..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tarihten öðreniyoruz ki tarihten hiçbir þey öðrenmiyoruz. -Hegel
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - gunes
gunes - son noktayý koymadan
Site Ýçi Arama:


Ana Sayfa
  Benim Gözlerim Ela Rengi Deðil Ki! (gunes) 3 Nisan 2008 Ýliþkiler 

Ýliþkimizin bittiðini kabul etmekten inanýlmaz korkuyoruz. onun varlýðý ile mutlu onsuzlukla mutsuz olacaðýmýza inandýrýyoruz kendimizi. Belki kendi deðerlerimizin farkýnda olmamamýz, belki korkularýmýz engel oluyor teslim oluþlara..onsuz hayatýn anlamýnýn olmadýðýna o kadar inandýrýyoruz ki kendimizi, farkýnda olmadan kendimizden tükettiklerimizin farkýnda bile olmadan yaþamaya çalýþýyoruz, bitik sevgileri.....

 

 



Üzücü olan, asla yaþamayý tahmin bile edemeyeceðim duygularýmýn ardýnda seni yeni baþtan var etmeye çalýþmak… Biliyorum imkânsýzlýklar var etrafýmýzda. Elimizi attýðýmýz her yerde boþa çýkan ümitlerimiz var… Belki yeni baþtan, var etsek her þeyi beni asla býrakmayacak olan acabalar var…

Karý-koca olmayý baþaramamýþ olabiliriz... Ama bende yarattýðýn bir sen var... Ve ‘sen’le yaþanmamýþlýklar var, yarým kalan hayaller var... Tam gerçekleþmek üzere iken yok oluveren...

Seni ne kadar sevmiþtim oysa. Doktorlarýn bile tedavi edemediði, senle ilgili tüm olumsuzluklarý bile hiçe saydýðým zamanlar, inanmadýðým ve herkese kulaklarýmý týkadýðým zamanlarda aslýnda farkýnda olmadan savaþý kendimle vermiþtim… Galibi de sendin bu savaþýn…!!

Çünkü bu kadar yalýn bu kadar karþýlýksýz sevmemiþtim hiç kimseyi...
Evliliðimiz deðildi, sorguladýðýmýz... Evlilik sadece ayný çatý altýna almayý saðlamýþtý bizi… Biz zaten yüreklerimizle, duygularýmýzla evrenin gerçekliðinde birdik... ‘BÝR’ olabilmekte esas gerçeklik...

Bende var olan güce güç katmak için, hatta yokluðunda yokluklara vurarak özlemine karþý kendimi, olmadýðýn anlarda çocukça korkular yaratarak sýrf senle olabilmek adýna her an saçma bahanelerle zorluklara vurduk kendimizi. Amacým kötü deðildi aslýnda, sadece baþkalarý ile geçirdiðin her aný kýskanýyordum... Senle olmak o kadar sarmalamýþtý ki her yanýmý sensiz kaldýðým her an acý çekiyordu bedenim... Bunun adý özlem olamazdý, yani bir insan her an özlenebilir miydi? Peki ya bu özlem zarar verebilir miydi?.. evliliðimize

Sensiz yaptýðým her program yarým kalýyordu... Senin sevdiðin yemekleri sensiz yemek diye bir þey olamazdý... Alýþveriþe çýktýðým zamanlarda kalbim sevdiðin bir kýyafeti alabilmek uðruna deli gibi çarpýyordu...
Hele arabaya binip, eve ulaþmaya çalýþýrken her kýrmýzý ýþýk heyecanýma heyecan katýyordu, sana ulaþmak, aldýðým kýyafetleri sana denetirken, bal gözlerinde ki sevinci görmek iþte o dakika bitiyordu her þey...

Ne yüreðime söz geçirebiliyordum... ‘Yavaþ’ lütfen yavaþ sev diye... Ne de korkularýma... Korkuyordum çünkü... Bu kadar sevmek, bedenime sýðdýramadýðým kadar sevmek korkutuyordu beni...

Ýnsanlarýn 5 dakika kalamadýðý soðuk sularda, denizin altýndaki dünyayý keþfedebilmek için seninle 4 saat soðuk suyun altýnda kalmak, donmak... Ama senden akan sevgi ile ýsýnmak... Üþüdüðünün farkýna bile varmadan üstelik...

Televizyon seyrederken, gözlerimin seni seyrettiðini fark edip, beni uyardýðýn zamanlarda... ‘yaþam kanalým’ olduðunu söylememle gözlerinde ki mutluluðu yakalayabilmek... Kahvenin gerçek tadýna varabilmek, pazar günlerini iple çekmek bütün gün birlikte olmak adýna... Uyku uyurken seyretmek seni, kirpiklerine dokunarak seni hissedebilmek... Aslýnda uyanýk olduðunu bilmeme raðmen... Seni sevmekten öte bir duygu bu... Bunun tarifi yok...

Evliliðimiz, bütün bu duygularý içine sindirmiþken, etrafý yýkýlamayacak bir sevgi duvarý ile örülü iken... Hayat bitiyorken üstelik her geçen günle... Sen-ben, ben-sen olmuþ iken...
Yani ‘BÝZ’ olmayý baþarmýþken... Bitti... Ama sadece evlilik denen þey... Çünkü sevgi bile yetmedi onu ayakta tutmaya... Dýþ sebepleri vardý. ‘HAYAT’ denen bir gerçeðe karþý...

Evet, belki kâðýt üzerinde, hâkim karþýsýnda bitmedi evliliðimiz. Hala ben senin karýným, hala sen benim kocam... Ama buna raðmen evli deðiliz seninle... Bitmesi gereken kâðýt parçalarý üzerinde bir imza atmaksa biz istemedik evliliðimizin bitmesine þahitlik etmek... Çünkü yürek bitiremediyse, beyin istemiyorsa bitirmeyi... Ne anlamý var ki...

Önce gözlerle baþlarmýþ her þey... Öyle söylenir hep... Ama gözlerimizi kapatýnca da hayal edemez miyiz sevdiðimizi... Kapatýn gözlerinizi ve hayal edin lütfen. Saçý ile, gözü ile, kaþý ile görebiliyor musunuz sevdiðinizi? Tam karþýnýzda beliriverir deðil mi? Her þeyi ‘beyin’ görüyor yani nasýl görmek isterse o þekilde... Gözler sadece kameramýz... Kapatsak da içimizde var olaný silemeyiz ki... Hani görmesek, hatta hiç görmek istemesek bile sohbet etmez miyiz yalnýz baþýna kaldýðýmýz anlarda sevdiðimizle... Geçmiþin hesaplaþmalarýný tartýþmaz mýyýz? O’nun yorumlarýna kadar duymaz mýyýz içimizin derinliklerinde? Hatta kokusunu bile hissetmez miyiz o an yaný baþýmýzdaymýþ gibi... Öyleyse?

Evlilik de öyle bir þey iþte... Nasýl görmek istiyorsak öyle yaþarýz onu... Bazen ne sevgi yeter, onu korumaya ne de baþka bir þey... Bazen deli gibi severken bile ayrýlýklar yaþayabiliriz.
Yani birlikteyken ayrýlmak kelimesinin geçtiði anlarda bile içimiz yok olup giderken, ayrýlmak zorunda kalabiliriz...
Ve bütün bu sahip olduklarýmýzýn farkýnda olmamýza raðmen bir o kadar yalnýz ve bir o kadar mutsuz olabiliriz. Nedenlerine cevap bulsak da, hatta çözümlerini bilsekte ya gayret edemeyecek kadar yorgun ya da suskun kalacak kadar kýrgýn olabiliriz hayata karþý...
Þimdi ‘zaman’ denen þeyin içinde tutuyoruz sevgimizin yaþanmýþ en ince detaylarýný... Birbirimizi bu kadar severken, yeni baþtan var etmeye çalýþýyoruz her þeyi, sevgi duvarýný yýkan sebepleri belirleyip ortadan kaldýrmaya çalýþarak... Sevginin gücünü kalkan yaparak... Çünkü beynimiz bizim ayrýlmamýza asla izin vermez... ACABA’lar var olsa da onlarý yok etmeye mecburuz, etrafýmýzdaki imkânsýzlýklarý yok etmeye, elimizi attýðýmýz her yerde boþa çýkan ümitleri var etmeye mecburuz... Belki evet yorgunuz... Ama sonuçta birbirimize mecburuz... Biz geçmiþimizde yaþadýðýmýz mutluluklarý acý veya tatlý hazinemizde saklýyoruz... Yerini ise var olduðumuz sürece sadece biz biliyoruz hayat bir gün bitse bile... Þimdi her þeye inat, yaþama inat... Karý-koca olmayý baþaramasak bile birbirimize hala ‘seni seviyorum’ diyebiliyoruz...



 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © gunes, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 29.03.2024 07:39:10