Çam Aðaçlarý ve Veda
(Gürcan AVCU) 7 Mayýs 2007 |
Halk Öyküleri |
| |
- Nasýl da kocaman oldular be yav!.. Te te bu kadardýlar, belime bile gelmezlerdi be yaa... Kimbilir daha ne kadar burda kalacak bunlar? diye övgüyle bitirir. Bitirir ama ben her zaman onun bu dünyada kalýcý birþeyler býrakmýþ olmanýn huzurunu yaþadýðýný düþünürüm.
|
|
Kandilli, Deniz ve Balýkçý...
(Gürcan AVCU) 2 Nisan 2007 |
Kent |
| |
Ufku kapatmýþ dar sokaklar, gözlerin takip etmekte zorlandýðý caddeler, kornalar ve aðýz bozmadan ilerleyemediðiniz yollara sýrt dönüp hür havayý ciðerlere ilk solukta çekebildiðiniz bir yerdir orasý. Rumeli Hisarý ile Anadolu yakasýndaki kardeþini biri birine baðlayan Ýkinci Köprünün altýndan geçip Marmara’ya koþan akýntý; her saniye renklenen ve insana nasýl yaþadýðýný bir saat misali dönen bulutlarýyla hatýrlatan gök tam karþýda durur. |
|
Yaðacak Yaðmuru Beklerken
(Gürcan AVCU) 16 Ocak 2007 |
Deneysel |
| |
Seyre dalýyorum tam önümdeki bahçenin geçmiþe karýþmýþ yüzyýllýk nadide aðaçlarýný... Kimi sararmýþ, kýrýlmýþ anýlarla dolu dallarýný rüzgara satmýþ, kimi dimdik, kimi de yaslanmýþ aslýnda olmayan duvara.
|
|
Çýrak
(Gürcan AVCU) 20 Mart 2006 |
Toplumcu |
| |
Sokaða girer girmez büyük bir kalabalýk gördüler atölyenin önünde. Son günlerde sürekli gelen malzemeleri indirmek için yardýma gelen komþu kalabalýðý deðildi bu... Ortada kamyon görünmediði gibi heryaný kara bulutlar kaplamýþtý sanki. Tüm sokakta makina gürültüsünden; þakalaþmalardan ve yahut kaba muhabbetlerden eser yoktu. Bunun aksine cenaze evi gibiydi ortalýk. Ýyice yaklaþtýlar... |
|
Beytepe'de Nisan
(Gürcan) 2 Temmuz 2005 |
Varoluþçuluk |
| |
Bahar ona can veren Nisan yaðmurlarýyla kendini iyiden iyiye hissettiriyordu. Pencerenin hemen önünde camý açmýþ oturduðu saldalyeden dýþarýyý seyreden genç te öyle hissediyordu ki camý tamamen açmýþtý. |
|
Yýrtýk Sarý Eþofman
(Gürcan) 10 Haziran 2005 |
Halk Öyküleri |
| |
Pislikten kararmýþ leke leke olmuþ yýrtýk sarý bir eþofmaný vardý. Minik ayaklarýna giydiði kocaman ve palazlanmýþ eski spor ayakkabýsýyla Ýstanbul’un en iþlek caddelerinden birinde, öylesine; sýrtýnda bir yeþil kalýn kazak... |
|
Bir Baba...
(Gürcan) 20 Þubat 2005 |
Halk Öyküleri |
| |
Bir adam geçiyor Ýstanbul'un caddelerinden. Düþüncelerinin aðýrlýðýndan sis inmiþ taa gözlerinin içine. Buðulu bir camdan ne görünürse, o kadarýný görebiliyor ancak! Seyircilerinin þaþkýn bakýþlarýný; önlerinden geçip gözden kaybolana kadar onu takip etti |
|
|
“Bank”a bir kýrlangýç kondu
Yanýndakine sen,
Diðerine de ben...
Akasyalardaki yorgun yapraklar sallandý peþi sýra.
Sen üþüyen ellerini montunun kollarýna sakladýn.
Sahile çarpan dalgalardan bir deniz tanesi zýpladý ayakkabýnýn ucuna,
Uzun saçlarýný savuran, bir yel aldýn denizden,
Bayatlamýþ çay kokusu yosunlara bulaþtý...
|
|