içeri buyur ederdi. Sonra içlerinden en büyükleri –muhtemel yirmi yaþlarýnda olmalý- “bizler senin çocuklarýnýzýz baba” derdi. Ne çok görmüþtü bu rüyayý, ne çok ürkmüþ ama ne kadar da tebessüm etmiþti ardýndan. Ýlginç olmalýydý hesaplaþma dediðin, çarpýcý olmalýydý insanýn günahlarý ve canlý olmalýydý onlarýn sonuçlarý.

Ama içinde bulunduðu durum kendisi için deðil, baþkalarý için ilginç olmaya adaydý. Hayat beni þaþýrtacaðýna, baþkalarýnýn þaþkýnlýklarýna figüran yapacak dedi içinden. Üstelik zampara karizmasý denen birþey vardý hayatta. En boktan anýnda bile takdir görmek isterdi hemcinslerinden. Yakalanmaya deðecek bi karý olsaydý bari temizlikçi. Eski bir yerli filmin ünlü diyaloðuydu: “Yaptým ama sor bakalým bi kere, neden yaptým diye?” Filmin zayýf ahlaklý kahramaný bunu sorup dururdu maðdur ettiklerine her yakalandýðýnda. Kadýný düþündü bir an. Sorsalar neden yaptýn diye, gösterecek birþey yoktu ortada. Zaten kadýndan baðýmsýzdý tüm bu yaptýklarý. Öznesi de nesnesi de kendisiydi yaþadýklarýnýn. Kadýnýn adý var kendi yoktu onun hikayelerinde.

Kaçýþ yoktu yüzleþmeden. Durumu yönetemezse, iþinden gücünden olma ihtimali bile vardý. Telefonla çay ocaðýndaki görevliyi aradý ve þirketin eski temizlikçisini odasýna göndermelerini söyledi. Bu arada camdan otoparka bakarak genel müdürün arabasýný aradý gözleri. Henüz gelmemiþti. Eþek kadar adam da olsa týrstýðý birileri hep olmuþtu hayatýnda. Saatine baktý, kadýný ikna edip paketlemek için az vakti vardý. Keþke daha erken gelseymiþim diye geçirdi içinden. Böyle kriz durumlarýnda kafasýnda önceden plan geliþtirmez, olayýn geliþine göre spontane davranýrdý. Bir zamanlar bu hikayeye baþlamaya ikna ettiði kadýný, hikayeyi bitirmeye de ikna edebildi pek ala. Kadýnýn evli olmasý da bir avantajdý. Onun da çizgileri vardý aþamayacaðý. Kadýnýn dakikasýnda odaya girmesinden, koþar adýmlarla geldiðini tahmin etmiþti. Tokalaþtýlar. Adam kadýný masasýnýn karþýsýndaki iki koltuktan birine oturttu. Kendisi de masaya yönelmek yerine önce kapýyý kapattý ve sonra diðer koltuða geçti. Birkaç klasik giriþ cümlesinden sonra can alýcý sorularý öfkeyle yöneltti kadýn. Neden iþten atýlmýþtý? Neden telefonlarý açýlmamýþtý? Ýþini kaybetmeyi hak edecek ne yapmýþtý kadýn?



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn erotik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Orospu
Papatya

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Teyze


Kemal Yavuz kimdir?

Şimdilik yaşadıklarımı, bunlar bitince yaşayacaklarımı, en sonunda ise kimsenin yaşayamayacaklarını anlatacağım. Henüz yolun başında, acemi bir yazıcıyım.

Etkilendiði Yazarlar:
Bu tarzda yazı yazmaya, Mor 19 romanını okuyunca karar verdim. Hem etkilendim, hem de daha derinleştirilebilir mi diye düşündüm.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.