|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Genç Kýzlarýn Ýç Dünyasý ve Dýþardakiler
Ýsa Kantarcý
Öykü > Aþk ve Romantizm
BÝRÝNCÝ BÖLÜM
Aðustos sýcaðý yakarak sallýyordu her yeri, gizli köþelerde böcekler gelen geçenin sevinciyle köþelerinden çýkmýþtý, bir geyik, bir kurt, bir tilki geceye akýyordu. Gecenin üçüydü.
Ormandaki 8 bin dönüm araziye kurulu villanýn önüne kalýn tekerleri leoparý andýran yüksek bir motosiklet gelip yanaþtý, hayalet misali.
30 yaþýndaki Þeref, dizlikler, kask, siyah deri kýyafetiyle bir savaþçýya benziyordu, uzun çizmeler, çizmelerd
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Dinler, Ýnançlar ve Ateizm |
61
|
|
|
|
Biz her þeyi biliyoruz ama bunca ciddi zeki insanýn yaptýðý araþtýrmalar, milyarlarca euroluk laboratuarlar hikaye. Ýþte bizim inandýðýmýz gerçek budur. Bir zeki kendimizi sanacak kadar ufak dünyalarýmýzdan dýþarý bakýyoruz. |
|
62
|
|
|
|
Ýsyan kim verirse versin istenmeyen rollere kazan kaldýrmaktýr. Ýsyan Tanrý'yý kendi onuruyla, kendi kiþiliðiyle kabul etmektir. Ýsyan Tanrý'nýn karþýsýnda bile onurlu durabilmektir. |
|
63
|
|
|
|
Dikkatle okunmasýný önemle önerdiðim bir yazým... |
|
64
|
|
|
|
Kaza ve kader düþüncesi tamamen siyasal kökenliydi. Kaza ve kaderi savunanlar, insanda özgür istem ve seçme gücünü yadsýyanlar, savaþlarý ve dökülen kanlarý Allah’a havale ederek iþin içinden çýkanlar yönetici konumunda olanlardý. Böylece feodal mutlu azýnlýk kimseye hesap vermiyor, keyif ve zenginlik içinde yaþýyor, iþledikleri yolsuzluklar, iðrenç cinayet ve katliamlardan sorumlu tutulmuyor, tutulamýyordu. Kader sanki onlarýn “dokunulmazlýk” zýrhýydý. |
|
65
|
|
|
|
MUTASYON
Neden
Bir domuzdaki grip virüsü
Mutasyon
Geçirip insanlara
Bulaþabilir hale
Geldi
|
|
66
|
|
67
|
|
|
|
KKTC’de de din konusu aralýklarla tartýþma konusu olmaktadýr. Özellikle din eðitimiyle ilgili olarak bazý tartýþmalar yaþanmýþtýr. Yaz tatillerinde camilerde imamlar tarafýndan öðrencilere verilen kurslar, öðretmen sendikalarý tarafýndan asla istenmemiþtir. Çünkü sendikalara göre eðitim okulda verilir. Camilerde verilen kurslar, onlara göre yasal deðildir. Bu konu, birçok kez basýnda yer almýþ, kavgalara varan olaylar yaþanmýþ ve hatta mahkemelere kadar taþýnmýþtýr. |
|
68
|
|
|
|
O halde Hýristiyan ve Yahudiler hâla bizim Medeniyet idealimizin ebedi vatandaþlarýdýrlar.
|
|
69
|
|
|
|
Bireyin en büyük özgürlüðü intihar etmektir |
|
70
|
|
|
|
Yerköy Merke
Camii
Ýnþaatý |
|
71
|
|
|
|
Allaha(c.c) ve Ahiret gününe inanlar Emir ve yasakalarýný tutarlar olaki kusur günah iþlerler hemencecik tövbe ederler. günahýnýn farkýnda olmakta bir ibadettir. Ama bu emirleri tutmayýp, yasaklarýndan kaçýnmayanlar çooook büyük günah içinde olup dehþet verici azaba ve çýlgýn ateþin yakýcý elemine iþkencelerine maruz kalacaklardýr Ya bu emir ve yasaklara muhalefet eden kabul etmeyenler iþte onlar kýpkýzýl kafirlerdir. onlar ebedi olarak orada kalacaklar daha çetin ve daha dehþetli azaplara çarptýrýlacaklardýr ebediyet yani ölümsüzlük onlarýn bütün ümitlerini çürütüp yokedecektir. |
|
72
|
|
|
|
Nostradamus ve Mucizelerin sýrrý:
Benim kehanetim þu:
Þeytanýn aletleri her yere yayýldýðýnda
Üç kardeþ bir araya geldiðinde
Yerden göðe çýkanlar çoðalýnca
Her yer gidenlerle kaplanacak.
|
|
73
|
|
|
|
Darwinizm, canlý türlerinin birbirine nasýl dönüþtüðünün açýklamasý deðildir. Darwinizm, gerçekte, canlý türlerinin kökenini madde faktörüyle açýklayabilmek için verilen bir mücadeledir. Allah’ý ve yaratmasýný inkar edip, canlýlarýn doðanýn bir ürünü olduklarý iddiasýný ’bilim maskesi’ altýnda insanlara kabul ettirme çabasýdýr. Bu nedenle evrim teorisi ile Allah inancý arasýnda hiçbir ortak nokta yoktur. |
|
74
|
|
|
|
Neden yaþarýz. Çok kereler Tanrý'ya beni öldürmesi için yalvarmýþým da, yine beni yaþatmaya devam etmiþtir. Ve yine ayný acýlarla ve yine bir teli kopan saz gibi... Ben buna raðmen elimden geleni yapmýþýmdýr. Yine þarkýlar söylemiþimdir. |
|
75
|
|
|
|
Acaba toplumlar da kendilerini bir süre sonra hücre gibi bölünme usulü kopyalayan sistemler midir?...
Canlý organizmalarýn baþka canlý organizmalar doðurarak çoðalmasý gibi toplumlar da zamanla sürekli yeni toplumlar doðurarak mý çoðalýrlar?
|
|
76
|
|
|
|
Polatpaþa Camii, 5 vakitte, Cuma günleri ve dini bayramlarda en fazla cemaate sahip olan camidir. Burasý, külliye biçiminde tasarlanmýþ, geniþ bir avlu ve bahçeye sahip, 2 þadýrvaný olan, yan tarafta büyük bir konferans salonu ve kütüphanesi olan, yoksullara ve öðrencilere her Cuma yemek verilen, gelenler için çay kahve yapýlan kamelyalý çay ocaðý bulunan bir camii. Güleryüzlü imamlarý ve hoþgörü sahibi müezzinleriyle halka hizmet veren bir ibadethane. |
|
77
|
|
|
|
“KKTC’nin bu güne kadar gördüðü en büyük sokak eðlencesi Gazimaðusa’da gerçekleþti” diye yazýldý basýnýmýzda.
Oysa Gazimaaðusalýlar, kendi kültürlerine, geleneklerine çok baðlý insanlardýr. Sýrf “Magosa” deniliyor diye ortalýðý ayaða kaldýran insanlardýr. Israrla vatandaþlara “Magosa” deðil, doðrusu “Maðusa” dýr diye feryat eden insanlardýr. |
|
78
|
|
79
|
|
|
|
Sadece Müslümanlarýn, Þiilerin, Alevilerin, Sünnilerin, Türklerin, Kürtlerin, Araplarýn, Acemlerin deðil; yeryüzünde her türlü zulme, baskýya, kýtala, zillete, alçaklýða karþý çýkan herkesin dâvâsýnýn adýdýr Hüseynî dâvâ. |
|
80
|
|
|
|
“Dünyanýn gördüðü her büyük baþarý, önce bir hayaldi. En büyük çýnar bir tohumda, en büyük kuþ bir yumurtada gizliydi.”
James Allen’ýn bu sözünü her okuduðumda inancýn vazgeçilemeyecek en ulvi duygu olduðunu hatýrlarým. Hayaller ve getirdikleri veya götürdükleri…
Hep bir baþlangýcý vurgular bu cümle, yaþama atýlan ilk adýmý, hayata sunulan ilk manayý...
|
|
|
|