Umut, Hâyâl, Cesaret
(deniz) 5 Eylül 2010 |
Yaþam |
| |
bir umudu olmalý insanýn... yaþama tutunmasýný saðlayacak bir hâyâli ve cesareti. umut etmesini, hâyâl kurmasýný saðlayacak bir cesareti... bu üç kelimeyle her þeyi deðiþtirmeli/ deðiþtirebilmeli insan. kendini, hayatýný, hayatý, çevreyi, evreni. |
|
Hatalar ve Günahlar
(deniz) 14 Þubat 2010 |
Yaþam |
| |
günahlarýmýzdan arýnmanýn, onlarý tamamen yok etmenin bir yolu var mý acaba?... |
|
Seven ve Sevilen
(deniz) 5 Kasým 2009 |
Ýliþkiler |
| |
seven, sevileni yalnýz býraktýðýný düþünürken aslýnda hem kendisini hem de sevdiðini yalnýzlýða itmiþ olur... |
|
Ýnsan
(deniz) 7 Temmuz 2007 |
Yaþam |
| |
karmakarýþýk olan hayat mý,insan mý? |
|
|
anlaþýlmaz olan hayat mý yoksa biz miyiz?
|
13.09.2011 14:28:29
|
Bana özel |
| |
Umudumu tüketmek üzereyim. Tüketiyorum ve sanýrým ömrümün sonuna kadar da tüketeceðim ve sonra umutsuz yaþayacaðým.. Umut tüketilir mi, kaybedilir mi? Kaybedilen bir þey midir umut? Ýnsan onu yitirdiðinde yaþamaya devam edebilir mi peki? |
|
12.09.2011 20:41:38
|
Bana özel |
| |
Cevabýný bilmediðim sorular soruyorum kendime., belki biri cevabýný verebilir diye. Cevap veren/verebilen yok çünkü, kimse sorduðum sorularý duymuyor. Sorularým ve ben baþbaþayýz yani. Halbuki her þeyin cevabý vardýr hayatta ya da ben öyle bilirim. Gerçi þu anda bir þey bildiðim de söylenemez. Ýnsan kendinden býkar mý diye soruyorum kendime. Bazen " evet, býkar" diyorum, bazen " hayýr, býkmaz" diyorum. Net deðil cevabým. An be an deðiþiyor, sanki deðiþmeyen bir þey varmýþ gibi. Heraklitos boþuna mý söylemiþ o ünlü sözü? "Deðiþmeyen tek þey, deðiþimdir." Hiçbir þey ayný kalmaz bu hayatta, her þey yenilenir ve eskir, her þey deðiþir, hiçbir þey bizim býraktýðýmýz gibi deðildir ve baktýðýmýz gibi de deðildir.
Sorularým var cevabýný beklediðim. Hâlâ umutla bekliyorum cevabý verilmemiþ sorularýmýn cevaplarýný. Birisi, bir kiþi mutlaka cevabýný verecektir diye. Umudumu kaybetmekten korkmadan umutla bekliyorum. Bir gün mutlaka...
|
|
11.09.2011 21:27:26
|
Bana özel |
| |
Bu yazýyý yazarken Vivaldi'nin "Dört Mevsim"ini dinliyorum. Ýnsan da týpký "dört mevsim" gibi.... Bir bakýyoruz yaz gibi sýmsýcak bir gülümseme, bir bakýyoruz ilkbahar gibi heyecanlý hâller sanki içinde bir kuþ varmýþ da uçmak, kanatlanmak istiyormuþ gibi, bir bakýyoruz sonbanar gibi hüzünlü ve yapraklarýný döken bir aðaç gibi ve bir bakýyoruz kýþ gibi soðuk, mutsuz ve umutsuz. Baþýmýza gelen bütün olaylar, izlediðimiz filmler, dinlediðimiz þarkýlar, okuduðumuz kitaplar hepsi ama hepsi bizim için deðil mi? Bizi anlatmak için... Bazen kelimeler bile kifayetsiz kalsa da her þey bizi bize anlatmak için var.
Dün gece "Duvak" filmini izledim. Filmde Kitty ( Naomi Watts), kocasýna " Biz insanýz, öngörülemeyiz, hatalar yaparýz." diyordu. Doðru... Ýnsan hiçbir zaman öngörülemez, ne yapacaðý belli olmaz, hatalar yapar, belki ayný hatalarý tekrarlar ama, bilinemez. Ne garip mahlûklarýz Allahým! Çözemiyorken kendimizi çözmeye çalýþýyoruz kâinatýn sýrlarýný. Özdemir Asaf diyor ya : "Bahçesinde dal olamayanýn biri girmiþ bahçeme aðaçlýk taslýyor." Sen de bize bakýp böyle söylüyorsundur belki de, kim bilir??? |
|
|