..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle baþederken, yapýlacak en mantýklý þey normal rolü yapmak. -Herman Hesse
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Arda Edip
Arda Edip - EyLüL
Site Ýçi Arama:


Son Eklenenler
  23.06.2007 14:12:42 Eylül Damlalarý 

Seni her gün doðuran da benim öldüren de...

Giderken dehlizlerime bir kez daha, en göz alýcý ihtiraslarýna meydan okuyorum iþte dünyanýn. Ve gülün diyorum insanlarým þerefine dünyanýn. Salýnýrken dünyanýn siz parlak ýþýklý aþk sokaklarýnda bir kurþun daha düþüyor ýssýzlýkta bir çocuðun alnýna. Bir bombanýn aleviyle ýsýtýyorlar üþüyen parmaklarýný karanlýk odalarýnda. Söylemiþ büyükleri " karartma var bugün" diye. Kapatmýþlar öylece aydýnlýklara kapýlarýný ve perdelerini. Düþlerine sarýlmýþlar gülebilmek için. Dokuz taþ oynarken eðlenebilmek için, kaç asýr sonra taþ kaynatýyor yine analarý.

Giderken dehlizlerime bir kez daha, düþünüyorum sevgili seni. "Ýnciniyorum." Ýncitmemek adýna seni, gülüþlerimi çýðlýklarýma çevirip, içime gömüyorum. Ýçime gömüyorum sevgili, sevgili gülüþlerimi, gülüþlerini kuþanarak...


  23.06.2007 12:30:06 Yaþamýn ustura kýyýlarýndan... 

Þahlanacak yerküre. Bereketli topraklarýmýn üzerinde doðuracak analar özgürlüðü. Ýnsanca yaþamak olacak adý doðacak bebelerin.


  12.09.2006 00:29:28 Eylül Damlalarý 

"Nedir beni boyama düþüncen, renklerine gökkuþaðýn? Gökkuþaðý renklerini benden alýrken..."


  10.09.2006 14:29:55 Eylül Damlalarý 

"Sen ve ben; tahterevalli..."

        


  09.09.2006 22:56:52 Yaþamýn ustura kýyýlarýndan... 

Ne iþim vardý bu hikayenin orta yerinde benim. Ben sýradan bir noktasýydým hayatýn, sýradan bir virgülü. Bir gün ansýzýn bir el uzandý ve iþte; þerefine kurþun satýrlarýn, þerefine bin kadeh. Cývýldamalarýn orta yerindeyim ben de iþte; týpký sizin gibi.

Mahalle delilerini soytarý edenlerin duyarsýzlýðý için burada deðilim. Dahasý egoistlerin ve hedonistlerin gözlerinin önünde, dilinde olmak için de burada deðilim. Þerefine kurþun sýktýðým bir varoluþ peþinde olmadýðým gibi tüketilmiþ varoluþlar da benim peþimde olmasýn. Ben onlarýn öykülerinde rol almadým. O öykülerin içindeki karakterler için de bir rol yok bu öyküde. Uzak durun alabildiðine. Mümkünse bu, yalnýzlýðýnýn öyküsü olsun insanlýðýn. Karaktersiz, hatta þerefsiz…


  24.07.2006 13:47:30 Yaþamýn ustura kýyýlarýndan... 

Tatildeyim...

Kaçýncý günüm bilmiyorum, çok da önemli deðil. Ýlk günden beri zamansýzlýk boyutuna girmiþ durumdayým. zamanýn hükmünü yitirdiði o yeryüzünün bir tek bana ait dehlizindeyim.

Bilmiyorum acý veya tatlý, o eski anýlarý tavaflýyorum durmadan. Ve her tavafýmda biriken yorgunluklar, nefes almak için kaçtýðým bu deniz kenarýný bir tür çilehaneye dönüþtürmüþ durumda.

" Git! Uzaklaþ oradan!"

Gidemiyorum. Tavafýn çekiminden kurtulamýyorum. Karadelik gibi çekiyor beni içine.

Ne vakittir beni çaðýran sevgililerime kulak týkamýþlýðým bu yüzdendi uzun zamandýr. Serin bir sofadan keyifle seyrettiðim ufka doðru uzanýp giden ve bende sonsuzluk hissi uyandýran bir deniz manzarasýný býrakarak sahil boyundan eve geldim. Yol boyunca kulaðýmý týrmalayan bana ait olmayan çýðlýklara kulaklarýmý týkayarak güçlükle. Ve dokundum sonra sevgililerime birer birer..

...

Heyulalarým üþüþüyor gündüz vakitlerinde bile gecelere uzakken. Duvarlarýmda beliriyor eskiden kazýnmýþ bir yazý;

" Adam gibi sevgilim...Tut þimdi ellerimden; sonsuza deðin de caným..."

Bir gidiþin resmini görüyorum satýr aralarýnýn adi boþluklarýnda ve.


  12.07.2006 01:38:31 Yaþamýn ustura kýyýlarýndan... 

Harfler... Sevgililerim...
Minnet dolu bir tebessüm kondu dudaklarýma. Harlfler, sevgililerim. Ve teþekkür etmek istedim coþkuyla hepsine. Sizleri seviyorum, evet. Bana yaþattýðýnýz sayýsýz güzellikler için, hepinizi, ayrý ayrý tüm kývrýmlarýnýza, tüm noktalarýnýza varana dek tüm ihtirasýmla öpüyorum. Evet hepinize teþekkür ediyorum sevgililerim...

  07.07.2006 23:36:02 Yaþamýn ustura kýyýlarýndan... 

    Yaðmur yaðdý gece boyu, çisil çisil. Taze toprak kokularýyla uyandým bu yeni güne. Ve hemen yeni yýkanan ormana koþtum güzel bir kahvaltýnýn ardýndan.

    Þimdi bir tepedeyim ve buram buram yaþam kokuyor her yer. Buram buram toprak, aðaç, ot kokuyor. Neden bu kadar sever insan bu kokularý, neden bu kadar aþýk olurcasýna? Sanýrým bedenimize hapsedilen ruhumuzun özgürlük anýnýn kokularýdýr bunlar ve ruhumuzun özgürlüðü demektir. Ve iþte derinlerdeki toprak sevgimizin özüdür bu.

    Bedenin topraktan geldiðini ve yine toprak olacaðýný bliriz. Bu bilinç bizi baðlar sonsuzluk ve ebedi huzura, mutluluða bu dünyada iken; biliriz o günün geleceðini ve ruhumuz, bir anlamda özgür olur bu bakýmdan.

    Topraðýn bir son olduðu bilinci, inancý ile onun doðrultusunda yön verilen yaþamlarda ise ruh, azap çeker. Huzursuzdur ve çýkmak için bedenden gayret eder. Her bedende böyledir bu. Ama bu anlatmaya çalýþtýðým bedenlerde ise tabiatýna aykýrý o kadar çok þey gerçekleþir ki ruhun, doðal olarak huzursuzluðu artar. Hissedilir þekilde.

    Mutluluk tam da bu noktada ruhumuzun huzurlu olmasý deðil midir?

    Mutluluk gerçek ve kalýcý mutluluk yaratýcýya ve yarattýðý sonsuz mutluluða inanmakla baþlar bu dünyada iken.

    Mutluluk, bedenlerin isteklerinden ziyade ruhun istekleriyle uyum saðlamaktadýr.

    Tam burada aklýma gelen ama adýný hatýrlayamadýðým bir bilge kiþinin þu sözüne -içerik olarak- katýlmamak mümkün mü?

    “ Ýnsan ne kadar uzak durursa bedensel isteklerinden, o kadar yakýn olur gerçek mutluluklara.”

    Yine tam burada ‘ kübikleri’ hatýrlýyorum ve,

    “Gölge etme baþka ihsan istemez”

    sözüyle noktalýyorum bu satýrlarý, uzaktaki daðlarýn tepelerini bembeyaz bulutlar bürümüþken…


  29.06.2006 15:27:09 Yaþamýn ustura kýyýlarýndan... 

Aþk olmasaydý, þairin de þiirin de varlýðýndan söz edilemezdi kuþkusuz.

Fiyaskoyla sona erdi dünkü av maceram. Balýklar çangelden yemleri hissettirmeden hüpletmeyi baþardýlar. Ben el-kol hareketleriyle "tekrar görüþeceðiz" tehditleri savurarak ayrýlýrken yanlarýndan, onlar titreþimlerini yaymaya devam ediyorlardý su yüzeyine, kutlayarak büyük ziyafetlerini. Ama evet, sonra görüþeceðiz nasýlsa. Bununla ve  dünkü av maceramdan bana kalan yukarýdaki sonuçla teselli ediyorum kendi kendimi.

Bugün evdeyim ve yalnýzým. Yapacak hiçbir þey yok oturmaktan baþka. Gelen maillere baktým, bir kaç yere mail gönderdim. Hava çok sýcak ve nemli; dýþarýya çýkmak cesaret iþi. O cesareti göstermekten baþka da yapacak bir þeyim yok.

Yazmak düþüncesi þu an için uzak benden. Yeni ham bir yazýmý düzenlemek isteðinden bile uzaðým. Buna havalar mý sebep yoksa balýklar mý? Bilemiyorum tam olarak. Belki de bir kaç gün önce yaþanan kýsa süreli bir girdap yeniden yýpratmýþ olmalý beni. Yeni yeni titreþimler yayan yüreðimin sesine kulak vermek daha hoþ olacaðý yerde, beni içine çekmesini istemediðim girdaba yöneldim elimde olmadan. Geçmiþin sayfalarý arasýndan hiç beklemediðim bir anda gelen bir sese kulak verdim. Sanýrým bu insanoðlunun hemen yaný baþýndaki bilinenlerden daha çok bilinmeyenlere, meçhullere olan o garip ilgisiyle açýklanabilir; sonunda acý ve mutsuzluk bile olsa. Yer küre üzerinde kim elinde olanla yetinmiþ ki? Kutsal olanlarýn bir kýsmýnýn dýþýnda?

Yeni bir yazýmý ekleyeceðim sayfama. Bir fotoðraf karesinin etkisinde karmakarýþýk olarak yazýlan satýrlar. Yerküre üzerinde her nerede olursa olsun yaþanan acýlarý hissederek tüm ruhumda, selamlýyorum tüm insanlýðý ve sorguluyorum duyarsýzlýðý...


  28.06.2006 15:06:02 Yaþamýn ustura kýyýlarýndan... 

         

        Zaman durgun. Fýrtýna habercisi bulutlar yeni bir þölenin hazýrlýðýný yapmaktalar. Kahvemi yudumlarken Karadenize doðru akýp giden Sakarya nehrine nazýr küçük ahþap balýkçý barakasýnda, bir yandan baþýma giren aðrýlar yüzünden, kahve, çay ve nikotin almamamý söyleyen doktor tavsiyelerine uymadýðým için kendime kýzýyor, diðer yandan düþünüyorum son zamanlarda yeniden nükseden titreþimlerini yüreðimin.

        Zaman evet durgun ve sürekli deðiþerek kendini tekrarlýyor. Her giden andan arta kalan mutluluklar ve üzüntüler, tatlý veya sade bir hüzne dönüþüyor giderek. Gamsýz ve kaygýsýzým. Baþým aðrýyor ve kahvemi yudumluyorum. Aldýrmýyorum çok da titreþimlerine yüreðimin. Beni su üzerindeki titreþimler daha çok ilgilendiriyor þimdi. Birazdan kalkacaðým ve olta takýmlarýný alýp su kenarýna ineceðim. Titreþimleri oluþturan balýkçýklar oltanýn ucundaki çengele takýlmadan yemi nasýl 'hüpletirizin' cevabýný ararken ben de aklýmdaki soru çengelini açmaya çalýþacaðým; aþk olmasaydý yeryüzünde þiirin ve þairin varlýðýndan sözedilebilir miydi?

            


 

 



Ay geceye tutsak, sen uzaklýklara. Uzaklýklar deðil ayý tutsak eden, biziz tutsaðý uzaklýklarýn. Birkaç saat süren bir tutum deðil bizim tutulmuþluðumuz. Çaðlardan çaðlayýp gelen kementlere uzatmýþýz boynumuzu; parçalamak dururken sýnýrlarý. Azatsýz köleleriyiz acýlarýn. Ruhum tutsak bu gece, öfkelerim üstün deðil acýmdan. Kaç asýr geçti kaç? Ve kaçýncý firarým bu dar hücrelerden...
(Fotoðraf için Tacettin Teymur'a teþekkürler...)

 


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Arda Edip, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 24.04.2024 10:29:34