|
Homa Kuþu'nun Seçimi
(ihsan alaittin bilgen) 17 Eylül 2009 |
Halk Öyküleri |
| |
 Farklý uygarlýklarda anlatýlan efsanelerde kuþun adý bile farklý oldu. Homa Kuþu, bazen Simurgu, bazen Phonix, bazen Anka, bazen Huma, bazen de Devlet kuþu adýyla anýldý.
|
|
|
Kutu Kutu Pense Kýsmetim Neyse
(ihsan alaittin bilgen) 19 Eylül 2008 |
Toplum |
| |
 Günlerce, aha þimdi açýlan kutunun içinden çýngýraklarýný çýnlatarak bir yýlan çýkacak diye boþuboþuna bekledim.
|
|
|
Sýr'ýn Merkezine Seyahat
(ihsan alaittin bilgen) 2 Temmuz 2007 |
1. Bölüm |
| |
 ‘Þu elinde tutuðunuz þey büyük bir sýr. Çaðlar boyu nesilden nesile geçerken, bir çok insan ona gözdikti, onu gizledi, kaybetti, çaldý, büyük paralar karþýlýðý satýn alanlar oldu. Tarihdeki en önemli insanlarýn bazýlarý yüzyýllar kadar eski olan bu ‘Sýr’a vakýf olmuþlardý. Eflatun, Galileo, Beethoven, Edison, Cornegie, Enistein ve diðer mucitler, bilim adamlarý ile büyük düþünürler ‘Sir’rý biliyorlardý ve þimdi ‘Sýr’ dünyaya açýlýyor...’ Tanýtým yazýsýyla piyasaya sürülen kitaptan haberdarsanýz bu roman sizin için. |
|
|
Bildik Bir Öykü
(ihsan alaittin bilgen) 24 Eylül 2006 |
Toplumcu |
| |
 "Paþababasý, onun için bir þeyler yapamaz mýydý?’’ Mahallenin bitirim delikanlýsýna tutulan þýmarýk, hastalýklý zengin kýzýný oynamaktan nefret ederdi. |
|
|
Þeytanmerdiveni
(ihsan alaittin bilgen) 30 Haziran 2006 |
Beklenmedik |
| |
 Hoþlandýðý deðil. Sevdiði ve sevmediði þeyler olmuþtu hep. Karþý olduðu ya da karþýsýnda olan; yanýnda olduðu ya da yanýnda olan þeyler. Hangi ressamý seveceðini; hangi müziði dinlemesi gerektiðini bilir. Hangi yazarlarý okumasý gerekiyorsa o yazarýn kitaplarýný okur. Kimi yazarlarýn kitaplarýný, sadece hakkýnda fikir sahibi olmak için sayfalarýný çevirmekle yetinirdi.
|
|
|
Aynan Benim...
(ihsan alaittin bilgen) 4 Mayýs 2006 |
Aþk ve Romantizm |
| |
 Göz göze geldiklerinde saatine bakmýþtý. O anda saatin kaç olduðunu sorsalar bilemezdi. |
|
|
Þöhretli Yazar Olmanýn Formülü
(ihsan alaittin bilgen) 8 Nisan 2006 |
Ýronik |
| |
 Bir pop þarkýcýsýnýn mutluluðun formülünü bulduðu gibi o da þöhretli bir yazar olmanýn formülü bulmuþtu: 4K, 1B. |
|
|
Havlu
(ihsan alaittin bilgen) 26 Mart 2006 |
Ýronik |
| |
| Demir parmaklýklar arkasýndan öpüþmek kolay deðildi. Ýki taraftan birinin dudaðý, karþýsýndaki kiþinin yanaðý yerine soðuk demir parmaklýklarý öpüyordu. Sýrayla yanaklarýný parmaklýklara dayamayý sonradan akýl ettiler. |
|
|
Senin Annen...
(ihsan alaittin bilgen) 12 Aralýk 2005 |
Ýronik |
| |
| ‘‘Onca þaþalý günlerin ardýndan yýllarca kapýmýzý aralayýp giren olmadý. Koltuklarýmýz yýrtýlmýþ, o saadet günlerinde sosyetenin kadeh tokuþturduðu salonumuzda fareler cirit atýyordu.'' |
|
|
Dýþardakiler
(ihsan alaittin bilgen) 1 Ekim 2005 |
Ýronik |
| |
| O an yanýmýzdan geçen, beli büzgülü kenarlarý fýrfýrlý patlýcan moru etek üstüne, pembe saten gömlek giymiþ, kadýný fark ettim. Naylon çorap hýþýrtýlý adýmlarýný kemancýnýn adýmlarýna uydurmuþ;
‘’adamýný’’ takip ediyordu. |
|
|
Gece
(ihsan alaittin bilgen) 31 Mart 2005 |
Aný |
| |
 Makinistin, ayaklarýnýn altýnda sarsýlan demir levha, elindeki saplama arasýnda askýda kaldýðý, ciðerlerinde uzun madencillik yýllarýndan arta kalmýþ ne varsa söküp atarmýþcasýna baðýrdýðý bu anlarda, gözleri þehvetle kýsýlýr... |
|
|
Harbi Polisiye
(ihsan alaittin bilgen) 26 Mart 2005 |
Ýronik |
| |
| Þimdilerde prostatý dizini dövenlerin yellendi mi yüz binleri yerinden yurdundan ettiði yýllardý. Devletin baþýndakiler, þehir þehir dolaþýp köylüye ayran, hakime hukuk, kadýnlara doðum ,
ressamlara resim yapmayý öðretiyorlardý. |
|
|
Botlar
(ihsan alaittin bilgen) 20 Mart 2005 |
Ortamsal |
| |
 Boþluksuz yan yana sýralanmýþ ranzalarýmýzda üretme çiftliðindeki kafeslerine sýkýþtýrýlmýþ körpe piliçler gibiyiz. Tepemizdeki ampul gece gündüz yanýyor. Bize özel hazýrlanmýþ yemlerle besleniyoruz. Kireç taþý ihtiyacýmýzý bile düþünüyorlar. Gerçi mercimeðin içinde vermeseler daha iyi olur; ama olsun. Düþünmeleri yeter. Bizim için: “Kesmeyip de, besleyelim mi?”, deseler yeri.
|
|
|
1074 Orhan
(ihsan alaittin bilgen) 18 Mart 2005 |
Aný |
| |
| Demir çerceveli pencerelerin ardýnda, Topkapý Sarayý, denizin üzerine serdiði incili yorgana baþ aþaðý uzanmýþ, yatýyor. |
|
|
Yoksulluk iþtah açýyor. Keþke bedensel yoksulluk için geçerli olduðu kadar zihinsel
yoksulluk içinde geçerli olsaydý bu söz .
O zaman, açýlan iþtahýmýz zihinlerimizin köþesine sýkýþmýþ kalmýþ ýþýltýlý bir kaç bir þeyi biribirimizle paylamamýza yol açabilirdi.
|
|
