Ölümden sonra yeni birþeylerin olduðu konusunda umutluyum. -Platon |
|
||||||||||
|
diyordu, Mustafa Kemal Atatürk 1931’de Konya gezisi sýrasýnda. Þüphesiz bu dönemler ülkemiz için zor zamanlardý. Ama þimdi, ülkemiz, eksiklerimiz olmakla birlikte oldukça güzel mesafeler almýþtýr, müzecilik noktasýnda. Müze kelimesi, dilimize eski Yunanca ‘Mouseion’ sözcüðünden bozularak geçmiþ olup ‘Musa’larýn (ilham perilerinin) yaþadýðý yer veya bilim tapýnaðý’ anlamýna gelmektedir. Ancak günümüzde müzeler, kültür-sanat içerikli çeþitli eserleri, toplumun hizmetinde, tarih ve bilim bakýmýndan teþhir eden, inceleyen, deðerlendiren ve halkýn eðitimi için koruyup sergileyen, kâr düþüncesinden uzak sürekliliði olan kurumlardýr. Kiþilerin servet ve itibar sahibi olmak istemeleri, güzel eþyalarý saklama ve biriktirme duygusu, müzelerin kurulmasýný tetikleyen unsurlardan bir kaçýdýr. Batýda, XVIII. yüzyýlda kurulmuþ olan müzeler daha sonralarý halka açýlmaya baþlamýþtýr. Louvre Müzesi (Fransa), British Museum (Ýngiltere) ve Berlin Müzesi, Batý’daki önemli ve ünlü müzelerdir. Türk müzeciliði Aya Ýrini Kilisesi’nde çeþitli hediyeler ve silahlarýn 1846’da teþhiri ile birlikte baþlamýþtýr. 1871’de ‘Müzeyi Hümayun’ kurulmuþ ve 1881 yýlýnda müze müdürlüðüne Osman Hamdi Bey getirilmiþtir. Bilimsel kazý yapan ilk Türk arkeoloðu olan Osman Hamdi Bey, Adýyaman (Nemrut Daðý)’da ve Lübnan (Sayda)’da çýkan eserler baþta olmak üzere diðer Osmanlý vilayetlerinde yaptýðý çalýþmalarla keþfettiði eserleri Ýstanbul’a taþýmýþtýr. 1944 yýlýnda, müzelerimizin baðlý bulunduðu kurum olan Anýtlar ve Müzeler Genel Müdürlüðü yapýlandýrýlmaya baþlanmýþtýr. 1950 yýlýndan itibaren de Türkiye’mizde müzeler geliþmeye baþlamýþ ve günümüzde, ülkemizde üç yüz yirmi kadar müze bulunmaktadýr. *** Bölgemizde, Ereðli ve Amasra Arkeoloji Müzeleri ile Çanakçýlar Seramik A.Þ. Müzesi, bölge insanýmýzýn bilinçlenmesi noktasýnda önemli görevler üstlenmektedir. Þüphesiz müzeler, insanýmýz ve sanatçýlar için ilham kaynaðý olan mekânlardýr. Bölgemizdeki müze sayýsý ne kadar fazla bir þekilde artarsa, insanýmýzýn da o nispette kültürel hayatýnda deðiþiklikler oluþturacaðý bir gerçektir. Bir müze kurulabilmesi için, Kültür Varlýklarý ve Müzeler Genel Müdürlüðü’ne 2863 sayýlý yasanýn 26. maddesi uyarýnca resmi olarak, müracaat edilebilir: ‘Bakanlýklar, kamu kurum ve kuruluþlarý, gerçek ve tüzel kiþilerle vakýflar, Kültür ve Turizm Bakanlýðý’ndan izin almak þartýyla kendi hizmet konularýnýn veya amaçlarýnýn gerçekleþtirilmesi için her çeþit kültür varlýðýndan oluþan koleksiyonlar meydana getirebilir ve müzeler kurabilir.’ Her þeyden önce, Devrek’te kurulacak bir müze; · bölgede milli þuurun þekillenmesinde ve artmasýnda çok önemli bir rol oynayacaktýr. Çünkü müzeler ulusun kültür gücünün sembolleridir. · Ýnsanýmýzda, toplumsal deðerlerin artmasýna · ve kendi toplumunu, kültürünü ve tarihini daha iyi tanýmasýna yardýmcý olacaktýr. · Halkýn boþ zamanlarýný görerek, gezerek ve öðrenerek deðerlendirmesine katký saðlayacaktýr. Özellikle Devrek’in Milli Mücadele yýllarýnda oynadýðý rol çok önemlidir. Devrek’imiz bu noktada Abdullah Sabri Efendiler, Muharrem Beyler, Hüseyin Baþocakcýlar ve daha nice vatan evladý yetiþtirmiþtir. Kurulacak müzenin etnografya salonunda bölgemizin Ýstiklal Savaþý ve Milli Mücadele seksiyonunda tüm bu kahramanlarýn mücadelesi ve onlarýn bizlere intikal ettirdiði eþyalar sergilenecektir. Hatta kurulacak müzede, bir Rüþtü Onur seksiyonu da unutulmamalýdýr. Dünyaca ünlü olan bastonumuzun, daha kiren aðacýndan ilk ham halinden son aþamasýna kadar geçirdiði evrelerin gösterildiði, sergilendiði bir salon herhalde müzenin en ihtiþamlý bölümlerinden biri olacaktýr. Yine Devrek’imizin yakýn geçmiþinde ekonomisinde ve kültür hayatýnda önemli rol oynamýþ tüm etnografik malzeme yanýnda Devrek köy ekmeðinin ve Devrek cevizli helvasýnýn, Devrek simidinin yapýlýþ evrelerinin sergilenmesi ziyaretçileri etkileyecek kýsýmlardan biri olacaktýr. Devrek’in folklor, halk sanatý ve gelenekleri noktasýnda bu örnekleri çoðaltmamýz mümkündür… Þüphesiz müzenin diðer can alýcý kýsmý ise arkeoloji seksiyonu olacaktýr. Ne yazýk ki halkýmýzýn bilinçsizce davranýþlarý yüzünden, Devrek ve çevresinden bulunmuþ olan tarihi eserlerimiz tahrip edilmektedir. Halkýmýzýn Devrek’te kurulacak müze müdürlüðünün bilinçlendirme çalýþmalarýyla, bölgedeki tarihi eserler, müzeye satýn alma ya da hibe yoluyla kazandýrýlabilecektir. Yine bölgede yapýlacak bir arkeolojik kazý ile de keþfedilen eserler en güzel bir þekilde müzede sergilenecektir. ü Devrek, Zonguldak Bölgesi’ndeki en eski yerleþim birimi yani medeniyetin ilk filizlendiði yerdir. Bu konuda, ileriki haftalarda detaylý bilgiler yazacaðým. Durumun böyle olmasý, Devrek’i, arkeolojik açýdan oldukça deðerli ve önemli kýlmaktadýr. Peki, Devrek’te inþa edilecek müze binasý nasýl olmalýdýr? Bilindiði üzere bundan yirmi, otuz yýl önce Devrek’imizde çok güzel geleneksel mimari ile yapýlmýþ, ahþap, bir, iki ya da üç katlý evlerimiz vardý. Ancak inþaat sektörünün ilerlemesi ile bölgemizdeki bu evler müteahhitler ve yöre insanýmýzýn elleriyle ne yazýk ki bilinçsizce betonarme apartmanlara dönüþtürüldü. Þimdi, Devrek’te böyle ahþap yapýlar belki bir, iki tane kaldý. Dolayýsýyla müze binasý, eski Devrek’i tüm ihtiþamýyla yansýtacak ve geleneksel mimari ölçülerine uygun bir yapý olmalýdýr. *** Sözün özü; Zamana dokunan sýmsýcak, öðretici, eðitici yapýlardýr, müzeler… Ýnsanoðlunun vücuda getirdiklerini zaman tünelinde izlemek, hissetmek, duygulanmak ve heyecanlanmaktýr, müzeler… Gizemli dünyalara, hislere dokunmak ve kapýlmaktýr, müzeler... Devrek’te bir müze kurulmasý ne kadar elzemdir. Kalýn saðlýcakla…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Güngör Karauðuz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |