..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her þey ancak sevgiyle satýn alýnabilmelidir. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - YOLCU DERGÝSÝ
YOLCU DERGÝSÝ - MORGUN SON DELÝKANLISI
Site Ýçi Arama:


Ana Sayfa
  Yolcu Dergisi 76. Yürüyüþü: "Gökyüzüne Bak!" (YOLCU DERGÝSÝ) 26 Þubat 2015 Türkiye 

YOLCU DERGÝSÝ’NÝN 76. SAYISI RASÝM ÖZDENÖREN BEYEFENDÝ’YE ARMAÐAN EDÝLDÝ.

  Ferhat Kalender Söyleþisi (YOLCU DERGÝSÝ) 31 Aralýk 2007 Türkiye 

Yolcu Dergisi Genel yayýn yönetmeni Ferhat Kalender ile Asým Gültekin'in yaptýðý söyleþi

  Derman Arýyorsan Derdine Dön! (YOLCU DERGÝSÝ) 29 Aralýk 2007 Baþkaldýrý 

46. yürüyüþüne çýkan Yolcu Dergisi Genel Yayýn Yönetmeni Ferhat KALENDER’in diliyle SEYÝR DEFTERÝ bölümünde adeta meydan okuyan bir manifestoyla karþýlýyor bizi: “Elbette ki sýcak olacak, elbette ki yanacaðýz, elbette ki bizden doðacak güneþ, elbette ki içli bir türkü gibi yaþayacaðýz hayatý. Yürüyünce de durunca da bir endamýmýz olacak. Gülümsediðimizde baðlarý çözülecek kargaþanýn. Bakýn biz gülümsüyoruz. Kimsede karþýlýðý yoktur bu tebessümün. Dillerimiz söylediðinde, her söylenmiþ sözün arkasýnda duran bir yürek bulacaklar. Kýzlarýmýz delikanlýlarýmýz göðe koþar gibi, gök kuþaðý kuþanýr gibi yaþayacaklar. Dünya bu coðrafyada sükûn buldu. Ýnsaný ilk gören, ilk insan dokunuþunu hisseden, ilk kez insansý lezzetle haþr olan bir coðrafyadan bahsetmek, bu coðrafyanýn üzerinde yaþayanlardan söz açmak dikkat ve rikkat isteyen bir terennümdür. Burasý peygamberler atasý Ýbrahim'in yürüyüþe geçtiði, adalet ve erdemle örülen kozadan yeryüzüne yayýlan esenlik bildirisini dalgalandýrdýðý ilk kale! Bakýþlarýmýzýn keskinliði sonsuz topraklarý tarayýþýmýzdaki zerafetle kaimdir.”

  Morgun Son Delikanlýsý (YOLCU DERGÝSÝ) 29 Aralýk 2007 Baþkaldýrý 

Ferhat KALENDER, yaklaþýk sekiz yýldýr Yolcu Dergisi’nin editörlüðünü yürütüyor. Kendisini “söz dergisi” olarak tanýmlayan derginin aksatýlmadan yürütülmesinde bir hayli çaba gösterdiðini bildiðimiz yazar, bu kez dergide yayýnlanan ve yayýnlanmadýðý deneme ve öykülerinden oluþan bir kitapla karþýmýza çýktý. Yolcu Dergisi Yayýnlarý’nýn bu ikinci kitabý. Daha önce Sýdýk Akbayýr’ýn “Ebebiyat Karýn Doyurmaz Çay Ýçirir” kitabýyla yayýn dünyasýna oldukça iddialý giriþ yapan yayýnevi “Morgun Son Delikanlýsý” kitabýyla yürüyüþünü sürdürüyor.

  Kara Yazýlar (YOLCU DERGÝSÝ) 29 Aralýk 2007 Baþkaldýrý 

Ferhat KALENDER tarafýndan kaleme alýnan KARA YAZILAR, Yolcu Dergisi'nde YENÝLGÝ sayfasýnda yayýnlandý... Her biri bir sayý için tasarlandý.. Yayýnlandýðý dönemlerde ilgiyle karþýlandý ve hepsi bir arada ilk kez burada yer aldý. Ýþte ilk bölüm:>>> <<<"BÝZÝ BURADA BEKLE! >>> Adýmýz eþkýya bellenmiþse gereðini yapmalý insan. Dengeler adýna üretilen ne varsa üstümüzde karabasandýr. Oyunbozan direngenliðinden baþkasý deðil sözlerimiz. Global savaþ makinesi insaný ve doðayý kirletmek için kavl etmiþse dahasý bunu hür dünya adýna yapmak gibi masum tarza oturmuþsa vakti gelmiþtir bütün kavramlarý yeni baþtan tanýmlamaya. Sen tanýmlayamýyorsan, tanýmlanmýþ bir nesne olarak yaþayacaksýn her daim. Tanýmlanmýþ ve ucuzlatýlmýþ… Dengeler adýna vuruluyorsak, dengeler adýna çocuklarýmýz ve kadýnlarýmýz uygar dünyanýn seyirliðine terk ediliyorsa. Dengeler adýna kamusal dedikleri at meydanlarýndan görüntüyü bozuyor için kovuluyorsak, satýlýyorsak ekmek parasýna, titriyorsak loþ sokaklarda, köprü atlarýnda, cesedimiz kaskatý kesilmiþse çukurun birinde; kýnýnda çekilmiþ bir hançer ýþýltýsýyla gýrtlaðýný temizlemeli haramzade semirgenlerin. Duy acýyý ve kör karanlýklarda atýlan çýðlý nasýl kaybolur ve ateþ nasýl bir yüreði kavurur; duy ve inle köpekler gibi… Bu bahisi siz açtýnýz. Ama kapatmak bize düþecek mutlaka. Ruhuna alçaklýk yuva yapmýþ soytarýlar, þanlý bir tarihi karanlýk suretlerin elinde oyuncak yaptý. Bir millet ki hiçbir zaman köle olmadý ve bilmez de ne demektir uþaklýk yapmak. Ama yöntemlerimiz çaðcýl, ince ayarlý ve saðmal. Kavramlarýnýzla kuþatýrsýnýz her þeyi. Her þey sanýrsýn ki yerli yerinde. Piyasa þartlarýna ayarlanmýþtýr; çek, senet, döviz, borsa biraz da… Namusunuz ve namýnýz dövize endeksli tahvillere muadil. Ve yürüyorsunuz yeryüzünde kibirli ve leþe konan kargalar gibi tünüyorsunuz saraylarýnýza sonra. “Kervanýn konakladýðý yere ulaþtý Ebu Sufya’nýn, bir grup müþrik haberci. Dediler, ey Mekke’nin ulusu Ebu Sufyan! Muhammed Baðlýlarý Bedir kuyularýna ulaþtý, bizimle gelmeyecek misin? Hayýr, dedi Ebu Sufyan, kervala, yola devam edeceðim! Ya þerefin dediler O’na. Parmaklarýný uzattý ve gösterdi; benim þerefim kervanlarýmýn sýrtýnda!” Þerefi kervanýn sýrtýnda olanlarla onurunu yüreklerinde taþýyanlar arasýndaki fark ne kadar da derin."

 

 



SEYÝR DEFTERÝ – ( Yolcu dergisi 46. sayý )


Ferhat KALENDER

Elbette ki sýcak olacak, elbette ki yanacaðýz, elbette ki bizden doðacak güneþ, elbette ki içli bir türkü gibi yaþayacaðýz hayatý. Yürüyünce de durunca da bir endamýmýz olacak. Gülümsediðimizde baðlarý çözülecek kargaþanýn. Bakýn biz gülümsüyoruz. Kimsede karþýlýðý yoktur bu tebessümün. Dillerimiz söylediðinde, her söylenmiþ sözün arkasýnda duran bir yürek bulacaklar. Kýzlarýmýz delikanlýlarýmýz göðe koþar gibi, gök kuþaðý kuþanýr gibi yaþayacaklar. Dünya bu coðrafyada sükûn buldu. Ýnsaný ilk gören, ilk insan dokunuþunu hisseden, ilk kez insansý lezzetle haþr olan bir coðrafyadan bahsetmek, bu coðrafyanýn üzerinde yaþayanlardan söz açmak dikkat ve rikkat isteyen bir terennümdür. Burasý peygamberler atasý Ýbrahim'in yürüyüþe geçtiði, adalet ve erdemle örülen kozadan yeryüzüne yayýlan esenlik bildirisini dalgalandýrdýðý ilk kale! Bakýþlarýmýzýn keskinliði sonsuz topraklarý tarayýþýmýzdaki zerafetle kaimdir. Bak þurasý ilk evimiz ne kadar da mütevazi ne kadar da insan: Kabe! Orada kan damarlarýmýzdan çekile çekile yürüdüðümüz çöl… Asla aðlamadýk Yemen burçlarý selamladýðýnda bizi. Çünkü gözyaþlarýmýzý doðacak çocuklarýmýzýn kundaklarýna gömdük. Çünkü biz itiraz diliyle konuþuyoruz. Asla aðlamadýk, düþmesin diye merhametin sancaðý; Kafkas eteklerinde ayazýn kamçýsý yaladýðýnda alnýmýzý. Çünkü gözyaþlarýmýzý yavuklumuzun koynunda emanet bildik. Yüreði öpülesi binlerce savaþçýmýz kahrýn, ihanetin ve zulmün kol gezdiði neresi varsa orada karþýladý karanlýðýn bekçilerini. Böyledir, kimsenin ele geçiremediði devrimci ruhumuz. Elbette ki sýcak duracaðýz!
Atamýz Ýbrahim'in süreði þerefli bir milletiz biz. Rengarenk insanlýk; ortak zaman, mekan, tarih, coðrafya, dil ve kültür evreni ile Beyt'ül Atik'te onurlu bir gelecek için yemin vermiþ bir topluluðuz. Binlerce yýllýk dünya zamanýnda, durduðumuz, duraksadýðýmýz ve hatta yenildiðimiz bir sürecin içinden geçiyor olabiliriz. Üzerimizde nice soysuz hesaplar yapýlýyor, birbirimize kem gözle bakmak için her türlü uðraþý veriliyor olabilir. Kendilerini dünyanýn efendisi olarak kodlayanlar, bizler için yalnýzca bir soluklanma anýndan baþka bir deðeri olmayan dünyayý kendilerinin cennet tasarýmlarý için biçilmiþ kaftan olarak görebilirler. Lüks ve þatafat içindeki yaþamlarýný daha da üst düzeye çýkarabilmek adýna, plan üstüne planlar, tuzak üstüne tuzaklar kuruyor olabilirler. Ama asla fark edemedikleri ve bilmedikleri bir þey var. Biz, geleceðin þafaðýný hazýrlayanlar, iman ettik ki " Onlar tuzak kuruyor, Allah'ta tuzak kuruyor!" Doymak bilmez iþtihalarýnýn gelip dayandýðý son nokta, içinde boðulacaklarý kocaman bir boþluk olacak. Bu, kendini sürekli kirleten, iðrençleþtiren uygarlýk, insanýn geleceðine hiçbir katkýda bulunamaz, kaostan baþka! Coðrafyamýzda iþledikleri cinayetler, yüreðimizdeki hýncý büyütmekten, bizleri daha sahici bir duruþa yöneltmekten, yüreðimizdeki hilali daha bir görkemli yapmaktan baþka bir sonucu olamayacak. Bir gün mutlaka bir gün, bu tamahkar katillerle bir arada yaþamaya, bu, kendi çýkarýndan baþka bir imaný olmayan ifritlerle ayný havayý solumaya isyan ederek harekete geçecek vicdaný olan herkes. Tarihin sonunu ilan eden þeytan uygarlýðý gerçekte kendi kazdýðý çukura doðru yuvarlanmak için kendi zirvesine ulaþtý. Ýçimizde dalga dalga yayýlan öfkeyi ve bu öfkenin nelere kadir olduðunu çok iyi biliyorlar. Olaðanüstü çabayla yürüttükleri enformatik saldýrganlýkla kemale ermiþ uygarlýklarýnýn albenisini çocuklarýmýzýn önüne sürüyorlar. Týpký bir Samoa yerlisinin dediði gibi; " Beyaz adam bize ýþýk getirdiðini söylüyor. Elinde mum varmýþ. Beyaz adam, elinde mum tutup, kendisi karanlýkta olan biridir. Mumu gösteriyor, ancak amacý bizi kendi karanlýðýna çekmek!" Yeryüzünde tarih boyunca sürmüþ bütün savaþlarda ölen insandan daha çok insaný bu uygarlýk katletti. Yalnýzca birinci ve ikinci dünya savaþýnda 55 milyona yakýn insan bu katiller tarafýndan doðrandý. Kendilerini evrensel barýþýn havarileri, insan haklarýnýn koruyucularý olarak lanse eden þeytan medeniyeti, muhteþem çöküþünün miladýna geldi dayandý.
Çok sýcak duracaðýz. Çok tedirgin bakacaðýz. Çünkü yeni bir tarih þafaðýna doðru akýyoruz. Bilgelik ve esenlik þafaðýna doðru. Bütün teorilerin, çözümlemelerin, istatistiklerin, bütün kurgularýn ve kurmacalarýn kaybolup gittiði bir ýþýða doðru… Geri çekilmiþ bir medeniyetin çocuklarý yeniden ve daha görkemli yürüyüþlerine hazýrlanýyor. Bu sancý, dünyayý kasýp kavuruyor, kaos kendi yaratýcýlarýný yutarak tarihin çöplüðüne doðru yol alýyor. Çekildik, vuruþa vuruþa çekildik, ama gözlerimiz keskin, damarlarýmýzda kan devingen. Neden çekildiðimiz, nasýl geri döneceðimizi öðretti bize. Kafir kýlýcý altýnda Endülüs'ü terk eden þairin çýðlýðý hayata çaðýrýyor bizi: "Ey kullarý hakkýn; kardeþsiniz, kardeþ!" Ve biz de tüm küresel þarlatanlara inat cevap veriyoruz Cemil Meriç'in diliyle;
" Yobaz biziz En güzel tarafýmýzla biz.
Akýl devlerin deðil, cücelerin silahý. Ýnanç asildir.
Medeniyetler inancýn eseri. Akýl mühendisleri yaratýr, inanç kahramanlarý…"




 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © YOLCU DERGÝSÝ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 20.04.2024 10:24:01