• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
861
|
|
|
|
Etraftan baðýrýþlar, çocuk gülümsemeleri, hayattan tatmýþ insan portreleri geçiyor. Kimse birbirini duymadan ama ilgileniyormuþ gibi yaparak; kimse birbirine gülmeden gülümsüyormuþ taklidi yaparak güne baþlýyor. |
|
862
|
|
|
|
Yaðmurlarýn derelerle birlik olduðu zamanlarda, toprak yüreðinden kopan her parçasýný sulara kaptýrýr. Toprak sele dayanamaz, çünkü su sinsice yüreðine iþler. Bilmez ki, suyun kirlendiði vakitlerde, saflýðýný da yitirir. |
|
863
|
|
|
|
Tarih bilmek ,tarihimizi bilmek neden önemilidir |
|
864
|
|
|
|
yelkenim yýrtýlmýþ su almakta
yorgun gemim okyanusa açýlmakta |
|
865
|
|
|
|
Artýk karar verdim. Mütevazý olmak erdem deðil bir hastalýktýr. Kendimi bir deðer olarak sunmayý, ben de herkes kadar özel biriyim demeyi bir türlü beceremedim. Özgüvenim eksik belki de, hatta aþaðýlýk kompleksinden ölüp geberiyor da olabilirim. Koca bir ömrü tüketip bitirdim ama ben de rüzgâra karþý kýrk metre iþeyebiliyorum demeyi baþaramadým. Gerçi nasýl diyeyim böyle bir marifetim mi var? Kime yaklaþsam, kimle tanýþsam mübarek Hint Kumaþý… Yirmi beþlik simit gibi kasým kasým kasýlmaktan dünyayý göremiyor. Bir ben mi tenekeyim tanrým? Bir ben mi bakýrým altýn pazarýnda. |
|
866
|
|
|
|
Denizden Istanbul’un bilmem kaçýncý tepesine doðru önemsizmiþ gibi týrmanan bu dar sokaðýn baþýndan doðru baþlamak gerekirse, Çorumlu olmayan bir kuruyemiþçisi, Edirneli olmayan bir tekel bayii, Trabzonlu olmayan bir kahvehanesi ve ileride ne gibi çeþitli kanser türlerine yakalanabileceðinden bihaber Kastamonulu açýk deterjan satýcýsý dýþýnda geneli Karadeniz den kopup ne için olduðunu kestiremeden Ýstanbul a nihayetinde Günebakana yerleþmiþ küçük ve orta büyüklükte aileler. |
|
867
|
|
|
|
Bir avuç küp þeker gibi yaðmurun altýnda erimekteydik…
‘’Þemsiyesiz çýkmak’’ -akýl karý deðil ki bu!
Üstelik turuncu otobüs de kaçtý… Yok yok… Hayat iþte; bizi pamuk helva yapýp, çocuklara daðýtacaktý… |
|
868
|
|
|
|
-Aforizmalar güvenlikli elbombalarýdýr; hedefi bulmadan patlamaz!
|
|
869
|
|
|
|
Polyana bile bu kadarý fazla deyip çekiliyor oyundan... |
|
870
|
|
|
|
Bir kere düþme alýþkanlýk yapýyor sana. Düþtüðünü görenler tekmesini esirgemiyor. Aslýnda düþmek kendim gibileri bulmamý, senin gibileri unutmamý saðlýyor... |
|
871
|
|
|
|
Kalemi elime almadan klavye tuþlarý ile baþladý bu yolculuk. |
|
872
|
|
|
|
azeri yazar dostunun tekidi ile televiziyon musabikasine katiliyor |
|
873
|
|
|
|
Bu bir ödev yazýsýdýr.
Konu: Hoca tarafýndan verilen türküye uygun bir hikaye yazýlacak.
|
|
874
|
|
875
|
|
|
|
Gözleri doldu, Tanrýyý hatýrladý. |
|
876
|
|
|
|
Özgür olmak, nadir bir durum, yaþanýr sadece...
|
|
877
|
|
|
|
Hiçbir güç, büyümeyi önlemeyi mümkün kýlamaz ve büyüyen yalnýzlýklarýmýzý… Zira, büyüdükçe yalnýzlaþýyor insan. Kendine dönüyor, aynaya bakmaksýzýn kendini görmeye yöneliyor. Yoðun bir arayýþ bu. Yaratýldýðý çamuru, yaþamanýn gerçeðini arama senfonisi. Adem’e ulaþmak istercesine zorluyor insan kendini, bunalýyor, gerginleþiyor, asabileþiyor. |
|
878
|
|
|
|
Nasýl bir yerde ysþýyoruz dedim kýzdým. 4,5 yaþýndaki oðluma yaþanýlabilir tek gezegenin mavi gezegen olduðunu anlatalý iki gün olmuþtu daha. Bilim nerede þaþmýþtý?
Suriye sýnýrýnda kaçýrýlan farklý milletten gazeteciler , yerim dar diyen kutup hayvanlarý...Bakkala gidip çöp konteynýrýnda bulunan minik bedenler...sevdiði tarafýndan parçalarýna ayrýlan kadýnlar ya da hayatýnýn baharýnda tecavüze uðrayan genç kýzlar...Yaþanýlasý tek gezegen...Ýyiymiþ deðil mi? |
|
879
|
|
|
|
Kendini sevemeyen bir toplumuz, çünkü insana deðer verilmeyen bir toplumun bireyleriz, çünkü gülmenin ayýp sanýldýðý bir toplumda yaþamaktayýz, çünkü insanca dürtülerin saklanmasý gerektiðini düþünürüz ki insanca duygularýn ayýplandýðýndandýr bu… Ýnsanlýðýndan utanan bir toplumuz vesselam! Cinsellik ayýptýr, öpüþmek ayýptýr, toplum içinde sarýlmak ayýptýr ve bu liste uzayýp gider…
|
|
880
|
|
|
|
Bulamýyorum... Her yere baktým ama kaybolmuþ. Yine birilerine çaldýrdým galiba... Hep böyle oluyor, ne zaman bulsam birileri alýp götürüyor. Ya da ben çok hýzlý koþuyorum ve onu bir yerlerde düþürüyorum. Ha pardon, ne mi arýyorum? Kendimi...
|
|