• ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Çaðdaþ Sanat |
81
|
|
|
|
Yazým kurallarý halk için ortaya konur, aydýnlarý tatmin etmek için deðil. Biraz suçlama gibi olacak ama lütfen þu yazýyý okur musunuz? Özet mi? Yazým sorunlarýný aydýnlar yaratýyor bence. |
|
82
|
|
|
|
Alaturka-Alafranga müzik polemiði hakkýnda... |
|
83
|
|
|
|
Sayýn Baþkan Ýlker Edip, bu kararýndan asla vazgeçmemiþ, azmiyle, çabasýyla bu salonu yaptýrmýþtý. Ýlk etapta ülkemizde faaliyet gösteren çeþitli amatör gruplarýn veya dýþarýdan getirilen oyunlarýyla seyircilere “Merhaba” dedi.
Daha sonra Belediye Baþkaný Sayýn Edip, çok yerinde ve doðru bir kararla Sanatçý, yönetmen, yazar ve oyuncu olan Ýzel Seylani’yi Belediye’nin Tiyatro Biriminin baþýna getirdi. |
|
84
|
|
|
|
Sanatçý, inandýklarýný yansýtmada engel tanýmayandýr. Tüm barikatlarý aþan, tüm duvarlarý yýkan, tabu tanýmayan ve tüm yasaklarý çiðneyendir. Vermek istediklerini, tüm becerisini harekete geçirerek verebilmeye çalýþandýr. Çaðdaþ, ufku açýk, sýnýrsýz, boy |
|
85
|
|
|
|
“Ýkinci Dereceden Ýþsizlik Yanýðý” oyunu, bu gün Ýstanbul’da en çok beðenilen, en çok seyirci çeken dört oyundan biri olarak gösteriliyor. Ýstanbul’da oynandýðý süre içerisinde kapalý giþe oynuyor. Çok keyifli ve zevkli bir oyun.
Oyunun ana temasý, adýndan da anlaþýlacaðý gibi, iþsizlik. Üniversite mezunu olan bir gencin iþ bulabilmesi için baþýndan geçen komik olaylar ele alýnýyor. |
|
86
|
|
|
|
Sanatçý, 1945 Kýbrýs doðumlu. Ýstanbul, güzel Sanatlar Akademisinde okumuþ ve buradan mezun olmuþ
2011 yýlýnda Ýngiltere’ye hareket etmiþ. Avrupa’da, ABD, Kanada, Avustralya, Japonya gibi ülkelerde eserleri sergilenmiþ. Sanatçýmýzýn uluslar arasý arenada birçok ödülü var. Eserleri Türkiye, Avrupa ve Japonya'da özel koleksiyonlarda yer almaktadýr.
Sanatçýmýz, 1974 yýlýnda Kýbrýs’ta çýkan savaþta vurulmuþ. Sað elinin kullanýmýný kaybettikten sonra yýllarca boya çalýþmasý yapamamýþ. |
|
87
|
|
|
|
Cumhurbaþkanlýðý Senfoni Orkestrasý çok sesli müziði yayma, tanýtma, sevdirme, Türk bestecilerin eserlerini yurtdýþýnda seslendirme amaçlarýna hizmet eden bir kurumdur. Ankara’daki yerleþik senfoni orkestrasý Dünyada, kuruluþundan itibaren varlýðýný kesintisiz sürdüren en eski orkestralardan biridir. |
|
88
|
|
|
|
Daha oyuna baþlarken hedefimiz bu yönde olmuþtu. Ciddi bir çalýþmanýn ürünüydü bu ödüller. Tam bir ekip çalýþmasý içine girdik. Herkes yüreðini koydu oyuna. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsýn, bildiðimiz yoldan sapmayacaktýk. Doðru dediðimiz þeylerin peþinden koþacaktýk. Öyle de yaptýk. |
|
89
|
|
|
|
Mesarya Kültür Ve Sanat Derneði’nin sahnelediði, Mehmet Erzen’in yazdýðý ve Doðan Erçað’ýn yönettiði 2 perdelik “GUMRU” adlý oyun gerçekten görülmeye deðerdi |
|
90
|
|
|
|
Her þeyden önce 700 kiþilik salon tamamen doluydu. Gazimaðusalýlar bu dev organizasyona büyük ilgi gösterdiler. Yaklaþýk 2 saat süren Senfonik Özlem Konser’i neredeyse nefes alýnmadan heyecanla izlendi.
Konser, “ Jean B Lully”nin “ Osmanlý Heyetini Fransa Sarayý’nda Karþýlama Müziði” ile baþladý. “Edvard Grieg”in “ Peer Gynt Suit N0 1 Daðlar Kralýnýn Sarayýnda” ile devam etti. |
|
91
|
|
|
|
Ne olduysa ikinci perdede oldu. Bazý seyirciler, þaþkýnlýktan neye uðradýklarýný þaþýrdý. Kimileri sessizce izlediler oyunu, kimileri de sessizce protesto ederek ikinci perdeyi izlemeden salonu terk ettiler… |
|
92
|
|
|
|
2. Dereceden Ýþsizlik Yanýðý” tek kiþilik bir oyun. Berkay Tulumbacý rol alýyor. Berkay Tulumbacý , Kýbrýs kökenli bir sanatçý. Lefkoþa’da doðmuþ. Liseyi Lefkoþa’da bitirmiþ. Konservatuvarý Türkiye’de tamamlamýþ. B itince de þansýný Ýstanbul’da denemiþ, burada kalmýþ ve çok da baþarýlý olmuþ.
|
|
93
|
|
|
|
Mesarya Kültür Sanat Derneði olarak 2009 yýlýna kadar 5 oyun sahnelemiþler. Önceki yýllarda Mehmet Erzen’in yazdýðý “Düðün” oyunu oynanmýþ. Bu oyuna Kültür Dairesi de büyük destek vermiþ. “Düðün” oyunu Güzelyurt Tiyatro Günlerinde oynamýþ. KKTC’nin birçok yerinde sahnelenmiþ. Bu oyun için özel kostümler hazýrlanmýþ. Seyircinin büyük beðenisini ve takdirini kazanmýþ. |
|
94
|
|
|
|
Ertaç Hazer "Deli" rolünde izleyenleri çok güldürüyor. Farklý bir tip kompozisyonu çizerek izleyenleri adeta eðlendiriyor. Sayýn Hazer’in tipini ekranlarda görünce gülmemek elde deðil. Bunun sebebi bana göre, karakterlerin hep bizden olmasý ve kendi kültürümüzü yansýtmýþ olmasý. |
|
95
|
|
|
|
Amerika’nýn emperyal bir güç olduðu ve kendi çýkarlarý uðruna her çýlgýnlýðý yapabileceði konusu ele alýnýyor.
Irak, Kuveyt, Libya gibi yerlere barýþý ve huzuru getirmek için giren Amerika, burada, bambaþka bir amaç için Türkiye’ye giriyor. Oysa, Türkiye ve Amerika yýllardýr müttefik olmuþ iki devlettir. Faka söz konusu çýkar olunca Amerika bu müttefiklikten vazgeçmiþtir.
|
|
96
|
|
|
|
Þair Ýhsan Tevfik Kýrca’dan söz ediyoruz. Araþtýrmacý, yazar, þair ve edebiyat öðretmeni…
Ýlk Þiir Kitabý olan “Dipsularý” ile edebiyat dünyasýnda bir çýkýþ yakaladý. Ýçindeki aþký, sevgiyi ve melankoliyi farklý bir bakýþ açýsý ile dile getirdi |
|
97
|
|
|
|
Kýbrýs’ta kitap bastýrabilmek, basýrmaktan da öte, daðýtýmýný yapýp satmak çok zor. Çünkü kitap basýmý için dünyalar kadar para ödüyorsunuz. Kaðýtlar, mürekkepler hep Türkiye’den alýnýp getirildiði için ücretler oldukça fazla oluyor. Tabii bu ister istemez de çýkacak olan kitabýn maaliyetini artýrýyor. Yapýlan masraflarý kurtarmak için de yazarýn kitap ücreti olarak hayli para istemesi zorunlu oluyor. |
|
98
|
|
|
|
Leyla Ulubatlý Hanýmefendi’ye teþekkürlerimizi sunmak için bir plaket yaptýrdýk ve yanýnda bir buket çiçekle Þehit Tuncer Ýlkokulu’na gittik. Çünkü Leyla Haným orada çalýþýyor. Okul Müdürü Güven Varoðlu Bey’in odasýnda kendilerine teþekkür edip hediyelerini verdik.
|
|
99
|
|
|
|
yanýk kokusu, vicdan muhasebesi ve gevþemeyen ayný alýþkanlýklar damardan körleþerek alýnan cin darbeleri , aydýnlýðý elinin terslemesiyle soðuran parmaktaki yaramýn izi .... can yakar...
yanýk kokusu , dolaba iteklenmiþ ýzgara, ne zaman doymamýþ bir güvercine fýsýldasam kanatlarýmýn ne kadar uçmaz olduðunu, muhakkak beni nerede unuttuðunu hatýrlayacak biri vardýr gibi geliyor |
|
100
|
|
|
|
Kýbrýs’ta düzenlenen bu festivaller, önceleri, “Panayýr” olarak adlandýrýlýrdý. Sonra bu isim festivale çevrildi. Bu festivallerde daha ziyade, küçük büfeler ve restoranlar, lokma, kebap çeþitleri, bunlarýn yanýnda geleneksel Kýbrýs Türk mutfaðýndan örnekler sunulmaktadýr... |
|