• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
381
|
|
|
|
Akþam deyince, yine bir þarkýnýn içli güftesi geçer içimden “Akþamýn olduðu yerde bekle diyorsun gelmiyorsun. / Çünkü seni çok sevdiðimi biliyor biliyorsun.” yahut bir baþka þarký:
|
|
382
|
|
|
|
Yanaklarý sararmýþ yapraklar gibiydi
Elleri kurumuþ topraklar gibi
Sen ilkbaharda solan çiçek misin be gülüm!
|
|
383
|
|
|
|
Bir kolayýmýz yok þu hayatta. Bu yüzdendir insanlýðýmdan iðrenmem...
Ah be, neler var, neler!.. Kýþ boyu pencereme serçelerin ziyareti. Bahar uyanýþý. Zamansýz çiçek açan aðaçlara kalp aðrýsý yapan merhametim. |
|
384
|
|
|
|
Bu havada þemsiyesiz mi çýktýn?
- Þemsiyesiz çýkmadým, þemsiyeyi kaldýrýp attým.
- Niye attýn, aklýný mý kaçýrdýn?
- Rüzgâr aldý þemsiyeyi ters çevirdi. Bütün tellerini kýrdý. Baktým düzelecek gibi deðil.
Kýzdým, kaldýrýp attým iþte.
- Öyleyse iyi etmiþsin. Özür dilerim. Havanýn deðiþeceðini tahmin edemedim? Ýstemeden seni bu havada yürütmüþ oldum. |
|
385
|
|
|
|
Aldatanla aldatýlan daha cümleler kurulurken el deðiþtiriyorlar...Bu ne biçim duyumsama! |
|
386
|
|
|
|
insanlara engel olmak yerine neden engellerin kaldýrýlmasý yolunda yürümeyi tercih etmiyoruz? |
|
387
|
|
388
|
|
|
|
Pazar ve pazartesi tatilim. Tum gunu evde gecirdim. Zaten diþarida ayaz var. Sicak yatagimda devleti aliyeyi okumak ve meditasyon yaparak gecirdim. Yatagi her zaman cok sevmisimdir. Boyle bir hayata itiliþimin sanki bir nedeni var. Kendimle olmak ve kendimi bilmek |
|
389
|
|
|
|
Ýnsanlýk tarihi bunlarýn örnekleri ile dolu deðilmidir. Alýþýlmýþýn dýþýna çýkarak düþünen zihinler, insanlýðýn bugünkü seviyesine gelmesinde rol oynamýþlardýr. Eðer atalardan gelen bilgilerin doðruluðuna saplanýp kalsalardý bu zihinler, herhalde insanlýk hala ilk, belki de orta çað seviyesini aþamýyacaktý. |
|
390
|
|
|
|
Yeni bir þey deðil bu.Asýrlardýr içimde yer eden bir yaranýn biraz Picasso biraz Goethe, biraz Mozart ve biraz da Sezar tarzý kan akýþý bu.Sanki içimde bir þehir var ve caddelerinde fahiþeler günü kurtarmanýn telaþýyla gururlarýný ayak altýnda ezdirmekte. |
|
391
|
|
|
|
Özel baba kokusu, hiç deðiþmeyen pýrýl pýrýl kokun... |
|
392
|
|
|
|
duyduðum bir ölüm haberinden sonra çevremde yaptýðým gözlemlerin parmaklarýmdan klavyeye dökülmüþ hali |
|
393
|
|
|
|
Hayatýmda çok yara var, çok ölüm. yitik kaldým. kimsesizim. Ölmeliyim. |
|
394
|
|
|
|
Ve benim her akþam korkunç bir yýlgýnlýkla, çaresiz eve nasýl geldiðimi de bilemezsiniz. Zaman ýþýk hýzýyla akýp geçiyor ve onu yavaþlatacak hiçbir güç yok bu dünyada. Bizim çaresizliðimiz de onu büsbütün þýmartýyor, küstahlaþtýrýyor olsa gerek. Yüzümüze bile bakmýyor artýk, baksa da mütemadiyen kýzgýn… Bize günlerin soluk fotoðraflarýný býrakýyor, ýsýrýlýp atýlmýþ meyveler gibi, bir yýðýn yaþanmamýþ, dokunulmamýþ, zarfý açýlmamýþ anlarla baþbaþayýz… Arkasýndan bakýp kalýyoruz yazýk. |
|
395
|
|
|
|
Hadi bana bir mektup yaz.. Mahsus selam et bütün arkadaþlarýmdan..Bana burada yaramaz havadis yok yalanlarý yaz.. Çocuklar iyiler büyüyorlar de.. Evdeki çocuklar gibi sokaklarda yatan çocuklar da iyi, onlarý kimse horlamýyor, bankamatiklerde yatmýyor, |
|
396
|
|
|
|
Dudaklarýn kuruluðunu anlarým; susuz kalýnca dudaklar kurur ve zamanla çatlamaya baþlar. Buna kim ne diyebilir veya kim bir þey söyleyebilir? Terlemeyen alýnlarý da anlamak mümkün; böyleleri de asla yorulmaya gelmez. Çünkü cýlýzdýr bedenleri, güçsüzdür bünyeleri. Belki alýnlar kirlenir, cer akýtmaz. Bununla beraber damlalarýn alýp dýþarý attýðý lekeler kalýr nasiyelerde. Bir parça solgun yüzlere de bir þey diyemem. Bir hastalýk falan uðramýþtýr kiþiye ve süzülmüþtür benzi… Bunlar da hep olaðan hâller, gördüðümüz durumlar…
|
|
397
|
|
|
|
Mutluluðun resmi çizilmez bir gülümseme ile mutluluk verilir. Mutluluk çizilmez, mutluluk çizilseydi mutluluk olmazdý, herkes istediði gibi çizerdi oysa mutluluða resimle þekil verilmez,þekli ile gülümsetir sen karþýndakine gülümseyince ona mutluluk veriyorsun o sana gülünce iþte o zaman mutluluðun resmini çizmek yerine fotoðrafýný çekiyorsunuz. |
|
398
|
|
|
|
Zor zamanlardayiz suphesiz. Belki bir Ilk caglarin geri zekaliligi, orta caglarin buhranlari yok ama kabul edelim beyinler de bir Ronesans degil artik. Guvenli kipte yasamaya calisiyoruz. |
|
399
|
|
|
|
Kiþilik, bizim deðiþken, çeliþkili yönümüzü yansýtýr. Dýþ özentinin pençesinden sýyrýlamamanýn çaresizliðini yaþar. Bir amaç doðrultusunda hareket etmeyen, daha çok amaç-gayeye giden yolu kesen, yolu týkayan arzular yýðýnýnýn merkezidir. Kendimizle, toplumla, doðayla barýþýk yaþamamanýn nedenidir. Temeli, tüketici ve geçici beklentilerden oluþmuþtur. Fýrtýnaya tutulmuþ gemi misali oradan oraya savrulur, her mekan ve zamanda dimdik ayakta durmasý zordur. Nesnelerin etkisindedir. Nesnelerin kendisine þekil vermesine izin verir. Arzu ve isteklerinin esiridir.
|
|
400
|
|
|
|
Gazeteyle kadýnýn bu kadar benzeyebileceðini nasýl oldu da gözden kaçýrdým? |
|