• ÝzEdebiyat > Deneme > Din |
681
|
|
|
|
Ayette haber verildiði üzere, var gücüyle kötülüðe yönelten bu tehlikeye karþý insanýn sürekli olarak dikkatli davranmasý gerekmektedir. Kiþi eðer onu ‘örtüp sararsa’, sonunda yýkýma uðrayacaðýnýn bilincinde olarak yaþamalýdýr. Çünkü nefsin hevesleri, korkunç ve azgýndýr; insaný bataklýða iter.
|
|
682
|
|
|
|
2012 tüm dünya için insanlýk, barýþ, huzur, sevgi, merhamet, bilim ve sanatýn gerçek anlamda yaþanacaðý kutlu dönemin baþlangýcý olsun inþaALLAH.
|
|
683
|
|
|
|
Allah, Kur’an ayetlerinde Hz. Ýbrahim’in Kendi sýnýrlarýný korumadaki titizliðini, zorluklar karþýsýndaki sabýrlý ve teslimiyetli kiþiliðini, koþulsuz itaatini över ve onu dost edindiðini haber verir...
|
|
684
|
|
|
|
Toplumun bazý kesimlerinde hakim olan din anlayýþý, Kuran’a uygun olmayan bilgilerden ve tamamen batýl inançlardan oluþmaktadýr.
|
|
685
|
|
|
|
Çile, zulüm, zorluk ve yaþanan tüm olumsuzluklar, kaderde varolan ve Allah tarafýndan özel olarak yaratýlmýþ olaylardýr. Çile ve zorluklar, toplumun bazý kesimlerinde ‘kadersizlik’ olarak yorumlanýr. Oysa çile insan için çok büyük nimettir…
|
|
686
|
|
|
|
Allah, kimi insanlarýn zannettiðinin aksine, yarattýðý her þeyi sürekli kontrolü altýnda tutar. Uzaydaki olaðanüstü sistemler ve dengelerden, insan bedenindeki mükemmel iþlemlere kadar tümünü an an yaratan ve denetiminde tutan Yüce Rabb’imizdir. |
|
687
|
|
|
|
Özgürlük kelime anlamýyla 'her türlü dýþ etkiden baðýmsýz olarak insanýn kendi iradesine, kendi düþüncesine dayanarak karar vermesi durumu' dur. Her türlü dýþ etkiyi reddeden ve sadece kendi iradesine dayanarak karar veren insanlara göre Allah 'a inanmak ve O'nun emir ve yasaklarýný uygulamak tutsaklýktýr. |
|
688
|
|
|
|
Mü’min kendi ihtiyacý olsa bile yoksula ve yetime yardým eden, sevdiklerinden özveride bulunan samimi bir kuldur. Ýyilik ve yardýmý karþýlýksýz yapar ve baþkalarýný da iyiliðe özendirir. Tek hedefi, "Biz size, ancak Allah’ýn yüzü (rýzasý) için yediriyoruz; sizden ne bir karþýlýk istiyoruz, ne bir teþekkür. Çünkü biz, asýk suratlý, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkuyoruz." (Ýnsan Suresi, 9–10) ayetiyle de bildirildiði gibi, Rabb’inin hoþnutluðudur.
|
|
689
|
|
|
|
Ahirette zor durumda kalma olasýlýðýna karþý, kendilerince çok akýllýca olduðunu zannettikleri bir rahatlama yolu bulmuþlardýr. Bu, “nasýlsa Allah affedecek" mantýðýdýr ve böyle düþünerek vicdanlarýnýn sesini bastýrmaya çalýþýrlar. |
|
690
|
|
|
|
Ýnsan kendini Allah’a teslim etmeli, hayatýný Allah’a adamalýdýr. Özveride bulunmak, dürüstlük, vefa -avami deyimle- enayilik deðildir; güzelliktir. Allah bu güzel ahlaka sahip kullarýnýn iþlerini kolaylaþtýrýr, yollarýný açar, bereket verir. |
|
691
|
|
|
|
Müslüman, kelime manasý olarak her ne kadar ‘teslim olan’ diye manalandýrýlsa da Muhammed(as)’ýn söylediði sözlerden de anladýðýmýz kadarýyla, bu sözcüðün tam karþýlýðýný ‘kurtulan, refaha eren, selamete çýkan, gönlü rahatlayan ya da ebedi mutluluða kavuþan’ þeklinde anlamlandýrmak daha doðrudur. |
|
692
|
|
|
|
Kur’an tüm insanlýða aydýnlýðý, estetiði ve güzelliði anlatýr. Ancak karanlýk zihniyetli cahiliye insaný ortaya adeta bir kabus tablosu çýkarýr. Kendi kafasýndaki ve ruhundaki karanlýðý anlatýr bu kiþi, o din deðildir. Gerçek din pýrýl pýrýl aydýnlýktýr, huzur ve ferahlýktýr. Samimi müminler için kesintisiz bir mutluluk ve huzurla dolu olan Allah’ýn aydýnlýk ve dosdoðru yolu, yaþamlarýndan sonsuz ahirete uzanýr. |
|
693
|
|
|
|
"Ben yaptým." "Ben çalýþtým. Ben kazandým." "Ben bitirdim. Ben baþardým." "Ben dua ettim; o yüzden oldu." Ben, ben, hep ben... Bilmez misin ki her þeyi Allah yapar; bizi de yaptýklarýmýzý da O yaratýr.
|
|
694
|
|
|
|
Ýnsanlarýn deprem, sel, fýrtýna gibi olaylara karþý tedbir almasý oldukça doðaldýr; alýnan tüm tedbirler fiili birer dua anlamýna gelir. Ancak yalnýzca tedbirlere güvenerek, Allah’ýn sonsuz gücünü görmezden gelmeye çalýþmak hata olur. Aldýklarý tedbirlere güvenen ve kendilerinde güç gören kavimler, öðüt almak için birer örnektir.
|
|
695
|
|
|
|
Toplumda, Müslümanlar garibandýr, eziktir, yoksuldur; parasý olsa bile zevksizdir, giyinmeyi, eðlenmeyi bilmez, güzellikten, estetikten anlamaz gibi bir imaj var. Mümin her þeyin en güzelini elde ederek, bu görüþü yýkar. Bu inkarcýlar için büyük öfke konusudur, müthiþ azaptýr. Çünkü müminlerin baþarýsý ve gücü onlarýn çok aðýrýna gider, canlarýný acýtýr.
|
|
696
|
|
|
|
Allah korkusu güzel ahlakla ilgili bütün özelliklerimizi yönlendiren en önemli güçtür. Örneðin, eðer içinde Allah korkusu olmazsa, musibete, çileye sabýr göstermeyebilir, baðýþlayýcý olmayabilir, öfkesini yenmeyebilir; yani iradesini birçok noktada kullanmayabilir. “Nasýl olsa Allah beni affeder, zaten cennete giderim” diye düþünür. Ancak Allah korkusu insandaki duygularý kontrol altýna alýr.
|
|
697
|
|
|
|
Duada samimiyet çok önemlidir. Gerçek anlamda samimi dua, gerçekleþmesi imkansýz gibi görünüyor olsa da, Allah’ýn sonsuz güç sahibi olduðuna ve dualara icabet ettiðine kesin bilgiyle inanarak istemektir. |
|
698
|
|
|
|
Rahman ve Rahim olan Allah’ýn Kur’an’da haber verdiði bir diðer müjde ise kötülükleri iyiliklere çevireceði. Bu, günahlarýn baðýþlanmasýndan da öte, Rabb’imizin sonsuz merhametini kavrayabileceðimiz çok büyük bir müjde. |
|
699
|
|
|
|
Ýnsanlarý Allah’tan uzaklaþtýran inkarcý görüþlere karþý mücadele etmek yerine, Müslümanlarla uðraþan ve onlarý dinden soðutmaya çalýþan münafýk ve müþrikler, gerçekte sürekli aþaðýlanýr, rezil olurlar. |
|
700
|
|
|
|
Ýsminden de anlaþýlacaðý gibi Musa peygambere inanan ve onun Allah’tan getirdiði buyruklara göre hayatýna yön veren insanlarýn inandýðý dindir. Günümüzde halen varlýðýný sürdüren ve Ýlahi dinler arasýnda tarihsel olarak en eskiye dayanan bu dine inanan insanlara, Yahudiler denmektedir. |
|