Beklek XV.
(chaotica) 27 Haziran 2012 |
Kent |
| |
Sustu. Gözlerini önce kaçýrdý sonra dýþarý baktý. Ara ara omuzlarý sarsýlýyordu. Aðlýyor olmasýný umursamadým; benim söylediðim sözlerle bir ilgisi olamazdý. Ona göre Muazzez hayal ürünüydü. Birilerinin aðlamalarý kolay kolay umurumda olmuyor. Fakat ne zaman ki o gözyaþlarýna sebep olduðumu farketsem, iþte o an kendimi çýldýrasýya çaresiz hissediyorum. Sanki birisi ellerimi ve ayaklarýmý kýpýrdamayacak þekilde sabitlemiþ gibi nefessiz kalýyorum. Neden aðladýðýný sorup sormamayý düþündüm ama içimden bir ses sormamamý, çünkü altýndan benimle ilgili bir þeyin çýkacaðýný söyledi. Sormadým. Yüzünü görmeyeceðim þekilde dönerek odadan çýktý.
|
|
Beklek XIV.
(chaotica) 25 Haziran 2012 |
Kent |
| |
“Ýnsanlarýn bazýlarý sadece yalanýn nedeni hakkýnda fikir yürütürler; he? Ah anne... o zaman anlayýþlý insan yok mudur? O da öyle, deðil mi? Anlayýþsýz...” diye Chao’yu düþünerek söylendi kendi kendine. Yanýndan geçen eski bir minibüsün yarattýðý toz bulutunun ortasýnda kalýnca gözleri yaþardý. Aðlamak için kendine gereken bahaneyi yaratabildi. Önce yutkundu.
|
|
Beklek XIII.
(chaotica) 21 Haziran 2012 |
Kent |
| |
“Tüm numaralar telefonunda Muazzez olarak kayýtlýyken sen beni nasýl arayabiliyorsun?” diye sordu þaþkýnlýkla.
“84. sýradasýn.”
“Peki annen?”
“7.”
“Kardeþin?”
“Hangisi?”
“Trabzon’daki”
“22.”
Kontrol etti.
“Bu þekilde numara bulduðuna inanamýyorum.” dedi.
|
|
Beklek XII.
(chaotica) 19 Haziran 2012 |
Kent |
| |
“Bilmiyorum.” dedim tereddütle. Bir þey senden kopmamý önlüyor. Soft'un ölümüne üzülmediðin için kýzýyorum ve seni onun yanýna gömme isteðim bile aðzýma gelmeden unufak daðýlýyor. Senden ne gelirse gelsin saçma bir kabulleniþ içindeyim.”
|
|
Beklek XI.
(chaotica) 16 Haziran 2012 |
Kent |
| |
Aradan geçen üç aylýk süre içinde Sevþan'la iki kez görüþmüþtüm ama Soft'un ölümünden bahsetmemiþtim. Sordukça iyi olduðunu söylüyordum. Ona eski kedime ait hikayeleri Soft 'muþ gibi anlatýyor kahkahayý da basýyordum. Oysa kediler komik hayvanlar deðillerdi. Neden bütün hikayelerimi abartýlý kahkahalar eþliðinde anlattýðýmý bilmiyordum.
|
|
Beklek X.
(chaotica) 14 Haziran 2012 |
Kent |
| |
Gece evden çýktým. Fahiþelerin ve travestilerin bolca gezindikleri mahalleye gittim. Kimi aradýðýmý bilmeden ara sokaklarda gezindim. Birkaç pazarlýðý yakýndan izledim. Topuklu ayakkabýlarýný arabaya sýðdýrmak için dizlerini nasýl karýnlarýna çektiklerini ve orospuluða otururken ana rahmindeki anlarýna kozmetik dönüþlerini izledim.
|
|
Beklek IX.
(chaotica) 13 Haziran 2012 |
Kent |
| |
“Ra hayýr oðlum.” dedi.
Köpek komutu iplemedi. Soft sýrtýndaki tüyleri dikleþtirip pozisyon aldý. Kadýn masadan kalkýp köpeði boynundaki tasmadan çekip, yüzüme gülümseyerek köpeðinin saðýr olduðunu söyledi. Saðýr köpeðe seslenerek komut verme çabasýný anlamaya çalýþarak Ra'nýn dudak okuyup okuyamadýðýný sordum. Boþ bulunup böyle bir yeteneði olmadýðýný söyledi. Saçmaladýðýný farkedip tekrar kimliðe yöneldi. Ra yeniden bize döndü. Mavi gözlerini Soft'a dikti. Soft yeniden pozisyon aldý.
“Ra Soft'u yerse onu Ares'e kurban ederim.” dedim sertçe.
“Aaa... Ayol siz nasýl hayvanseversiniz? O bir köpek sadece.”
“Ben Softseverim hayvansever deðil. Ayrýca Soft sadece bir kedi deðil”
|
|
Beklek VIII.
(chaotica) 9 Haziran 2012 |
Kent |
| |
Ýstifini hiç bozmadan oturuyor. Kalkýyorum. Onu yerden kucaðýma alýyorum. Baþýný koltuðuma sokup gövdesini sevmeme izin veriyor. Bunu yaparken arka ayaklarýný yürümeye çalýþýyormuþ gibi hareket ettiriyor. Ona dokunurken her seferinde bunu yapmasýndan nefret ediyorum. Kendimi sürekli tecavüz ediyormuþ gibi hissediyorum. O da cüssemden korkuyor ve duruma, ben vazgeçene kadar rýzasýz razý oluyordu. Onu yere býraktýðým anda temas ettiðim her noktasýný diliyle haþin bir titizlikle temizliyordu. Kese atýlmasýna seve seve razý olabileceðini düþünüyordum.
|
|
Beklek VII.
(chaotica) 7 Haziran 2012 |
Kent |
| |
Soft, durmadan ayaðýmdan sarkan bandaja saldýrýyor, sanki açmaya çalýþýyordu. Yataðýmda doðruldum. Ayaða kalktým. Sevþan'a beni bu þekilde sarmalamasýný kimin söylediðini sordum. Beyaz gazlý bezle tüm vücudum özenle sarýlmýþtý. Ýçim þiddetle kaþýnýyordu ve tuvalete gitmem gerekiyordu. Aðýr adýmlarla zorlukla tuvalete doðru yürümeye baþladým. Arada sýrada durumumu daha vahim gösterebilmek için inliyordum. Soft'sa durmadan üzerimden sallanan bandaja pençesini takýyor, týrnaðýna takýlan bezi þiddetle yýrtmaya çalýþýyordu. Heyecanla bir hediye pakedini açmaya çalýþan çocuk gibiydi. Sevimli ve saldýrgan...
|
|
|
|