Yalnýzlýk Meskeni
(Aysel AKSÜMER ) 21 Þubat 2011 |
Beklenmedik |
| |
Döþemesi bir hayli eskimiþ olan koltuðuna, vücudunu olduðu gibi býrakmýþtý. Son günlerde, kendi gibi beyni de pinekler olmuþtu. Sanki düþünme yetisini yitirmiþti. Gözleri yuvasýnda o kadar aðýr hareket ediyordu ki. Birbirine kenetlediði elleri, göðsünün üzerinde ritmik bir þekilde hareket ediyordu. Bir aþaðý bir yukarý! Burnunun üstü kaþýnýyor fakat istirahat halindeki elleri tek bir parmaðýný bile oynatamýyordu. Dudaðýný büzerek bir saða bir sola kuvvetlice çeviriyor, býyýklarýnýn üst komþusunu rahatlatmaya çalýþýyordu. |
|
Hayat Perdesi
(Aysel AKSÜMER ) 13 Nisan 2011 |
Bireysel |
| |
Kadife perde, çift taraflý kapanmýþtý artýk. Arkasýnda kalanlar ezber hayatlardan kendi karakterlerine dönmüþler, önünde olanlar ise oyun süresince attýklarý kahkahalarýn yüzlerinde býraktýðý tebessümle çýkýþ kapýsýna doðru aðýr aðýr ilerliyorlardý. |
|
Kayýp Düþler
(Aysel AKSÜMER ) 17 Nisan 2011 |
Beklenmedik |
| |
Duygularla vedalaþmak keþke kimseyle el sýkýþmadan, öpüþmeden, sarýlmadan kapýnýn eþiðinden “cümleten allahýsmarladýk” demek kadar kolay olabilseydi. Daha o kadar çok cümlesi vardý ki. Düþünceleri boþ durmuyordu. Sessiz sedasýz bir þekilde; yüreðine, ruhuna rastgele bir þeyler karalýyordu. Görünmüyor, okunmuyor olmasý özelinde hissetmesine engel teþkil etmiyordu. |
|
Yola Çýktýk Bir Kere (1)
(Aysel AKSÜMER ) 6 Mayýs 2011 |
Beklenmedik |
| |
Güneþ, görevini icra ederken yakasýnda bir kimliðe hiç ihtiyaç duymuyordu. Bir sürü pencereden kimseye hesap vermeden özgürce girip çýkabiliyordu. Her pencere farklý bir hayata açýlýyordu. Kimi güneþin sarýsýný ruhunun karanlýðýndan dolayý göremiyor kimi görüyor ama görmemezlikten geliyor kimi de güneþi göremeyecek kadar kederde olduðu için hâlâ kýþý yaþýyordu. |
|
Yola Çýktýk Bir Kere (2)
(Aysel AKSÜMER ) 14 Mayýs 2011 |
Aný |
| |
Yaz gelince yüklüklere kaldýrýlan aðýr yorganlar gibi gökyüzü de tüm aðýrlýðýný bir sonraki yýl kullanmak üzere kýþa býrakmýþtý. Gökyüzü açýk bulutlarý ile sere serpe uzanmýþlar gibiydi. Onlar da sanki ince bir pikeyi bile kaldýramayacak kadar özgür ve hafif olmak istiyorlardý.
|
|
Yola Çýktýk Bir Kere (3) (Son)
(Aysel AKSÜMER ) 15 Mayýs 2011 |
Aný |
| |
Daðýn eteklerinde tipi gibi yola yaðan araçlarýn arasýnda olduðu yerde erimeden kalakalmýþ beyaz bir kar tanesi kadar yalnýzdýlar. |
|
Garip Bir Talep
(Aysel AKSÜMER ) 23 Mayýs 2011 |
Gülmece (Mizah) |
| |
Bazý insanlar akýllýdýr ama delilik kanýnda vardýr. Kimisi de delidir ama akýllý geçinir. Müþteri velinimettir. Bakalým bizim öyküde de öyle mi? |
|
Küçük Anlarýn Büyüklüðü
(Aysel AKSÜMER ) 14 Temmuz 2011 |
Bireysel |
| |
Gülbahar'ýn korktuðu soru gelmiþti. Sanki kelimeler çile olmuþ, harfler birbirine dolaþmýþ gibiydi. Dilinin ucunda çözebilse cevabýný verecekti ama bir türlü olmuyordu. Duygularý ýslanmýþ da düþünceleri ondan okunmuyor gibiydi. |
|
Depresyon - 1
(Aysel AKSÜMER ) 16 Aðustos 2011 |
Bireysel |
| |
"Doktor Bey, neden bu ses kulak zarýmda infilak etmiyor! Ýçeride su toplayýp iltihaplanmýyor ya da týkanmýyor. Of Allah'ým of insanýn kulaðýnda ayný cümleyle dolaþmasý ne kadar da asap bozucu! Hayatýmdan çýkardým ama maalesef sesi bende kaldý. Gitmiyor sanki yatýya kaldý."
|
|
Depresyon - 2 (Son Bölüm)
(Aysel AKSÜMER ) 17 Aðustos 2011 |
Bireysel |
| |
"Ruhumuzda iki farklý saksýda, ayný topraklar kullanýlarak ekilmiþ iki bitki yetiþtirdiðimizi varsayalým. Bitkiler ýþýk, su ve sevgi ile beslenir ve büyürler deðil mi? Biz dert çiçeðimizi karanlýkta býrakacaðýz ve gözyaþlarýmýzla sulamayacaðýz. Ýlgilenmedikçe, üzerinde durmadýkça üzüntümüzün kaynaðýnda ne varsa gün be gün solacak. Belli bir zaman sonra dertlerimizin kuruduðunu ve yok olduðunu göreceðiz. Sevinç ve huzur çiçeðimizi de ruhumuzun en hava alan kýsmýna koyacaðýz. Güzel düþüncelerle besleyeceðiz. Her gün el birliði ile mutluluðu filizlendireceðiz. Bir gün gelecek, sevinç çiçeðimizin saksýdan taþtýðýna tanýk olacaðýz. Hatta daha büyük bir saksýya yerleþtireceðiz. Ne diyorsun bu iþe?" |
|
Keþke!
(Aysel AKSÜMER ) 30 Aðustos 2011 |
Bireysel |
| |
Kristal þekerlik, koca bir yýl özlemini çektiði rengârenk þekerlerine kavuþmanýn tatlý sarhoþluðunda büfede yerini almýþtý. Gümüþ tabak da ayný yerde pýrýl pýrýl parlýyor sanki "ben de beyaz bademlerimle sütlü çikolatalarýmla buradayým" der gibiydi. Hemen yaný baþýnda arzý endam eden desenli antika kolonya þiþesi ise limon ferahlýðýný üç gün boyunca damla damla yaþatmak için can atýyordu. |
|
Muamma
(Aysel AKSÜMER ) 20 Mart 2022 |
Aný |
| |
Hayatýmdaki en ilginç an. Yaþadýðým þeyin adý ne olabilir? |
|
Düþme Sanatý
(Aysel AKSÜMER ) 20 Mart 2022 |
Aný |
| |
Düþmek de sanatsal bir eylem.
|
|
Asansördeki Kadýn
(Aysel AKSÜMER ) 30 Haziran 2023 |
Aný |
| |
En kötü durumlarda bile kötü düþünmemeye çabalarým. Asansörde kalýþýma bile mizah kattým. Yoksa hayat çekilmez. |
|
|
Hayat; bir öykü kadar kýsa geçer ama bir roman kadar derin yaþanýr.
Aysel AKSÜMER
|
|