..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçýnýn iþlevsel tanýmý bilinci neþelendirmektir. -Max Eastman
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Ömer Faruk Hüsmüllü
Ömer Faruk Hüsmüllü - Oruç Baba'nýn Karalamalarý
Site Ýçi Arama:


Öykü
  Eleman Aranýyor - 3 (Son Bölüm) (Ömer Faruk Hüsmüllü) 18 Þubat 2010 Aný 

Bu öyküdeki olaylar yaþanmýþ gerçeklerdir.Þahýslarýn isimleri ise tabii ki deðiþtirilmiþtir...

  Coþkun Irmak - 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Aralýk 2011 Aþk ve Romantizm 

Bir gün bu küçük yaramazla merdivenlerde karþýlaþtý. Annesi elinden tutmuþ yukarýya doðru merdivenleri çýkýyorlardý. Kadýn, Hayrettin’i görünce çocuða:”Bak, senin rahatsýz ettiðin amca bu! Þimdi sana kýzsýn mý, kulaklarýný çeksin mi?” Deyince : -Hanýmefendi, lütfen çocuða beni kötü bir insan olarak tanýtmayýn. Benim ondan yana herhangi bir þikayetim yok. Demiþ, korkudan annesine iyice yaklaþmýþ olan çocuðun baþýný okþamýþtý.

  Maðaranýn Kamburu - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Ocak 2010 Deneysel 

Deneme türünden bir öykü...

  Maðaranýn Kamburu - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Ocak 2010 Deneysel 

Öykünün ikinci bölümüdür

  Bir Aný Defteri Buldum - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Ocak 2010 Aný 

Çok sayýda sitede yayýmlanan ve onbinlerce kere týklanan bir öykü.Beðenerek okunduðu söyleniyor...

  Mantýk ve Güdü (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Ocak 2010 Ýronik 

"Orhan Kemal","Yaþar Kemal”,”Fakir Baykurt" taklitçisi bir yýðýn genç ve yaþlý yazar,tek yanlý basit bir görüþ açýsýndan "küfür edebiyatý", diye adlandýracaðým bir ekolün temsilcileri olarak karþýmýza çýkýyorlar,

  Maðaranýn Kamburu - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Ocak 2010 Deneysel 

Felsefi kavramlara aðýrlýk vererek yazýlmýþ bir öykü.Romana dönüþtürülmesi gelecek eleþtirilere baðlý.

  Bir Aný Defteri Buldum - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Ocak 2010 Aný 

Öyküdeki aný defterinin gerçek olup olmadýðý çokca sorulan bir soru.Gerçek veya deðil...Ne farkeder ki!

  Garip Ama Gerçek Deðil (Ömer Faruk Hüsmüllü) 31 Ocak 2010 Gülmece (Mizah) 

Kiralýk ev ararken yardýmlarýný esirgemeyenlere teþekkürlerimle....

  Maðaranýn Kamburu - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 31 Ocak 2010 Deneysel 

Düz yolda freni küçümseyen sürücü,eðri yolda ondan medet umar. Önyargýlarý yok etmeye uðraþacak kadar aptal deðilim;çünkü yok edilebilselerdi zaten önyargý olmazlardý.

  Maðaranýn Kamburu - 5 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 1 Þubat 2010 Deneysel 

-Bize acý veren ölümün kendisi deðil de tek baþýmýza ölecek olmamýzdýr. Bir insanýn yaþamdan bekledikleri ne kadar çoksa ömrü de o kadar uzun olur.

  Bir Aný Defteri Buldum - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 1 Þubat 2010 Aný 

Belki kutsal,belki de deðil.Bunun tartýþmasý bana düþmez;fakat bunu yine de benim aklým almýyordu.Sýrf sevgi olduðu için en aþaðýsý kutsal kabul edilen bir þey olabileceðini düþünemiyordum.

  Bir Aný Defteri Buldum - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Þubat 2010 Aný 

Baþkasýnýn özel yaþamýný teþhir ettiðim için vicdanen rahatsýzým. “Yapmamalýydým” diye düþünüyorum.Býrakalým vicdan muhasebesini de isterseniz iþimize bakalým.

  Bir Aný Defteri Buldum - 5 (Son Bölüm) (Ömer Faruk Hüsmüllü) 3 Þubat 2010 Aný 

O gün günlerden Pazar’dý.Bindiðimiz taksinin penceresinden giren rüzgar saçlarýmý daðýtýyordu.Gecekondularýn bolca bulunduðu Zeytinburnu’nda bir evin önünde durdu araba.Nasýl bir evdi,merdiven çýktýk mý çýkmadýk mý hatýrlamýyorum.

  Uçtu Uçtü Bürokrasi Uçtu (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Þubat 2010 Aný 

Biraz uzunca bir öyküdür.ama birebir yaþanmýþtýr.Sabýrla okumanýz ricasýyla....

  Resimle Gelen Ölüm (Ömer Faruk Hüsmüllü) 5 Þubat 2010 Aþk ve Romantizm 

Bir çýkmazdayým.Bu çýkmazýn sonunda ise ölüm ana beni bekliyor.Ya bu rezil yaþamý sürdürüp acýyla kavrulacaðým ya da ölüm ananýn kucaðýnda aydýnlýða kavuþacaðým.Sabahlar gelsin artýk…

  Son Fýrsat (!) (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Þubat 2010 Beklenmedik 

Mersin’e girdiklerinde ufak ama sevimli tren garý Ayla’nýn dikkatini çekti.Pozcu semtindeki lüks binalara imrenerek baktý.Mersin’in az ötesindeki Mezitli kasabasýnda deniz kenarýnda evden çok motele ya da pansiyona benzeyen bir binanýn yanýnda durdular.Yaþlý bir bayan arabayý görünce yaþýndan beklenmeyen bir çabuklukla aþaðýya indi,bahçe kapýsýný açtý,arabayý içeri sokmalarýný söyledi.

  Ruh Hekimi Fehmi (Ömer Faruk Hüsmüllü) 7 Þubat 2010 Gülmece (Mizah) 

Ruh hekimi Fehmi,uyku mahmurluðunu henüz üzerinden atamadýðý için bir yandan esnemekte,diðer yandan elleriyle gözlerini ovuþturmaktadýr.Bu arada gözlerinden gömleðinin üst kýsmýna düþen bir iki çapaðý üfleyerek def etti.Önüne dumanlarý çýkan çayý koyan hastabakýcýsýný bile fark etmemiþti.

  Baharý Beklerken (Ömer Faruk Hüsmüllü) 8 Þubat 2010 Aþk ve Romantizm 

Burada hemen hemen hiç arkadaþým da yok sayýlýrdý.Ayný odayý üç kiþiyle paylaþýyordum.Bunlardan birisi altmýþ yaþlarýnda bir ev hanýmý,diðeri on üç yaþýnda bir kýz,öteki ise geveze bir kadýn.Onlarý sevmeyi gerçekten isterdim.Onlarla konuþmayý da.Bunu baþaramadýðýmý görmek beni üzüyordu.Ya onlarda ya da bende bunu engelleyen bir þey vardý.O nedenle pek birbirimize ýsýndýðýmýz söylenemez.

  Ayda 15 Bin Lira Gelir Getiren Bir Ýþinizin Olmasýný Ýster Misiniz? (Ömer Faruk Hüsmüllü) 9 Þubat 2010 Ýronik 

Bundan sonrasýný dinlemeye gerek yoktu.Hemen bir dolmuþa atlayýp Sirkeci’deki adý geçen noterin önüne geldim.Boyacýyý bulmak hiç de zor olmadý.Karþý kaldýrýmda elinde sigarasý, gelen geçene arayan gözlerle bakýyordu. Yanýna gittim,taburesine oturdum.Ayaðýmý boya sandýðýnýn üzerine uzatmadýðýmý görünce elindeki fýrçanýn tersiyle sandýða vurarak:

  Gülün Sonu (Ömer Faruk Hüsmüllü) 10 Þubat 2010 Aþk ve Romantizm 

Ben,kaybetmek nedir bilmezdim;ben terk edilen deðil daima terk edendim,ben unutulan deðil unutandým.Benimle ilgilenmeyecek,bana bakmayacak bir erkek tasavvur edemiyordum. Benim elde etmek için gayret sarf ettiðim bir erkek hiç yoktu.Tabii o hariç…

  Romantizm Mi,realizm mi? (Ömer Faruk Hüsmüllü) 11 Þubat 2010 Aþk ve Romantizm 

Mutluluk denilen þey bu muydu?Bu ise ne kadar sürerdi?Ýþte þu anda çok mutluydu ve bunu bozabilecek bir etken yoktu.Sanki dýþ dünyanýn tüm uyarýcýlarý bu özelliklerini yitirmiþlerdi.Hatta o uyarýcýlarýn olup olmadýðýndan bile haberdar deðildi.

  Acý Bir Düþ (Ömer Faruk Hüsmüllü) 12 Þubat 2010 Beklenmedik 

Ne pahasýna olursa olsun onunla konuþacaktým.Burada her þey bitemezdi.Aramýzda kurulan bu telepatik köprü yerini kalýcý,sürekli bir iliþkiye,beraberliðe býrakmalýydý.Kararým kesindi,ancak ne diyeceðimi,nasýl diyeceðimi,söze nasýl baþlamam gerektiðini bir türlü kestiremiyordum.

  Yýrtýk Kefen (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Þubat 2010 Beklenmedik 

Unutmuþ görünüyordu geçen günlerin sayýsýný.Ama þimdi merak ediyordu geçen günlerin ne kadar olduðunu.Saymaya baþladý:Cumartesiden Cumartesiye sekiz,yedi daha on beþ,beþ daha yirmi.Evet tam yirmi gün,koca yirmi gün...

  Bir Mektup (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Þubat 2010 Aný 

Ben onun bazen,acýmasýz ve vicdansýz,intikam peþinde koþan bir yaratýk olduðunu da düþünüyorum.Acý çektirmek,aðlatmak,sýzlatmak,hiç birisini yapamazsa saatlerce,günlerce bekletmek ve bundan haz duymak ister gibi.Çengelini attýðý erkeklere yaþamý zehir etmeyi çok kolay baþarýyor.Ýþin ilginç yaný seçtiði kurbanlarý genellikle duygusal yanlarý aðýr basan sevmeye ve sevilmeye susamýþ kiþiler oluyor

  Sýcak Bir Gece (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Þubat 2010 Fantastik 

babam bu fotoðrafta þekilden þekle giriyordu.Bir bakýyorum bir arenada boða güreþçisi olmuþ “oley,oley” sesleri arasýnda azgýn boðaya korkusuzca kýlýcýný saplýyor,sonra hayal deðiþiyor:Padiþah sarayýnda belindeki kuþaðýyla,kafasýndaki sarýðýyla yarý eziklik içerisinde bir harem aðasý ,bir cami önünde ayaðý pansumanlý bir dilenci ,bir uzay aracýnda astronot þekillerine dönüþüyordu.

  Eleman Aranýyor - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Þubat 2010 Aný 

Bu öyküdeki olaylar yaþanmýþ gerçeklerdir.Þahýslarýn isimleri ise tabii ki deðiþtirilmiþtir...

  Eleman Aranýyor - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Þubat 2010 Aný 

Bu öyküdeki olaylar yaþanmýþ gerçeklerdir.Þahýslarýn isimleri ise tabii ki deðiþtirilmiþtir...

  Hýrsýz Kim? (Ömer Faruk Hüsmüllü) 1 Mart 2010 Baþkaldýrý 

-Köpek bir sen iki…Git iþine be!Ben kendim açlýktan ölüyorum.dedi.Genç bu baðýrmadan korktu ve hýzla uzaklaþtý.Avni’nin tepesi atmýþtý.Öfkeli bir þekilde gencin arkasýndan baktý.Ayný kiþi bir baþka adamdan da para istiyordu ve hayrettir ki adam cebinden çýkarýp veriyordu. Bu gözlem Avni’ye yol gösterdi ve ayný yöntemle para toplamaya baþladý.

  Oruç Baba'nýn Mekaný - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Mart 2010 Gülmece (Mizah) 

Oruç Baba Mekaný’nýn tarihçesi:Bir-iki ay önce Dert Köþesi/Dert Ortaðýnýz ünvanýyla bir baþka caddede açýldý.Müþteri yokluðundan iflas edince “hileli iflas” yoluyla kapatýldý ve ünvanýný deðiþtirerek yeni yerinde sizlerin hizmetinize girdi.

  Oruç Baba'nýn Mekaný - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Mart 2010 Gülmece (Mizah) 

Oruç Baba'nýn Mekaný,siz aziz ,sayýn ve de çok muhterem okurlarýmýzdan beklenenin çok üzerinde ilgi gördü.Bir gün içerisinde binlerce mektup aldýk.Bir yandan bu kadar çok mektuba nasýl cevap vereceðimizi kara kara düþünürken bir yandan da "dertli" insanlarýmýzýn çokluðu karþýsýnda derin bir yeise kapýldýk.Ancak her þeye raðmen biz gene de elimizden geleni yapmaya çalýþacaðýz.Dilerseniz þimdi mektuplara geçelim:

  Bi Cigara Versene! (Ömer Faruk Hüsmüllü) 19 Mart 2010 Aný 

Yaþý oldukça ileriydi,ama gene de böylesi bir son beklemiyordu doðrusu.”Ben ayakta iken giderim!” diye düþünürdü hep.Öyle olmadýðýný aylarca yatarak anlamýþtý artýk.Biraz kýmýldandý,yorganý azýcýk oynattý ve karýsýna seslendi:

  Ýyimserce Bir Çýldýrýþ (Ömer Faruk Hüsmüllü) 7 Nisan 2010 Beklenmedik 

-Ýyi olmana sevindim.Ben pek iyi sayýlmam.Çünkü sana bazý þeyleri anlatmam konusunda uygun zamaný seçip seçmediðimin tereddütü içindeyim. -Dedim ya hayatým,en güzel günlerimden birini yaþýyorum.Gece rüyalarýmda çok uzun süre sen vardýn.Hatta hep sen vardýn.Senin hayalinle yattým,senin rüyalarýnla uyandým.Bu nedenle benim iyiymserliðimi bozacak hiç bir þey düþenemiyorum.

  Bugün Kimin Ýçin Ne Yaptým? (Ömer Faruk Hüsmüllü) 8 Nisan 2010 Aný 

Evden 50-60 metre uzaklaþtýðýmda karþýma bir sokak köpeði çýktý.Bana bakýyor.”Neresinden ýsýrsam ne kadar et koparýrým” diye düþünmediðini sanýyorum.Çünkü bakýþlarý dostça,tanýdýk birine bakar gibi.

  Maðaranýn Kamburu - 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Mayýs 2010 Deneysel 

-Sen bilirsin, ama kendini aldatýyor olmayasýn! Bak, bir düþünür “en kolay þeyin bir insanýn kendini aldatmasý” olduðunu söylüyor;oysa ben aksi kanaatteyim. Çünkü kiþi kendini aldatmýþ gibi görünse bile aldatamadýðýnýn farkýndadýr.

  Maðaranýn Kamburu - 7 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 22 Mayýs 2010 Deneysel 

-Diðeri de annemin babam tarafýndan öldürüldüðü gece. Ýkisinde de karanlýk, gök gürültüsü ve çaresizliðim vardý. -Korkularýný fazla düþünme. Çünkü korku, ondan korktuðunu anlarsa, korkutmaya devam eder.

  Maðaranýn Kamburu - 8 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Mayýs 2010 Aný 

-Mesela geçen gün çalýþma ortamýnýn verdiði sýkýntýdan çok bunaldým. Bedenimi dýþarýya attým. Geliþi güzel yürüdüm. Biraz sonra bir parkýn içinde buldum kendimi. Orada neþeli, güleryüzlü hatta mutlu görünen çok sayýda insan vardý ve de çocuklarýn olmasý daha da canlý bir ortam yaratýyordu. Biraz sonra elindeki sopasýyla saða sola dokunarak ilerleyen kör bir adam gördüm. Bu kör adam, diðer eliyle de sattýðý kaðýt mendil kutusunu tutuyordu ve de hayatýndan memnun görünüyordu.

  Maðaranýn Kamburu - 9 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Mayýs 2010 Deneysel 

-Okült bilgi; saklanmýþ, gizlenmiþ olan bilgidir. Ona herkes eriþemez, sahip olamaz. Bu bilgi kiþiye ancak bir üstat tarafýndan öðretilebilir. Her önüne gelene açýklanýrsa o zaman gizliliðinden bahsedemeyiz. Üstelik sýr dolu olduðu için de her insan tarafýndan kolayca hazmedilemez. -Bu bilginin özüne sahip olmak için ne yapmalýyým? -Senin karakterindeki bir insan ne yaparsa yapsýn, bu bilginin özüne sahip olamaz. Bunu sana aktarabilecek bir üstat da bulamazsýn.

  Maðaranýn Kamburu - 10 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Mayýs 2010 Deneysel 

-Peki, bütün mürþitler ayný gizli bilgilere mi sahiptirler. Müritlerine aktardýklarý birbirinin benzeri bilgiler midir? -Bir tane öðreti yok ki, aktarýlan sabit, belli bir bilgi olsun. Çok sayýda öðreti var; bu geçmiþte de böyle idi bu gün de… Müritlere aktarýlan bilgi, diðer insanlardan gizlenen bilgi ya da ezoterizm dediðimiz zaman daha kapsamlý bir konunun içinde buluruz kendimizi. O takdirde mesela bir Yahudi gizemciliði olaral kabul edilen Kabbala’yý , Eski Türkler’deki Þamanizm inancýný hatta Masonluk’u bile bu kapsamda düþünebiliriz.

  Maðaranýn Kamburu - 11 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 31 Mayýs 2010 Deneysel 

-Evet, O da öyle düþünmüþ olabilir. Koltuða oturtup elini yüzünü kolonya ile ovdum. Ýyileþtiðini düþünürken, bir aðlama krizine girdi. Sustaramýyordum. “Aðlayabildiði kadar aðlasýn” diye düþünerek býraktým. Sustuðunda yanýna gidip, saçlarýný okþayýp güzel sözler söyledim. Ýyi görünüyordu. Çantasýný açtý, parfüme benzeyen bir þey çýkardý. Daha doðrusu ben öyle zannettim. Çýkardýðý parfüm deðil biber gazýymýþ. Gözlerime doðru elindeki þeyi sýktý. Hiç bir þey göremiyordum. Gözlerim yanýyordu, ovuþturdum; ancak fayda etmedi.

  Maðaranýn Kamburu - 12 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 5 Haziran 2010 Deneysel 

Bu arada çevrem de çok deðiþti tabii ki. Son derece kaliteli ve zengin insanlarla tanýþtým. Bambaþka bir arkadaþ-dost çevresi oluþtu kendiliðinden. Çok güzel bayanlar da var aralarýnda. Hele yeni tanýþtýðým bir bayan var ki, nasýl anlatsam! Mükemmel bir yaratýk. Otuziki yaþýnda, kocasý öleli iki sene olmuþ. Adam ölünce kadýna yüklü bir miras kalmýþ, ama o gene de çalýþýyor. Bir bankada müdüre. Bizim kredide çok faydasý oldu. Bana karþý ilgisi de var. Tabii benim de ona karþý…

  Maðaranýn Kamburu - 13 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 8 Haziran 2010 Deneysel 

-Güldüm çünkü çok neþeliyim bu günlerde. Neden neþeli olduðumu sormayacak mýsýn? Ýstersen sorma! Ama ben, söyleyeyim: Karým sizlere ömür… -Ne? Yani öldü mü? -“Sizlere ömürün” ne anlama geldiðini bilmiyor musun? Bu inde yaþamak sana bazý þeyleri unutturdu mu? -Oldukça keyiflisin. Yoksa karýný sen mi öldürdün?

  Maðaranýn Kamburu - 14 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 11 Haziran 2010 Deneysel 

-Eve akþam her zamanki saatde gittim.Villanýn önüne arabayý park ederken camdan bana gülerek el salladýðýný gördüm. Ben de el salladým. O gün, bana karþý oldukça mültefitti. Akþam yemeðini yedikten sonra banyoya girdi. O banyoda iken sehpa üzerinde unuttuðu cep telefonunu karýþtýrdým. Halbuki cep telefonunu pek ortalýk yerlerde býrakmazdý. Konuþtuktan sonra hemen çantasýna koyardý. Telefonun mesajlar kýsmýnda içeriðinden sevgilisinden geldiði belli olan onlarca mesaj vardý. Birkaç tanesini okuyup, telefonu aldýðým yere býraktým. Oldukça sakin görünmeye çalýþýyordum. O’na bir þeyler belli etmemek için çok dikkatli davranýyordum. Saçlarýný da kurttuktan sonra geldi kanepede yanýma oturdu. Sað elini omuzuma atýp sevgi dolu sözler fýsýldadý. Ben de ayný þekilde mukabelede bulundum ve “Sevgilim, bu gün çok güzel, zevkli bir gece geçireceðiz. Ölünceye kadar unutamayacaðýn bir gece olacak inan! Bir arkadaþtan oldukça güzel bir film aldým. Önce istersen filmi izleyelim. Senin de beðeneceðini umuyorum.”, dedim.

  Maðaranýn Kamburu - 15 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Haziran 2010 Deneysel 

Hastanede dört kiþilik bir odada kalýyordu. Bitikti. Adeta kemik yýðýný. Gözleri ufacýk kalmýþtý. Beni tanýmadý tabii ki. Oradakiler “oðlun geldi, oðlun geldi, bak!” dediler. Bu uyarý üzerine gözlerini iyice açmaya, kafasýný kaldýrmaya, hatta ellerini oynatmaya çalýþtý, ama pek baþaramadý. “Oðlum, ben kötü bir adamým, kötü bir babayým; ama sen bir büyüklük göster ve ne olur beni affet. Ne olur oðlum affet!” dedi çok cýlýz bir sesle. Kendisinden beklenmeyecek bir çeviklikle elini uzattý elimi tutmak için. Ben bunu fark edince âni bir reflekse geriye doðru çekildim. Eli birkaç saniye havada kaldýktan sonra yataða düþtü sertçe. Biraz sonra da son nefesini verdi. Tabii ben de, gelirken aklýmdan geçirdiklerimin hiç birisini söyleyecek zamaný bulamadým.

  Maðaranýn Kamburu - 16 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Haziran 2010 Deneysel 

Maalesef. Açtý aðzýný, yumdu gözünü. Ne magandalýðým kaldý, ne adiliðim kaldý, ne de serseriliðim… Bu hakaretlere raðmen O’na karþý kaba davranmaktan kaçýndým. Ama “Senin gibi cinsel yönden yetersiz birisiyle benim iþim olmaz. Ben erkek istiyorum, erkek gibi erkek!” deyince bir anlýk öfke ile, büktüðüm bileðini biraz ileriye doðru iteledim. Bu itelememin sonucunda elindeki býçak boðazýna saplanmýþ olmalý ki boþ bir çuval gibi yere yere düþtü. Ne bir çýðlýk attý, ne de debelendi. Yýðýlýp öylece kaldý. Önce numara yapýyor sandým, eðilip baktým. Hareketsizdi ve yerler kan içindeydi. Nabzýný kontrol ettim. Ölmüþtü.

  Maðaranýn Kamburu - 17 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Haziran 2010 Deneysel 

Seninle tanýþmadan önce yazdýklarýndan bir bölüm: ”…artýk karanlýklarý sever oldum;halbuki önceleri nefret ederdim. Saklamak istediklerimi gömebileceðim ve görüþmek istemediklerimden kaçabileceðim en güvenli yer… Sessiz, dinlendirici , sorgusuz… Ben, baharýn kýzýydým, bahar gibi canlýydým… Þimdi ise karanlýklarýn kýzýyým. Halimden yakýnmýyorum, piþmanlýk ise hiç duymuyorum. Umutsuzluðumu öfkeye dönüþtürmesini becerdim. Baharýmý karanlýk yapanlarla alay ediyorum, onlarla adeta oynuyorum. Onbeþ yaþýmda iken bana felaketi yaþatan erkeðin hemcinslerinden hesap soruyorum. Uzaktan akrabamýzdý. Ondokuz yaþýndaydý, yani benden büyüktü. O nedenle abi derdim ona. Zaman zaman arabasýyla beni gezdirirdi. Gene bir gün birlikte gezmeye çýktýk. Bir piknik alaný gibi yerde arabayý park etti. Ýndik ve çimenlerin üzerine oturduk. Bizden baþka etrafta hiç kimse görünmüyordu. El þakasý yapýyorduk birbirimize. Elimi tuttu, beni kendisine çekip kucaðýna oturttu. Dakikalarca böyle durduk. Bu durum hoþuma gitmedi deðil, ama ya sonra ben istemediðim halde bana sahþp olmasý?... Baðýramadým bile, her þey kýsa bir sürede olup bitti. Benimle yaþým tuttuðunda mutlaka evleneceðini söyledi. Bir sene sonra askere gitti. Askerden döndüðünde ben onsekizime girmiþtim. Babasý ona bir market açtý. Burayý iþletmeye baþladý. Defalarca bana evlenme teklif etti; kabul etmedim. O yaptýðý þey dolayýsýyla kendimi devamlý aþaðýlanmýþ hissediyordum ve bunu bana yapan bir insanla artýk beraber olamazdým.”

  Maðaranýn Kamburu - 18 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 18 Temmuz 2010 Deneysel 

Krizi iyi yönetemedik. Müþterilerimize verdiðimiz sözleri tutamadýk. Bizim alacaðýmýz borcumuzdan çoktu, fakat alacaklarýmýzý tahsil edemedik. Para gelmeyince konutlarý bitiremedik. Hatta temel attýðýmýz iki arsada iki tuðlayý bile üst üste koyamadýk. Yanýmýzda çalýþanlarýn maaþlarýný ödeyemedik. Günü dolduðunda evlerini teslim almak için gelenler sývasý bile yapýlmamýþ kaba inþaatlarý görünce önce hayal kýrýklýðýna uðradýlar; sonra da sözlü ve fiili saldýrýya geçtiler. Tabii bu durum kýsa sürede duyuldu ve biraz da dedikodu eklenerek etrafa yayýldý. Duyan müþteri ödemelerini durdurdu. Kasaya para girmeyince de ne malzeme alabildik, ne de giderleri karþýlayabildik. Senetler ve çeklerin geri dönmesi ile de yasal süreç baþladý ve mahkemeler peþimize düþtü.

  Maðaranýn Kamburu - 19 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Temmuz 2010 Fantastik 

Evet korkuyorum, hem de birçok þeyden. Yaptýklarýmýn altýnda yatan temel duygu bu. Korkaklýðýmý bir kusur olarak düþündüðümü zannetme. Korku, çoðunlukla benim can simidim olmuþtur. Yýllar önce iþlediði bir cinayetten sonra uzunca bir süre hapis yatýp çýkan bir katille konuþmuþtum. Bana “bakma böyle hava atýp dolaþtýðýma, aslýnda çok korkuyorum. O adamý da korktuðum için öldürdüm.” demiþti. O koþullarda ne demek istediðini tam anlamamýþtým, fakat þimdi anladýðýmý fark ettim.

  Maðaranýn Kamburu - 20 (Son Bölüm) (Ömer Faruk Hüsmüllü) 22 Temmuz 2010 Fantastik 

Onun gibi tevazu sahibi bir insan kolay kolay þikayette bulunmaz. Yýllardýr buraya gelir giderim, ancak onun sýrtýndaki kambur pek dikkatimi çekmezdi. Tâ ki þu ana kadar… Evet düþünüyorum da onun sýrtýnda kambur vardý, hem de iki tane. Ben onun kamburlarýna deðil, aðzýndan çýkan hikmet dolu sözlere bakardým.

  Güzellik Ararken (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Aðustos 2010 Beklenmedik 

Þerif bey, Adalet Bakanlýðý memurlarýndan daha doðrusu eski bir mahkeme baþkatibiydi. Nice davalar, nice hakimler görmüþtü. Yazdýðý kararlarýn sayýsýný bile bilmiyordu. Bu kararlarýn içinde beraatler, hafif cezalar olduðu gibi müebbet hapisler ve hatta idamlar da vardý. Nelere tanýk olmuþtu bu gözler?

  Tencereden Al Haberi - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Aðustos 2010 Ýronik 

Ondört senedir -birazdan anlatacaðým- bu ev sakinlerine hizmet veriyorum. Aslýnda ondört yaþýndan biraz büyüðüm; çünkü imal edildikten sonra birkaç ay da bir maðazada karton kutu içinde bekledim. Bir ara vitrine de koydular üç günlüðüne, lâkin çok bilmiþ tezgahtar haným, oraya yakýþmadýðýmý düþünerek beni tekrar kutuya hapsetti. Bereket bu ailenin hanýmý geldi de beni alýp bu esaretten kurtardý.

  Tencereden Al Haberi - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 5 Eylül 2010 Ýronik 

Aslýnda þu anki durumum hiç de hoþ deðil. Vakit öðleni geçmiþ olmasýna raðmen dün akþamdan beri içimdeki yemek artýðý, su, iki tabak ve birkaç tane de çatal ile evyenin ortasýnda yýkanmayý bekliyorum.

  Tencereden Al Haberi - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Ekim 2010 Ýronik 

Geçen buluþmamýzda kapý çalmýþ ve Þenay haným da açmak için yerinden kalkmýþtý. Kim geldi dersiniz? Þenay hanýmdan öðrenelim:

  Tencereden Al Haberi - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 10 Ekim 2010 Ýronik 

Þeref sinirden kýpkýrmýzý kesildi, fakat bir þey söylemedi. Koridordaki ev telefonu çalmaya baþladý. Birkaç gündür gece bu saatte çok telefon gelmeye baþladý. Bedava mýdýr ne? Sahi “akþam 7’den sabah 7’ye kadar bedava konuþ” diye bir reklam duymuþtum. Aramalarýn çok olmasýnýn nedeni bu olmalý.

  Ya Kapýyý Çalan Sütçü Deðilse? (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Mart 2011 Gülmece (Mizah) 

Bilirsiniz, bu adamlar yýllar önce “devrim” adýný verdikleri bir arabayý benzin koymadan yürütmeye kalkmýþlardý, þimdi de “demokrasi” adýný verdikleri bir arabaya bindiler; ancak buna da ileri vites koymayý unuttular. Ýþte o yüzden bizdeki “demokrasi” arabasý hep geri vitesle gider ve oraya buraya da toslar.

  Bir Aný Defteri Buldum - 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 3 Haziran 2011 Aný 

Bu bekleyiþ, öncekinden daha uzun sürdü. Bir aydan fazla bir süre Sibel’den hiç ses çýkmadý. Görüþmemeye karar verdiðini düþünmeye baþlamýþtým. Bu kararýna saygý duymaktan baþka yapacak bir þey yoktu. Üstelik böyle bir karar beni biraz da sevindirdi; çünkü baþkalarýnýn sýrlarýný öðrenmek ve bu sýrlarý saklamak zorunda olmak gerçekten büyük bir yüktü. O nedenle bu suskunluk beni rahatlattý.

  Bir Aný Defteri Buldum - 7 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Haziran 2011 Aný 

Yýllarca kaldýðý müzeden çýkarýlýp sefere konulan trmvayýn içinde, Bahariye’ye doðru yol alýyorum. Aracýn içindeki yolcularýn çoðu orta yaþýn üzerinde, genç denebilecek sadece bir-iki kiþi var. Tramvay rahatsýz edici bir metalik ses çýkararak ilerliyor. Her duraða yaklaþtýðýnda duramayacak, frenleri tutmayacak sanýyorum, ama zorla da olsa duruyor ve beni yanýltýyor. Yeniden kalkmasý ise umulandan biraz daha uzun sürüyor.

  Bir Aný Defteri Buldum - 8 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 9 Haziran 2011 Aný 

Güneþ batmak üzereydi. Sanki batmamak için direniyor gibi bir hali de vardý . Bir bulut güneþin önünden hýzla geçti. Beþ dakikadýr çay bahçesinin etrafýnda dolaþan bir martý, bundan vazgeçip güneþe doðru uçmaya baþladý. Nefis bir manzara vardý gözlerimin önünde: Kýzýl ve mavinin karýþýmý bir renk, beyaz kanatlarý renk deðiþtirmiþ bir martý.

  Bir Aný Defteri Buldum - 9 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Haziran 2011 Aný 

Hava yavaþ yavaþ kararmaya baþlamýþtý. Köprünün ýþýklarý, boðaza ayrý bir güzellik katýyordu. Rüzgâr hafiften esmesine raðmen, adeta aðaçlarýn yapraklarýna etkileyici bir müzik yayýný yaptýrýyordu. Garson geldi, sipariþleri alýp gitti. Sibel tekrar konuþmaya baþladý:

  Bir Aný Defteri Buldum - 10 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Temmuz 2011 Aný 

Demekki Sibel, benim hakkýmda birçok þeyi biliyordu. Ama ben onun hakkýnda sadece anlattýðý kadarýný bilecektim. Zaten böyle olduðu, þoförün adresimi sormadan beni evime getirmesinden de belliydi. Bu durum, benim için o kadar önemli deðildi. Sibel’in bu þekilde davranmasýnda onu haklý kýlacak birçok neden olabilirdi.

  Bir Aný Defteri Buldum - 11 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Aðustos 2011 Aný 

Ýfade çok klasik bir söz olacak, ama söylemeliyim: Bu odada ben birinci “yeniden doðuþumu” yaþadým. Neden birinci? Çünkü ikincisi de var. Demek ki hayat insaný her zaman aðlatmýyor, güldürdüðü ve sevindirdiði zamanlar da oluyormuþ…

  Bir Aný Defteri Buldum - 12 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Aðustos 2011 Aný 

Sokaðý bulmam zor olmadý. Çok sevimli bir yer gibi geldi bana. Araç trafiðine kapalý olmasý hoþuma gitti. Sol tarafta standlar kurulmuþ.O nedenle yol daralmýþ. Taký malzemelerini; cam, tahta, gümüþ ve bakýrdan yapýlmýþ eþyalarý, resim tablolarýný, meyve þekli verilmiþ güzel kokulu sabunlarý seyrederek yürüdüm. Fal ve nargile kafeleri gözüme çarpan diðer görüntülerdi. Ellerinde dershanenin verdiði kitap ve testler bulunan öðrenciler bir anda sokaktaki kalabalýðý artýrdýlar. Ýnsanlara temas etmeden yürümek imkansýz hale gelmiþti. Ancak, randevu yerine de gelmiþtim.

  Bir Aný Defteri Buldum - 13 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Aðustos 2011 Aný 

Israrlar bir ara o kadar çok arttý ki ölmesine üç gün kala gitmek zorunda kaldým. Bitmiþti. Bedenen ufacýk kalmýþtý. Yüzü kirli sarý bir renkteydi. Beni görünce yüzü aðlama-gülme karýþýmý bir hal aldý. Benden defalarca özür diledi. Onu affetmem için yalvardý. Yakýnda öleceðini bildiðini ama bu vicdan azabý ile öteki dünyaya gitmek istemediðini söyledi. Benim çok katý bir insan olduðumu düþünebilirsiniz. Ancak ben Kenan’ý affedemedim. Yaþadýklarým gözümün önünde canlanýnca, bunu yapamayacaðýmý anladým. Keþke, affedebilseydim, keþke öylesine yüce bir gönüle sahip olsaydým…

  Bu Bir Futbol Klasiðidir (Ömer Faruk Hüsmüllü) 22 Aðustos 2011 Ýronik 

Recep Kaptan, rakip takýmýn solunun kuvvetli, saðýnýn ise zayýf olduðunu yýllarýn verdiði tecrübe ile sezdi. O yüzden sað taraftan ataða geçti. Bir çalým, bir çalým daha. Önünde boþ bir alan yarattý. Saðdan ilerledi. Bir çalým daha, saðdan biraz daha gitti ve kaleci ile karþý karþýya gelince durdu. Acelesi yoktu, çünkü “nasýl olsa gol olacak” düþüncesiyle rakip futbolcular olduklarý yere çivilenip kalmýþlardý. Bir adým bile atmaya niyetleri yoktu.

  Bir Aný Defteri Buldum - 14 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Eylül 2011 Aný 

Ben Aydýn’ý görür görmez ona aþýk oldum, vuruldum, çarpýldým gibi ifadeler söylesem bu yalan olur. Çünkü ben Aydýn’a aþýk olup olmadýðýmý hâlâ bilmiyorum, ama onu sevdiðimden eminim. Evet, onu çok sevdim, çok…

  Bir Aný Defteri Buldum - 15 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Eylül 2011 Aný 

Birbuçuk saate yakýn bir süre dýþarýda beklemem gerekti. Çünkü Sibel fenalaþtý. Hemþireye haber verdim; o da doktoru çaðýrdý. Doktor, beþ dakika dýþarýda beklememi rica etti. Çýktým. Ayrýntýya giremiyorum, hatýrlayacaksýnýz Sibel’e söz vermiþtim.

  Coþkun Irmak - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Kasým 2011 Aþk ve Romantizm 

Hayrettin liseyi bitirdikten sonra iki sene orda burda çalýþmýþ, sonra da askere gitmiþti. Askerlik dönüþü vergi dairesinde bir iþe girmiþti. Bir gün iþten eve dönerken evlerinden bir sokak ötedeki iki katlý bir evin önünde komþularýnýn yedi yaþýndaki oðlu Kenan’ýn bir genç kýz ile konuþtuðunu gördü. Önce dikkatini çeken Kenan’dý. Buralarda ne iþi var, diye düþünmüþtü. Sonra kýza da dikkatlice baktý. Çok, ama çok güzel olduðunu görünce adeta heyecandan dizlerinin baðý çözüldü. Adýmlarýný yavaþlattý. Yanlýþ anlaþýlýr diye korkudan baktýðýný belli etmemeye çalýþýyordu. Bir ara kýz ile gözgöze geldi. Bu sadece bir anlýktý. Kýz baþýný önüne eðip evinin kapýsýna doðru yönelmiþti bile…

  Coþkun Irmak - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Kasým 2011 Aþk ve Romantizm 

Ýkisi de ne diyeceklerini, söze nasýl baþlayacaklarýný bilemiyorlardý. Neden sonra Münevver söze ilk baþladý. Bir þeyler konuþtular, ancak ne konuþtuklarýný daha sonra ikisi de unutacaklardý. Bu heyecan dolu konuþma en fazla on dakika sürmüþtü. Eve gitmek için arkasýný dönen Münevver’e þaþkýn þaþkýn bakakalmýþtý Hayrettin. Eve yaklaþtýðýnda Münevver, arkasýna dönüp baktý ve Hayrettin’in yüzündeki þaþkýnlýða gülmeden edemedi. Bu gülüþ alay deðil; sevgi doluydu.

  Coþkun Irmak - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Kasým 2011 Aþk ve Romantizm 

Münevver’in çiçeklerine su vermeliydi. Onlara “Münevver’in çiçekleri” diyordu; çünkü Münevver onlarý çok severdi, hepsi ile tek tek konuþurdu. 8-9 tane idiler, kala kala iki tane kalmýþtý. Münevver’in ardýndan birer birer solmuþtu diðerleri. Ne yapsa kâr etmedi. Sanki sýrayla intihar ediyor gibiydiler. Kurtarabildikleri iþte bu ikisiydi.

  Coþkun Irmak - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Kasým 2011 Aþk ve Romantizm 

Kötü sonun baþlangýcý olan o gün, sýk sýk aklýna geliyordu. “Kanatlarým olsaydý, uçsaydým ve Münevverimi o arabanýn önünden alýp kaçýrsaydým. Ya da o araba onunla birlikte beni de çiðnesydi!” Dedi ve yumruðunu bütün gücüyle masaya indirdi. Eli çarpmýþ olmalý ki kül tablasý yere düþtü. Kýrýlmamýþtý, ama halýnýn üzeri sigara izmariti ve kül içerisindeydi. Aslýnda bu yumruk öfkesinden dolayý deðildi. Çaresizliðine atýlmýþtý…

  Coþkun Irmak - 5 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Kasým 2011 Aþk ve Romantizm 

Yürüdüðü kaldýrýmda karþýsýndan önde bir diþi köpek, arkasýnda da bir erkek köpek geliyordu. Ona yaklaþýnca arkadakini tanýdý. Arada sýrada yiyecek verdiði köpekti… Yanýndan geçerlerken: -N’aber Çomar? Dedi. Fakat Çomar’ýn tepkisi dostça olmadý. Diþlerini göstererek hýrladý ve sýrtýný biraz dikleþtirerek diþi köpeði takibe devam etti.

  Coþkun Irmak - 7 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 5 Aralýk 2011 Aþk ve Romantizm 

Aþk, sevgi, namus, sadakat, dürüstlük gibi deðerleri bir renk grubu; ihtiras, cinsellik, arzu ve hazzý da ayrý bir renk grubu olarak düþündü. Bunlar arasýnda bir seçime gitmeliydi. Tam, seçimini yapabileceði bir noktaya ulaþtýðýný hissetmiþti ki, bütün renkler aniden birbirine karýþtý ve ortaya tek bir renk çýktý: Siyah. Siyahý da eþittir:Ýhanet, olarak kabul etmiþti.

  Coþkun Irmak - 8 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 19 Aralýk 2011 Aþk ve Romantizm 

Yataðýna yattý yatmasýna da, uyumak ne mümkün! Saða döndü olmadý, sola döndü olmadý, yüzükoyun ve sýrtüstü uyumayý denedi gene olmadý. Ýki saat sonra kendinden geçti, uyumuþtu. Ancak bu uyuma uzun sürmedi. Rahatsýzlýk veren, kâbus dolu bir uykudan sonra gözlerini açtýðýnda ortalýðýn zifiri karanlýk olduðunu anladý. Gözleri uykusuzluktan nerdeyse kapanacak gibiydi, ama Hayrettin uyumak istemiyordu, direniyordu. Gözlerini açýk tutmak için dakikalarca uðraþýnca, karanlýða uyum saðladýðýný hayal meyal de olsa odadaki eþyalarý seçebildiðini fark etti.

  Coþkun Irmak - 9 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 23 Aralýk 2011 Aþk ve Romantizm 

Ona verebileceðim tek þey sevgimdi. Maddi bir þeyler de vermek isterdim, ama olmadý. Birlikte bir tatile bile gidememiþtik. Onu kaybettiðim sene emekli olmuþtum. Ýkramiyeyi alýp bankaya yatýrdým. Þöyle güzel bir tatil yapabilirdik artýk. Ben hemen gidelim istedim, Münevver yazý beklememizin daha uygun olacaðý görüþündeydi. Onun dediði oldu. Ama bir yandan da tatil planlarý yapmaya baþlamýþtýk. Turlar ve tatil yerlerini araþtýrýyorduk. Bu araþtýrmalarý yaparken ikimiz de çok heyecanlýydýk. Sanki gerçekmiþ gibiydi… Görmek istediðimiz üç yer belirledik. Karadeniz, Kapadokya ve Kýbrýs. Ben üçüne de gitmeyi teklif edince Münevver “Batakcýlýk yok! Böyle yaparsak paramýzý kýsa sürede tüketiriz. Zamanýn ne getireceði belli olmaz. Daha bu iþin yaþlýlýðý var, hastalýðý var ve o günlerde de para her zamankinden daha fazla gerekli.” Diyerek beni susturmuþtu. Kýsacasý o kötü kazayý yaþamasaydýk biz Münevver’le þu anda tatildeydik…

  Coþkun Irmak - 10 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Aralýk 2011 Aþk ve Romantizm 

Her ýrmak denizden doðar ve sonunda mutlaka denize kavuþur. Doðum ve ölüm ayný yerdedir. Deniz suyu buharlaþýr bulut olur; bulut yaðmur olarak yaðar; yaðmur sularý ýrmaða dönüþür ve ýrmak da denize kavuþur, orada kaybolur gider. Kaybolur gider diyorum, ancak bu kaybolma gerçek kaybolma deðildir. Çünkü döngü devam edecek ve deniz, yeniden ýrmaklar yaratacaktýr.

  Coþkun Irmak - 11 (Son Bölüm) (Ömer Faruk Hüsmüllü) 1 Ocak 2012 Aþk ve Romantizm 

Coþkun, geçen her dakikanýn onu istenmediði bu sona doðru biraz daha yaklaþtýrdýðýný biliyordu. Bunu engellemek için çareler düþünüyorsa da bir çözüm yolu bulamýyordu. Galiba kabullenmekten baþka bir çaresi yoktu! Irmak’ýn varlýðýný düþünerek, onunla geçirdiði mutlu anlarý hatýrlayarak teselli bulmaya çalýþýyordu. Fakat birden bu mutlu anlar kayboluyor ve tekrar zihnini Irmak’ýn olmadýðý acýmasýz bir hayat görüntüsü kaplýyordu. Hazdan eleme, elemden hazdan geçiþ yapýp duruyordu.

  Hayat Sana Kýrgýným - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Kasým 2012 Beklenmedik 

Kedicik yiyecek aramaya çýkmýþ olmalýydý. Ya diðer hayvanlar? Köpekler, kuþlar ve diðerleri… Bu karda kýþta yiyeceklerini, içecekleri suyu nasýl bulacaklardý? Belki de çoðu açlýktan ya da susuzluktan ölüp gidecekti. Bu ihtimal hüzünlenmesine yol açtý. Olayý daha da büyüttü zihninde: Kývranarak can veriyordu zavallýcýklar! Onlarca, yüzlerce telef olmuþ hayvan… Ölüm, kýþtan da soðuktu, dondurucuydu. Damarlarýndaki kanýn çekildiðini zannetti, bütün vücudu titriyordu. Kalorifere biraz daha yaklaþtý. Bu olay Sevim’e, babasýnýn ölümünü hatýrlattý.

  Hasan Kallimci ve Çocuk Edebiyatý - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Aralýk 2012 Çocuk 

(*)Hasan Kallimci Kimdir?1949’da Sarayköy’de (Denizli) doðdu. Masal, hikâye, roman, þiir, mani, tekerleme, bilmece, tiyatro eseri, efsane ve destan gibi edebiyatýn her dalýnda eserler vermiþtir. Gençler ve daha üst yaþtakiler için hikâye roman tiyatro, þiir, araþtýrma dallarýnda (13 kitap) olmak üzere toplam (95) kitap neþretmiþtir. Halen mahallî gazete ve sitelerde de yazýlar yazmaktadýr.

  Hayat Sana Kýrgýným - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Aralýk 2012 Beklenmedik 

Sevim, odasýnýn penceresinden Bahadýr’ý aylarca izledi. Önceleri bu ona yetiyordu. Sonra, yetmediðini anladý ve daha fazlasýný istemeye baþladý. Daha fazlasý ne olabilirdi? Bu kadarý neden yetmemiþti? Sorularýný kendine sordu. Daha fazlasýnýn Bahadýr’ý yakýndan görmek olduðuna karar verince de bunu gerçekleþtirmenin yollarýný aradý.

  Hasan Kallimci ve Çocuk Edebiyatý - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Ocak 2013 Çocuk 

Önceki yazýmýzda Hasan Kallimci'nin 1. Sýnýf Öðrencileri Ýçin yazdýðý eserlerinden söz etmiþtik. Bu yazýda ise 2. Sýnýf Öðrencileri için yazdýðý eserlerinin kýsa bir tanýtýmýný yapacaðýz.

  Masal: Eþeðin Fendi (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Nisan 2013 Ýronik 

Kral bu olaydan sonra eþeði emekliye ayýrmýþ. Akil hayvanlar komisyonu üyelerini de eþeðe hizmetle görevlendirmiþ. Eþek istediði zaman taze ot ve temiz su getirme, barýndýðý yeri temiz tutma bu üyelerin baþlýca görevleriymiþ.

  Yanlýþ Adrese Mektup - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Eylül 2013 Beklenmedik 

Ýliþkimizden söz ettiðimi anladýðýný sanýyorum. Ýliþkimiz þimdi bir sýnavdan geçiyor. Kabul etsek de etmesek de bir dönemece gelmiþ bulunuyoruz. Dikkat edersen iliþkimizin bittiðini söylemiyorum. Çünkü bitmiþ iliþkiler bir daha okunmamak düþüncesiyle kitaplýk rafýna kaldýrýlmýþ tozlu kitaplar gibidir. Bazen elimize alýrýz sonra olduðu gibi gene yerine koyarýz, bazen elimize alýrýz üzerindeki tozu üfleriz, bazen de elimize alýp sayfalarýný karýþtýrýrýz ama nedense bir türlü okuyamayýz… Oysa bizim kitabýmýz þimdilik okunuyor.

  Yanlýþ Adrese Mektup - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Eylül 2013 Beklenmedik 

Mutluluk nedir? Maddi imkânlara sahip olmak mý, þans oyunlarýndan ikramiye kazanmak mý, bir makam elde etmek mi, insanlara hükmetmek mi? Gerçek mutluluk insan yaþamý boyunca geçen her andýr. Durup da bir düþünelim: Bir nefes alýþta, bir yapraðýn nazlý nazlý düþüþünde, bir bitkinin tek bir çiçeðinde ne kadar çok mutluluk duyulacak güzellikler var...

  Yanlýþ Adrese Mektup - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Ekim 2013 Beklenmedik 

Metin’den ayrýlalý tam otuz dört gün olmuþtu. Görüyorsunuz deðil mi, bir yandan Metin’den ayrýlmakla iyi ettiðini söyleyen öte yandan da ayrýlýk günlerinin çetelesini tutan bir Nilay… Gururlu bir genç kýz! Ne gururu? Metin’in ayaðýna barýþmak umuduyla giden, gururunu ayaklar altýna almaya bile önemsemeyen bir Nihal.

  Yanlýþ Adrese Mektup - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Ekim 2013 Beklenmedik 

Bir adam meydanýn ortasýnda “Kendimi yendim!” diye baðýrýyordu. Etraftakilerin bazýlarý adama acýyarak bazýlarý da gülerek bakýyorlardý. Bu duruma hemen müdahale ettim ve kalabalýða dedim ki: “Gülmeyi kesin, acýmayý da býrakýn. Bu adamý alkýþlayýn. Çünkü o, gerçekten de büyük bir iþ baþarmýþtýr.” Bu baþarý bence bir düþmaný yenmekten daha önemliydi.

  Yanlýþ Adrese Mektup - 5 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 18 Ekim 2013 Aþk ve Romantizm 

Yürürken sað elini ise normalden fazla açýyor. Yirmi, otuz adým atýp biraz durup dinleniyor; sonra yürümeye devam ediyor. Kýrk yaþlarýnda olduðunu tahmin ediyorum. Ýçinde bulunduðu zor þartlara raðmen yaþam mücadelesi veren bu adamý, takdir etmemek mümkün deðil. O nedenle onu her gördüðümde hem üzülüyorum hem de hayranlýkla izliyorum.

  Yanlýþ Adrese Mektup - 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 19 Ekim 2013 Aþk ve Romantizm 

“Zor bir iþe baþlayacaksan cesur ol, baþaramadýðýn iþlerde sabýrlý ol ve tekrar dene, elin ayaðýn tutuyorsa gözlerin görüyorsa þükreden ol, sahip olduklarýn varsa mutlu ol, dost edindiysen vefalý ol, cahille karþýlaþýrsan sessiz ol, bilgili insanlarýn dinleyicisi ol, haksýzlýk karþýsýnda adaletten yana ol, yoksullara ve hastalara yardýmcý ol, kötülere karþý affedici ol, iyilikleri unutan deðil hatýrlayan ol, hayvanlara karþý en az insanlara olduðun kadar merhametli ol, doðayý seven ve koruyan ol, aklýný zararlý deðil yararlý iþlerde kullanan ol, ol,ol… Evet, ol ki insaným diye etrafta dolaþabilesin.”

  Yanlýþ Adrese Mektup - 7 (Son Bölüm) (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Þubat 2014 Aþk ve Romantizm 

Yanlýþ bir adrese mektubum gitmiþti. Þimdi ise belki de gene yanlýþ bir adrese bedenim gidecek; tabii ruhum da…Birkaç gün içinde þöyle bir gazete haberi görürseniz lütfen þaþýrmayýn ve üzülmeyin: Mezarlýkta donarak ölmüþ bir genç kýz cesedi bulundu.

  Tencereden Al Haberi (Öykünün Tamamý) (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Eylül 2014 Ýronik 

Tam on dört senedir sustum, hep içime attým, hiç konuþmadým ama artýk canýma tak dedi ve o nedenle de bildiklerimi anlatacaðým. Yoksa patlarým vallahi. “Hem düdüklü deðilsin, hem de patlamaktan söz ediyorsun” dediðinizi duyar gibiyim. Haklýsýnýz, patlama özelliði bizim akrabalarýmýz olan düdüklülere mahsustur. Benim gibi tencereler patlayamazlar, olsa olsa ancak taþarlar...

  Kontrollü Çay Kýraathanesi Muhabbetleri (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Eylül 2014 Ýronik 

Ýyi dersin Haydar Baba da, polise teslim etsek ne olurdu? Mahkemeye çýkarýlýrdý. Mahkeme de ya tutuksuz olarak yargýlanmak üzere serbest býrakýrdý, ya da birkaç ay ceza verirdi. Ama bizimkiler hýrsýzý öyle benzetti ki, bir daha bu pis iþi yapmasýnýn mümkünatý yok. Artýk biliyor ki bir hýrsýzlýk olayý oldu mu, hemen onun yakasýna yapýþacaðýz.

  Yanlýþ Adrese Mektup - 8 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 23 Kasým 2015 Aný 

Can kaçýyor, ölüm onu kovalýyor. Can yorulduðunda yakalanacak yani ölüme teslim olacak. Ömür denilen þey, iþte bu kýsacýk kovalamacadan ibaret. Her doðan canlý, doðumla birlikte ölüme karþý büyük bir zafer kazandýðýný zanneder. Bu bir aldatmacadýr. Daha doðrusu ölümün, canlýlara oynadýðý bir oyundan baþka bir þey deðildir.

  Makineleþmek ve Kaçýþ - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Aðustos 2016 Beklenmedik 

Ýnsan dilini ne zaman, nerede ve nasýl kullanacaðýný bilirse, gerektiðinde susmasýný yani sükût etmesini bilirse; ruhunu ve bedenini derin bir sessizliðe alýþtýrýrsa huzur da kendiliðinden gelir ve onu bulur. Affedici ol, böylece huzurunu pekiþtir. Kusur arama. Baþkalarýnda kusur bulduðunda, büyük bir iþ yapmýþ gibi sevinme. Her insanda -ararsan- mutlaka en az bir kusur bulmak o kadar zor bir þey deðildir. Sende de öyle..

  Makineleþmek ve Kaçýþ - 5 (Son Bölüm) (Ömer Faruk Hüsmüllü) 18 Aðustos 2016 Beklenmedik 

Tez-Can, eski hayatýna döndü. Tabii bu hayatta onun adýnýn Tez-Can olduðunu bilen yoktu. O, þimdi karþýlaþtýðý olaylara, yaþadýklarýna, etrafýndaki insanlara baþka bir gözle bakýyor; tahammül ve anlayýþ gösteriyordu.

  Makineleþmek ve Kaçýþ - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Aðustos 2016 Beklenmedik 

Bir büfeye yanaþtý, elindeki parayý uzatýp sandviç istedi. Büfedeki adam küfür ederek onu kovdu ve:-Boklu paran sende kalsýn pislik þey. Diyerek bir köpeðe verir gibi uzaktan bir sandviç attý önüne. Sandviçin içindeki peynir ve domates etrafa saçýldý. Yerden bunlarý toplayýp sandviçin içine koydu ve yedi.

  Makineleþmek ve Kaçýþ - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Aðustos 2016 Beklenmedik 

Konteynerin yanýna oturdu. Çok geçmeden bir genç, onu dilenci zannedip önüne para attý. Zaten görüntü olarak dilenciden pek farký da yoktu. Paraya baktý, almadý/alamadý. Gelip geçenler onun bu halini görünce kimi acýyor, kimi görmemezlikten geliyor, kimi kýzýyor, kimi de ona “Çalýþ, çalýþ!” diye akýl veriyordu.

  Makineleþmek ve Kaçýþ - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Aðustos 2016 Beklenmedik 

Tez-Can buraya geleli kaç gün, kaç ay ya da kaç yýl olmuþtu? Bilemezdi. Býrakýn bunu bilmeyi o gün günlerden ne olduðunu sorsanýz, bunun bile cevabýný veremezdi. Buradaki zaman anlayýþý çok farklýydý, belki de tuhaftý. Kimse zamanla ilgilenmiyordu, zamansa bildiði gibi akýp gidiyordu. Yoo belki de akmýyordu, gitmiyordu; duruyordu olduðu yerde. Ya da o aslýnda yoktu, bir aldatmacaydý; deðiþimin kurnazca kurguladýðý bir aldatmaca...

  Fatih Sultan Mehmed: Eðer Bu Topraklar Onunsa Gelip Kurtarsýn (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Mart 2018 Destan 

Vezirlerin, sýrtýnda taþ taþýyarak yapýlmasýna emekleri geçmiþ; ayrýca bazý burçlarýn yapým masrafýný iþçi ücretleri dahil vezirler üzerine almýþlardýr.

  34 Yýl Sonra Gelen Ýtiraf (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Ocak 2019 Beklenmedik 

Þimdi seni burada görünce ve anlattýklarýný dinleyince de anladým ki bana acý veren hayat deðilmiþ, benmiþim hayatý acýtan. Hayat bana engel koymamýþ, benim kendimmiþ bir engel...

  Ýn Aþaðýya Ulan (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Ekim 2019 Beklenmedik 

Dolmuþun içinde, hareket etmesini bekleyen ayaktaki yolculardan bazýlarý “çýt çýt” diyor, bazýlarý da kafasýný sallýyor. Sabýrlarý tükenmek üzere.

  Dilsiz Fahiþe (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Aralýk 2019 Erotik 

Ýtelenmiþ bir kadýnýn hayat hikayesi...

  Dilsiz Fahiþe - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Aralýk 2019 Erotik 

Hayat sorgulanmaya deðer mi?

  Dilsiz Fahiþe - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Aralýk 2019 Erotik 

Kýz çaresiz... Ne yapacaðýný bilemiyor...

  Dilsiz Fahiþe - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 19 Aralýk 2019 Erotik 

Orospu denilmesine neden kýzýyorsun?

  Dilsiz Fahiþe - 5 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Aralýk 2019 Erotik 

Tacizci iyice azýttý...

  Dilsiz Fahiþe - 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 22 Aralýk 2019 Erotik 

Ve evden kaçýþ...

  Dilsiz Fahiþe - 7 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 23 Aralýk 2019 Erotik 

Genç kýza devlet sahip çýkýyor...

  Korono Hikayeleri - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Mayýs 2020 Gülmece (Mizah) 

Ey korona korona Benim maskeyi ne yaptý Git de sor ona

  Korona Hikayeleri - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Mayýs 2020 Fantastik 

Karþýlaþtýðý insanlarýn yüzleri gülmüyordu, sanki bir þeyden korkar ve kaçar gibiydiler, hareketlerinden stres içinde olduklarý kolayca anlaþýlýyordu.

  Korona Hikayeleri - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Mayýs 2020 Ýronik 

Anne aðlýyordu, Bekir de dayanamadý aðlamaya baþladý. Sicim gibi akan gözyaþlarýnýn bir kýsmý açýk olan aðzýna girdi. Tuzluydu, yutarken boðazý hafif yandý

  Korona Hikayeleri - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Mayýs 2020 Ýronik 

Bekir ellerindeki ekmekleri inceledi. Küflenmiþ olabilirlerdi, öyleyse yiyemezdi. Sertliklerinden bayat olduklarý anlaþýlsa da küflü olup olmadýklarýný anlayabilmesi için daha fazla aydýnlýða ihtiyacý vardý.

  Korona Hikayeleri - 5 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Mayýs 2020 Ýronik 

Sahi ölüm ne? Bugüne kadar hiç aklýma gelmeyen bir soru. Ne olacak, iþte ölüp gidiyorsun. Sonra? Sonrasý hiç, yani yok. Sonsuz bir sessizlik olabilir mi ölüm?

  Korona Hikayeleri - 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Mayýs 2020 Ýronik 

Bekir'in hikayesi bu bölümde bitiyor...

  Korona Hikayeleri - 7 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Haziran 2020 Ýronik 

Çaaat diye bir ses duydum. Bir þey mi düþürdün ya da telefonu mu çarptýn hayatým? Alo alo... Ses yok

  Korona Hikayeleri - 8 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 10 Haziran 2020 Ýronik 

Yaðýþ uzun süre devam etmedi. Yaðmur kesildi, kasvetli bulutlar yavaþ yavaþ daðýldý, karanlýk yerini aydýnlýða býraktý çünkü güneþ yüzünü gösterdi.

  Dilsiz Fahiþe - 8 (Son) (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Eylül 2020 Ýronik 

Hikaye/roman kahramanlarýnýn hayali birer varlýk olduðunu düþünmeyiniz, onlar belki de anlatýcý kadar canlý kanlý yani somut birer varlýktýrlar!

  Bir Murat Dört Surat (Ömer Faruk Hüsmüllü) 28 Eylül 2020 Ýronik 

Birkaç dakikada kargalarýn saldýrýsý sona erdi. Buna inanamadý, ama gerçekti. Yattýðý yerden kalkýp etrafa bakýndýðýnda kargalarýn hepsinin az önce öldürdüðü iki karganýn etrafýnda toplandýðýný gördü. Belki de ölülerine cenaze merasimi yapacaklardý.

  Bir Ölünün Günlüðü - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 12 Nisan 2021 Fantastik 

Nedir akýllara gelen soru? Bir ölü günlük yazabilir mi? Yazamaz. “Öyleyse bu neyin nesi?” deyip sinirlenmeyin. Bakýn izah edeyim:

  Bir Ölünün Günlüðü - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Nisan 2021 Gerilim 

“Hiçbir canlý varlýk ölüme üstün gelemez, onu savuþturamaz. Ölümsüzlük iksiri hiç olmadý ve bundan sonra da hiç olmayacak. Doða ölümsüzlük iksirinin olmasýna izin vermez; verirse intihar etmiþ olur. Ölümler olacak ki yeni canlýlar da gelebilsin dünyaya. “

  Bir Ölünün Günlüðü - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Nisan 2021 Gerilim 

Þeytanýn tek amacý insanlara kötülük yaptýrmak mýdýr? Sanmýyorum. Ýyiye, güzele de götürmeye çalýþýr insaný. Her kötü içinde en az bir iyi barýndýrýr.

  Bir Ölünün Günlüðü - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Nisan 2021 Gerilim 

Anladým ki, varolmak öyle abartýlacak, çok önemli bir olay deðildir. Bir yanlýþlýk sonucunda ortaya çýkmýþ olan sýradan bir hatadýr.

  Bir Ölünün Günlüðü - 5 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Nisan 2021 Gerilim 

Düþünceden önce doðal, saf, duru bir bilinç dünyasý gelir. Bunun keþfi farkýndalýk yaratýr.

  Bir Ölünün Günlüðü - 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Nisan 2021 Gerilim 

Ýhbar ediyorum: Vuslat, aþkýn katilidir. Gönül gözümle gördüm, kesin delillere sahibim.

  Bir Ölünün Günlüðü - 7 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Nisan 2021 Gerilim 

Ayný insanlar, farklý zamanlarda neden ayný deðiller; konuþmalarý farklý, gülüþleri farklý, yürüyüþleri farklý diye düþünüyorsun

  Bir Ölünün Günlüðü - 8 Son Bölüm (Ömer Faruk Hüsmüllü) 18 Nisan 2021 Gerilim 

. Zaman üstü duygularý kýþkýrtanlardan nefret ediyordu, bu sefil yaratýklarýn tümüne lanet etti

  Senin Hikayen (Ömer Faruk Hüsmüllü) 9 Haziran 2021 Beklenmedik 

Özetlersek: Sen yüzsüz, utanmaz, alçak, namussuz, kalleþ, þerefsiz, haysiyetsiz, soyguncu, adi... bir varlýktýn.

  Prostat (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Haziran 2021 Beklenmedik 

Mola verinceye kadar dayanabilir miydi? Aðrý giderek artýyordu, daha fazla bekleyemeyeceðini anlayýnca yerinden kalkýp þoförün yanýna gitti.

  Acayip Bir Hikaye (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Haziran 2021 Aþk ve Romantizm 

Derin ve kýprtýsýz yani suskun bir gece. Gözkapaklarýn aðýrlaþtý ve uykuya daldýn. Sabah uyandýn, öðlene doðru ona telefon edip randevu verdin.

  Deliden Mektup Var (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Temmuz 2021 Ýronik 

Nasýl bir dünyaya kaldýk? Delirmek için bile izin almak gerekiyor. Nerede o, özgür deliler?

  Küçük Hikâyeler - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Ekim 2021 Baþkaldýrý 

Onun konuþmalarýna önem atfetmemek galiba en iyisiydi. Bu adam genç kadýný tüketiyordu.

  Küçücük Hikâyeler - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Þubat 2022 Beklenmedik 

-Gogol'un öldüðü günden tam yüz sene önce doðmuþum. Bu cevap biraz ukalacaydý ama o sorunun sahibi de bunu hak etmiþti. Sorularýn hazýr cevaplarý bekleneceði yerde soranýn da araþtýrmasý gerekmez miydi? Ý

 

 



Sorgulamayan insan cahildir;sorgulatmayan ise zalim!



 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 28.03.2024 15:12:25