Yaz tatili için Susanoðlu’na geldim. 15 günlük bir sürem var. Bu süre içinde daha önce görmediðim mekanlarý gezeceðim. Tabii eþim ve çocuklarým da yanýmdalar.
     Yeðenim Murat Yozcu ve Deðerli Eþi Gülþah ile birlikte tek çocuklarý olan Abdullah da var. Onlar Bursa’dan geldiler. Biz de Kýbrýs’tan gelip Susanoðlu’nda buluþtuk. Hep birlikte bir gezi planý hazýrlýyoruz. Hedefte Limonlu var.
     Burada Kayacý Vadisi denilen yer müthiþ bir güzelliðe sahip. Burayý görünce, bunu çok daha iyi anlýyorsunuz.
     Benzinden tasarruf etmek için kiraladýðýmýz tek araba ile gidiyoruz Kayacý Vadisi’ne. Burasý Halk arasýnda “Doktorun Yeri olarak” da biliniyor.
     Kayacý Vadisi, Mersin’in Erdemli Ýlçesine baðlý Limonlu Beldesinde bulunuyor. Kasabaya 10 km uzaklýkta. Özel araçlarýnýzla gidebildiðiniz gibi Erdemli’den de kalkan araçlarla buraya ulaþabiliyorsunuz.
     Vadi içinde akan Limonlu Çayý tam 130 km uzunluðunda Orta Toroslar’dan doðup Akdeniz’e dökülüyor.
     Vadiye girdiðinizde baþýnýzý döndüren bir güzellikle karþýlaþýyorsunuz. Etraf, çeþitli aðaçlarla dolu. Yemyeþil bir güzellik etrafýnýzý sarýyor. Yine yol boyunca harabelere rastlamanýz mümkün. Hititlerden kalan belgelere göre burada MS 190-217 yýllarý arasýnda Lemas Þehri parlak bir devir yaþamýþ. Onlardan arta kalan kalýntýlar da günümüze kadar ulaþmýþ.
     Günümüzde ise bu vadi bir piknik ve dinlenme aracý olarak düzenlenmiþ. Özellikle Halk arasýnda “Doktorun Yeri” diye nam salmýþ. Araþtýrmalarýmýza göre burayý 4. Dönem Ýçel Milletvekili olan Doktor Nazým Baþ Mersin Valiliði’ne hediye etmiþ. Çocukluðu bu vadide geçen doktor, bu güzelliklerin herkes tarafýndan bilinmesini istediði için, kendilerine ait olan mülkü “Mülk Allah’ýndýr” düþüncesiyle valiliðe baðýþlamýþ. Valilik de Erdemli Belediyesi ile birlikte burasýný mesire haline getirerek halkýn hizmetine kazandýrmýþ.
     Özellikle Adana ve Mersin bölgelerinden gürültü ve stresten uzak kalmak isteyen vatandaþlarýn uðrak yeri haline gelmiþ.
     Narenciye aðaçlarýnýn çevrelediði Doktorun Yeri, bölgenin en çok tanýnan yeri durumun almýþ. Kime sorsanýz anýnda size yolu gösteriyor. Bu nedenle yolu bulmada bir sýkýntý çekmiyorsunuz.
Vadiye girince serin bir hava size merhaba diyor. Neredeyse güneþ yüzü görmüyorsunuz. Çünkü her taraf aðaçlýk. Ortadan akan çayýn suyu buz gibi. Çay suyunun üzeri hep masalarla donatýlmýþ. Restaurantlar yan yana. Dilerseniz burada piknik de yapabiliyorsunuz.
     Giriþte iki genç bilet kesmek için para istedi bizden. “Kiþi baþý 5 TL” denildi. Fakat bu, ne için veya ne amaçla idi belirtilmedi. Biletin kimin adýna kesildiðini bilemedik. Geri dönmek isteyince de “Sadece araç için 10 TL alýyoruz” denildi. Parayý verdik. Bu sefer de herhangi bir bilet veya makbuz verilmedi. Sorduðumda ise “Bileti kesip sonra vereceðiz.” dediler. Ama sonra da herhangi bir þey verilmedi. Bu tür durumlarda hep endiþeliyimdir. Çünkü karþýlýðýnda bilet veya makbuz kesilmezse verilen para amacýna yüzde doksan ulaþmaz. Ve genelde de þahýslarýn cebine gider. Artýk veballeri boynuna demekten baþka yapacak bir þeyimiz kalmadý.
     Ýçeri girdik. Her tarafta araba vardý. Park etmek neredeyse imkansýzdý. Ýlk göze çarpan kalabalýk olmasýydý. Ýnsanlar mangallarýn baþýndaydý. Etrafý duman sarmýþtý ve her yerden kebap kokularý geliyordu. Çay boyunca masalara oturulmuþ ayaklar soðuk sulara uzatýlmýþtý. Yukarý kýsýmda gençler suya girmiþ yüzüyordu. Yukarýlardan atlayanlar vardý. Bizim ençok dikkatimizi 3-4 yaþlarýndaki iki kilotsuz çocuk çekmiþti. Suyun kenarýnda oynuyorlardý. Dizlerine kadar suyun içindeydiler. Birisi daha geride girip girmemeye tereddüt ediyordu. Dayanamadýk fotoðraf makinalarýmýza bu çocuklarýn görüntülerini kaydettik. Ortaya süper bir manzara çýkmýþtý.
     Daha ziyade aileler göze çarpýyordu. Her tarafta mangallar yanýyordu. Mis gibi kokular burunlarýmýzý deliyordu. Ýster istemez bizlerin de caný kebap çekmiþti. Oradaki restaurantlardan birine oturduk. Genç bir çocuk bizimle ilgilendi. Canlý balýk olduðunu söyleyince hepimiz ala balýk söyledik. Oturup balýklar gelene kadar ayaklarýmýzý suya sokup serinlemeye çalýþtýk. Beþ on dakika sonra ise bedenimize bir rahatlama geldi. Adeta tüm stress ve yorgunluktan kurtulmuþtuk. Gerçi balýklar biraz geç gelmiþti ama gelince de açlýktan tadý bir o kadar daha artmýþtý. Balýðýn yanýnda bol miktarda salata vardý. Aile boyu kola arkadaþlýk etti balýklara. Ben ençok gelen ekmeði sevdim. Yöreye has köy kadýnlarýnýn yaptýðý yufka ekmeklerdendi. Doðrusu çok harika idi.
     Yemeðin arkasýndan demli çay geldi. Çayýn tadý çok güzeldi. Kendilerinin deyimine göre kaçak çay ile yerli çay karýþtýrýlmýþtý. Ýçimi ise çok nefisti.
     Akþam çökmeye baþlayýnca hesabý istedik. Gelen hesap bize göre çok uygundu. 7 kiþilik balýk, kola, salata ve bir demlik çay 143 TL idi.
     Ben bu hesapa deðil de giriþte verdiðim 10 TL’ye acýdým. Hani bir bilet veya makbuz alabilseydim bu kadar üzülmezdim. Çünkü biliyordum ki o para devletin kasasýna gidecekti. Ama makbuzsuz kesilen para, kiþilerin cebine gidecek ve onlara haksýz kazanç saðlayacaktý. Ýnþallah bu korktuðum gerçek olmamýþtýr. Gençler, inþallah iþlerinde dürüst çýkmýþlardýr.
     Eðer yolunuz Erdemli’ye düþerse mutlaka Limonlu’ya gidin. Limonlu’dan kendinizi sahilden yukarýlara daðlara doðru vurun. Kayacý Vadisi tüm güzelliði ile sizi misafir etmeyi bekliyor. Doktorun Yeri en çekici güzelliði ile sizleri kucaklamayý, sarmayý ve size farklý bir gün yaþatmayý bekliyor…