..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamýn tanýmý yoktur. -Halikarnas Balýkçýsý
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Akakiy Akakiyeviç
Akakiy Akakiyeviç - Eleþtiri Herþeydir.
Site Ýçi Arama:


Eleþtiri
  Muhafazakar Tahayyülde Osmanlý Ýmgesi (Akakiy Akakiyeviç) 2 Mart 2010 Türkiye 

Türkiye’de muhafazakâr duruþun peþinen getirdiði açýk ya da örtülü bir önkabul vardýr. Bu önkabul, Osmanlý geçmiþine, Osmanlý’ya dair her þeye sempati duyma ve bu dönemi “ideal devlet ve toplum düzeni” olarak tahayyül etme biçiminde tezahür eder. Bu düþünüþ biçiminin ayný zamanda bir tepkiselliðin sonucu olduðu da kuþku götürmez bir gerçektir. Tepkisellik ise Cumhuriyet’e karþý Osmanlý’yý öne çýkarma ve muhafazakâr yaþam biçiminin en idealinin ya veya en özgür þeklinin Osmanlý’da yaþandýðýnýn iddia edilmesi biçimindedir. Bu tepkiselliðin, özellikle Cumhuriyet’in çoðulcu bir yapýya kavuþmadan önceki politik atmosferi kapsayan Osmanlý karþýtlýðýyla öne çýkan tutumuyla oldukça ilintili ve hatta onun sonucu olduðu da savunulabilir. Buna mukabil, çoðulcu yapýnýn inþa edildiði ve her türlü yaþam biçiminin göreli de olsa toplumsal yaþamda kendini göstermeye baþladýðý yýllarda da devam eden geçmiþe ve Osmanlý’ya özlem duygu ve düþüncesi vardýr ki sebeplerini düþünmek gerekir.

  12 Eylül,anayasa Tartýþmalarý ve 1960 - 1980 Dönemine Dair Bazý Deðerlendirmeler (Akakiy Akakiyeviç) 4 Eylül 2010 Politik Olaylar ve Görüþler 

Ülkemizde halen 1982 anayasasýnýn hangi maddelerinin deðiþtirilip hangi maddelerinin deðiþtirilmemesi gerektiði þeklinde beyhude bir tartýþma sürmektedir. Gerçek anlamda 12 Eylül’den çýkýþýn sivil bir anayasa ile mümkün olabileceði birçok kesim tarafýndan bilindiði halde, böylesi bir giriþime karþý soðuk bakýlmakta, müstahkem mevkilerin kaybedilebileceði düþüncesi aðýr basmaktadýr. Bu durum göstermektedir ki anti-demokratik bir politik metin olan 1982 anayasasý içselleþtirilmiþtir. Hedeflerinden biri de insanlarý siyasetten soðutmak olan 12 Eylül zihniyeti bu anlamda da baþarýlý olmuþtur. Deðiþimin ve geliþimin ancak ve ancak insanlarýn siyasal katýlýmýyla birlikte anlam kazanabileceði ve mümkün olabileceði çoktan unutulmuþtur. Siyasal iktidarlar da insanlarýn yönetiminin anti-demokratik anayasalarla daha kolay olduðunu çok iyi bildiklerinden seslerini çýkarmamaktadýrlar. Kýsa vadede darbe anayasasýndan kurtulmak mümkün gözükmemektedir. Fakat buna raðmen demokratik ve halkýn katýlýmýyla oluþturulan bir anayasal sözleþmenin ülkemiz demokrasisi açýsýndan elzem olduðu her fýrsatta dillendirilmeli ve bu yolda gereken çaba harcanmalýdýr.

  Þeriat Deðil Muhafazakar Tahakküm Tehlikesi Var (Akakiy Akakiyeviç) 23 Ekim 2010 Türkiye 

Ýslamcý muhafazakâr iktidar, devlet teþkilatýnda kadrolaþtýktan sonra, baþka bir tabirle devleti dönüþüme uðrattýktan sonra, sýranýn topluma geldiðini söylem ve eylemleriyle açýða vurmaktadýr. Kendi yaþam tarzlarýný toplumun bütününe dayatma gibi bir anti-demokratik tavýr sergilemektedirler. Özellikle yerel yönetimlerde, söz sahibi olduklarý yerlerde muhafazakâr yaþam biçiminin bütün kural ve kaidelerini zaten uygulamaktadýrlar. Orta Anadolu kentlerinde sözü edilen uygulamalarýn fütursuzca devam ettiði sosyolojik araþtýrmalar sonucu ortaya konmuþtur. Buna ilaveten, büyük þehirlerde, darülharp anlayýþýyla fethedilmiþ bölgeler oluþturarak toplumsal kutuplaþmalara zemin hazýrladýklarý görülmektedir. Tophane baskýný bunun tipik bir örneðidir. Kendileri gibi yaþamayan, düþünmeyen insanlarýn içki kullanmalarýný, giyinme biçimlerini ahlak anlayýþlarýna aykýrý bularak fiili müdahale ile cezalandýrma gereði duyan kesime iktidarýn sempati ile bakmasý muhafazakârlaþmanýn vardýðý boyutu göstermesi açýsýndan manidardýr.

  "Yeni" Chp ve Sol Arayýþlar (Akakiy Akakiyeviç) 25 Aralýk 2010 Politik Olaylar ve Görüþler 

Sonuç olarak, yaptýðýmýz fikir jimnastiðinden;”Yeni” CHP’nin sol eksenli siyaset yapmak istediði ve fakat bunun sýnýrlarýnýn oldukça muðlâk olduðu, sol perspektiften ne anlaþýlmasý lazým geldiði hususunda kafa karýþýklýðýnýn devam ettiði iddia edilebilir. Türkiye’de sola oldukça sirayet etmiþ olan milliyetçilik, askeri vesayetin ehveni þer olarak görülmesi, katý laiklik anlayýþý, demokrasiden sadece biçimsel olarak cumhuriyet rejiminin anlaþýlmasý gibi daha sayamayacaðýmýz birçok husus aþýlmasý zor fakat imkânsýz olmayan engeller olarak durmaktadýr. Ve en önemlisi de, Marksizm’in reformist bir sonucu olan sosyal demokrasiden nasibini alamamýþ mevcut siyasi kadrolarla sol adýna, ne, nasýl, ne kadar yapýlabilecektir, galiba en önemli sorun da budur.

  Açýlýmýn Mantýðý ve Ýslamcý Muhafazakârlarýn Toplum Tahayyülü Üzerine (Akakiy Akakiyeviç) 4 Nisan 2011 Türkiye 

Mevcut siyasi iktidarýn ayrýca hegemonik bir güç haline gelme gibi bir amacý da vardýr. Kendi dünya görüþlerinin ve sýnýfsal çýkarlarýnýn evrensel çýkarlar olarak temsil edilmesi mutlak hedefleridir. Çevreden merkeze gelerek belirli bir sýnýfýn iktidarýný, muhafazakâr burjuva sýnýfýnýn iktidarýný tesis ve idame ettirme gibi bir sýnýfsal duruþ da sergilemektedirler. Sýnýfsal duruþun ve çýkarlarýn sadece sermaye yoluyla mümkün olmadýðýný, bunun bir ayaðýnýn da Dünya görüþünün benimsetilmesi ve yaygýnlaþtýrýlmasýyla mümkün olduðunu iyi bildiklerinden toplum üzerinde baský kurmaya ve rýzayý zorla imal etmeye çalýþmaktadýrlar. Ergenekon davasýnda, legal siyaset dýþý, antidemokratik yöntem benimseyen odaklarý ve darbecileri yargý önüne çýkarmak yerine, hedef saptýrarak muhalif basýný sindirmeye ve susturmaya çalýþmalarý da rýzanýn zorla imal edilmesi tanýmýna tipik bir örnektir.

  Kýlýçdaroðlu'nun Mevkii Belli Oldu: Sað (A) Açýk Oynuyor! (Akakiy Akakiyeviç) 21 Nisan 2011 Politik Olaylar ve Görüþler 

Kýlýçdaroðlu’nun “Yeni” CHP’si ve deðiþim anlayýþý, Sicilyalý Prens Lampedusa’nýn “hiçbir þeyi deðiþtirmemek için her þeyi deðiþtirmek gerekiyordu” sözünü hatýrlatmaktadýr. Baykal döneminde uygulanan politikalar, hususiyetle partinin saða açýlýmý, Cumhuriyet deðerleri konusundaki “hassasiyetler”, temel hak ve özgürlükler konusunda bireyi deðil devleti koruyan sistemin idamesini saðlama düþüncesi, vesayetçi sistemin devamý yolunda harcanan çabalar gibi birçok temel konuda hala hiçbir deðiþim emaresi görülmemektedir. Bütün bunlar göz önüne alýndýðýnda Lampedusa’nýn sözleri isabetli bir yorum olarak cuk oturmaktadýr.

  Muhaliflikten Muktedirliðe,maðduriyetten Mütegallibeliðe (Akakiy Akakiyeviç) 28 Nisan 2011 Türkiye 

Yukarýda bahsedilen bütün olumsuz deðerlendirmelere raðmen Ýslamcý kesimin gerçekten demokratik hak ve özgürlükleri geniþleteceði safsatasýna inanmak mümkün müdür! Özellikle 2002 ile 2005 yýllarý arasýnda demokratik toplum ve demokratik devlet için göreli olarak atýlan adýmlarýn devamý neden gelmemiþtir.2007 yýlýndan itibaren neden gem azýya alýnmýþ ve rövanþist tutumla hareket edilmeye baþlanmýþtýr. Geçmiþin hesabýný anti-demokratik yollarla sormanýn Türkiye’ye kazandýracaðý ne gibi faydalar olabilir. Maðduriyetin sebeplerini sorgulayarak ortaya çýkarmak ve bir daha yaþanmamasý için gerekli önlemleri almak, deðiþiklikleri yapmak yerine neden mütegallibeliðin yollarý araþtýrýlýr. Bütün bu sorular tatminkâr cevaplara muhtaç Türkiye’nin geleceði için önemli sorulardýr.

  Ramazan Bizim Neyimiz Oluyor? (Akakiy Akakiyeviç) 11 Aðustos 2011 Dinler, Ýnançlar ve Ateizm 

Türkiye’de yaþayan insanlarýn hepsinin oruç tuttuðu varsayýmýndan hareket eden bu düþünüþ biçimi açýkça totaliter bir toplum tahayyülünün tezahürlerinden biridir. Türkiye toplumunda sadece Sünniler yaþýyormuþ gibi, bu dinsel kimliðin inancýna özgü deðerler genelleþtirilerek toplumun tümüne dayatýlýr.

  Türkiye'nin Yeni Vesayeti: Muhafazakar Hegemonya (Akakiy Akakiyeviç) 13 Eylül 2011 Türkiye 

Türkiye’de, mevcut muhafazakâr iktidarýn, kamuoyu ve sivil toplum üzerinde kurduðu hegemonya, alternatif düþünme ve bakma biçimlerini tümüyle etkisiz hale getirmeye çalýþmaktadýr. Basýn yoluyla iktidarýn demokratik denetimi handiyse imkânsýz hale gelmiþtir. Yayýnlanmamýþ bir kitabýn bulunup imha edilmesi, Orwell’in “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” romanýndaki “düþünce polisi” ni akla getirmektedir. Muhalif insanlarýn, gazetecilerin suçlarýnýn ne olduðunu dahi bilmeden “içeri” atýlmalarý ve bir türlü yargýlanamamalarý Kafka’nýn “Dava” sýný andýrmaktadýr. Baþta basýn olmak üzere sivil toplum tamamen bertaraf edilmeye çalýþýlmaktadýr. Muhalif insanlar “siber iftira” yoluyla gözaltýna alýnmakta ve suçlarýný dahi öðrenemeden aylarca hapislerde tutulmaktadýr. Muhalefet etme durumunu kendilerine yönelmiþ bir düþmanca hamle olarak deðerlendirmektedirler. Sivil toplum bileþenlerine baský yaparak yýldýrma, itibarsýzlaþtýrma, ekonomik yaptýrým yoluyla sindirme, tehditle iþten attýrma gibi eylemler sýradan bir hale gelmiþtir.Yargý gibi,görevi demokratik denetim mekanizmasý olan ve adaleti tecelli ettirme gibi çok önemli iþlevlere sahip bir kurum” zapt edilmesi gereken bir kale” olarak görülmüþ ve “ele geçirilmiþ” tir. Gerçek anlamda demokrasi, mevcut iktidar tarafýndan özlenen ve istenen bir “deðerler manzumesi” nin önemli bir bileþeni olma özelliðini çoktan yitirmiþtir. Tabii eðer böyle bir maksat var idiyse.

  Otoriter Demokrasimizin Hal-i Pür Meali (Akakiy Akakiyeviç) 23 Kasým 2011 Politik Olaylar ve Görüþler 

Türkiye’nin özgül koþullarýnýn sonucu olan Ýslamcý muhafazakârlýðýn, iktidarýn baskýcý uygulamalarýyla otoriter-muhafazakârlýða zemin hazýrladýðýný iddia edebiliriz. Ýslamcý ideolojiyi benimsemeyenlerin zaten dýþlandýðý toplumda, buna ilaveten liberal ve sol deðerleri öne çýkaran kesimlerin kat be kat tahakküme uðrayacaðý aþikârdýr. Buradan hareketle, mevcut siyasal iktidarýn, muktedir olma biçiminin belirttiðimiz tanýmlamalardan baþka bir kategoriye girebileceði, daha farklý þekilde betimlenebileceði mevcut verilerle de desteklenerek savlanabilir.

  Dersim Meselesi,chp'nin Tutumu ve Cumhuriyet Politikalarý Üzerine (Akakiy Akakiyeviç) 30 Kasým 2011 Türkiye 

Dersim, genç Cumhuriyet’in uluslaþma ve mevcut sýnýrlar içinde otoritesini tesis etmesinin önünde bir engel, týbbi deyimle “çýbanbaþlarýndan biri” olarak görüldüðü için kesilip atýlmasý lazým gelen bir ur gibi düþünülmüþtür. Devlet, bu coðrafyada hâkimiyetini tam anlamýyla kuramadýðý, vergi alamadýðý için Kürt ve Kýzýlbaþ olan ve bu manada da “makbul vatandaþ” tanýmýna uymayan bölge insanýný tedip etme yoluna gitmiþtir. Zira geç Cumhuriyet’in uygun gördüðü insan profili Sünni-Türk ve üstelik de Hanefi mezhebinden olmalýydý. Sair kesim ve mezhepler caiz görülemezdi. Fakat bu tedip harekâtý oldukça kanlý olmuþ ve Dersimliyim diyenlerin bir daha unutamayacaklarý büyük bir travma yaþanmýþtýr. Ýnsanlarýn canlarýný kurtarmak için sýðýndýklarý maðaralarda zehirli gaz kullanýlarak fare gibi zehirlendikleri artýk biliniyor. Resmi makamlar tarafýndan on üç bin küsür insanýn öldürüldüðü iddia edilse de bu sayýnýn çok daha fazla olduðu açýktýr. Devletin toplu katliam yoluyla insanlarýný dize getirmesi,”medenileþtirmesi” sorgulanmasý gereken bir husustur. Bunun yanýnda özellikle küçük çocuklarýn Türkleþtirme-Sünni Ýslamlaþtýrma politikasýna alet edilerek evlatlýk ve sürgün yoluyla asimile edildiði bilinmektedir.

  Nuri Bilge Ceylan’ýn "Taþra Epiði" : Bir Zamanlar Anadolu’da… (Akakiy Akakiyeviç) 27 Haziran 2012 Sinema ve Televizyon 

Nuri Bilge Ceylan, son filmi Bir Zamanlar Anadolu’da ile taþra insanýnýn haleti ruhiyesinin haritasýný çýkarma giriþiminde bulunuyor. Taþra insanýnýn tekdüzeliði, birbirine benzerliði,”küçük hesaplarý” ve özelde ise taþrada görev yapan memurlarýn bir tür kapana kýsýlmýþlýk hissiyatýyla kendilerini ve geçmiþlerini sorgulamalarý çarpýcý bir biçimde anlatýlýyor. Bir Zamanlar Anadolu’da taþra güzellemesi olmadýðý gibi taþra yergisi de deðildir. Taþra insanýnýn içeriden bir anlatýmla, tüm doðallýðýyla gösterilme çabasýdýr. Film bir “taþra epiði” dir. Anadolu kýrsalýnýn bütün bileþenleriyle birlikte önümüze konmasýdýr. Bu gösteri oldukça rahatsýz edicidir aslýnda. Rahatsýzlýðýn nedeni ise üzerinde düþünmediðimiz gerçekliðimizin birdenbire bütün açýklýðýyla karþýmýza çýkmasý karþýsýndaki þaþkýnlýðýmýz ve tabiri caizse utancýmýzdýr. Anlatýlan bir biçimde yaþadýðýmýz, yaþayacaðýmýz ya da yaþamak zorunda olduðumuz bir gerçekliktir, bu bizim “hikâyemiz” dir.

  Alevilik ve Kemalizm (Akakiy Akakiyeviç) 17 Eylül 2012 Dinler, Ýnançlar ve Ateizm 

Osmanlý tarihi boyunca sürekli olarak asimilasyona maruz kalan Alevilerin, Kemalizm’le birlikte dinsel inançlarýný yaþama þansý bulduklarýný, kimliklerini serbestçe ifade ettiklerini iddia etmek zordur. Cumhuriyet, insanýný, etnik, dinsel ve kültürel zenginliðiyle kabul edip buna göre bir vatandaþ tanýmý yapmak yerine, belirli bir inanç sistemini ve etnik aidiyeti diðerlerine dayatma yolunu seçtiði için bu anlamda kapsayýcý olamamýþtýr. Alevi toplumu da Cumhuriyetin sýnýrlarýný çizdiði makbul vatandaþ tanýmýna uymadýðý için dýþlanmýþtýr. Günümüzde de Kemalizm’in ideolojik olarak deðiþime kapalý yapýsýný düþündüðümüz zaman, Alevilerin bu ideolojiden medet ummak yerine demokratik bir toplum tahayyülü yolunda çaba sarf etmekten baþka bir seçenekleri yoktur.

  Cumhuriyete Nasýl Bakmalý? (Akakiy Akakiyeviç) 28 Ekim 2012 Politik Olaylar ve Görüþler 

Kurucu zihniyetin, söylem itibariyle halkçý ve fakat politik pratik açýsýndan devlet merkezli ideolojisinin geleceði þekillendiren ve bu anlamda anti-demokratik bir içeriðe sahip olan bakýþýnýn günümüzde bile hâkimiyetini devam ettirdiðini iddia etmek yanlýþ olmaz. Dolayýsýyla günümüzde bile, bireyin deðil de devletin ön planda olduðu bir yönetim anlayýþýnýn demokratik bir topluma ortam saðlamamasýna þaþýrmamak gerekir. Askeri müdahalelerin de Cumhuriyeti korumak ve kollamak” kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek amacýyla yapýldýðýný” düþündüðümüz zaman bugünkü temel problemlerin kaynaðýnýn Cumhuriyetin oluþum sürecinde gizli olduðunu anlarýz. Bu baðlamda Cumhuriyet kýsýr çekiþmelerle, zýtlaþmalarla atlanacak bir süreç deðil bilakis yýldönümü vesilesiyle tekrar tekrar deðerlendirerek tarihsel-toplumsal baðlamýna oturtulacak ve dersler çýkartýlacak yorumlanmaya muhtaç bir süreçtir. Demokratik bir siyasal zeminin hazýrlanmasýna imkân saðlayýp saðlamadýðý Cumhuriyet sürecine sorulacak en önemli sorudur.

  Türkiye’nin Demokratik Anayasa Arayýþýnýn Önündeki Engeller Üzerine (Akakiy Akakiyeviç) 6 Ocak 2013 Türkiye 

Bu baðlamda AKP iktidarý, 12 Eylül rejimiyle hesaplaþmak bir yana, bizatihi bu rejimin siyasi sonucu ve varacaðý son nokta olduðu için vazgeçilmesi kendileri için son derece zor bir siyasi zeminin üzerinde duruyorlar.12 Eylül rejiminin sivil yüzü ve uzantýsý olan Özalizm’in siyasal, kültürel ve ekonomik mirasýnýn konjonktürün ve sosyolojinin de elveriþli olmasýyla en Ortodoks bir biçimde yaþanmasýna þahit olmaktayýz. Hal böyle iken AKP’’nin kendi ontolojisini yok etmesi elbette beklenemez.

 

 



Eleþtiri herþeydir.Varolan eleþtirilmeden,onun yanlýþlarý,eksikleri ortaya konulmadan yenisi ve daha iyisi inþa edilemez.



 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Akakiy Akakiyeviç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 19.04.2024 13:35:06