• ÝzEdebiyat > Deneme > Ýliþkiler |
901
|
|
|
|
|
Bir arkadaþým, Kenan, kahvenin seviþmenin yerini yapmak için kullanýlan bir içecek olduðunu söylemiþti. Eskiden “Sessiz bir yere gidelim mi?” lafý tehlikeliydi þimdi, “Kahve içelim mi?” bunun yerini aldý. |
|
902
|
|
|
|
|
Küçük daðlar yapým aþamasýndayken, eteklerinde zilleri çalanlar vardý. Daðlar yerinde kaldý. Daðýlanlarý da toplamak bize düþtü |
|
903
|
|
|
|
|
ben öylesine çözmüþtüm ki ne istediðimi... |
|
904
|
|
|
|
|
Sizinle tanýþtýðýma memnun oldum.Ýþte teknolojiyi bu yönüyle insani bulduðum için seviyorum. Komþularýmýzla kahve içmek gibi parmaklarým tuþlarý yudumluyor umarým benim aldýðým Türk Kahvesi keyfini veriyorumdur. Þimdi gülümsüyorum yanaklarým gamzeleþti, g |
|
905
|
|
906
|
|
|
|
|
Türkiye Yazarlar Birliði bünyesinde açýlan, 16. Dönem Yazarlýða Hazýrlama Semineri’ne renk katan, anlam katan birlikteliðimiz hitamýnda yüreðime düþen þebnemi, dostalarla paylaþmak; onalara veda babýnda bir þeyler söylemek cehdiyle yazdýðým birkaç satýr.
|
|
907
|
|
|
|
|
Dün, bir kor idi aþk, "alevinde yanmaya yürek gerek" diyen sevdalýlarýn gözlerinde yanan. Bugün, kafeterya köþelerinde bir bardak çayla tüketilen iki çift söz oldu… |
|
908
|
|
|
|
|
þeytanla el sýkýþmanýn hikayesi |
|
909
|
|
|
|
|
.... Hayattaki koþunu hiç aksatmadýn hep savundun birþeyleri hep karþý geldin haksýzlýklara, yorgun dönerdin de yuvaya, hiç yorulmamýþ gibi yaralarýmý sarardýn cesaret verirdin, umut dolu papatyalarla örerdin saçlarýmý kulaðýma papatyalarýn ezgisini fýsýl |
|
910
|
|
|
|
|
Onca güzellikten sonra ben yavru martýlar kadar kafa tutabilecek miyim bu yaþam þartlarýna?.Sýcacýk ve deðerlerini kaybetmemiþ insanlar arasýndan, robotlaþmýþ ve deðerlerini yitirmiþ insanlarýn çoðunlukta olduðu bu soðuk Ýstanbul''a.Bu günkü yolculuk sýrasýndaki dev dalgalar kadar büyük bu fark ürkütüyor beni.
|
|
911
|
|
|
|
|
bugünün kadýnlarý, iliþkileri ve deðerleri üzerine.. |
|
912
|
|
|
|
|
Objektif olan insandýr. Gerisini at çöpe. Ve dünya yana kayýyor. Hayatýn dengesi allak bulak oluyor. Kime alkýþ tutarsan o sana elini uzatýyor. Bir ceylaný parçalayan aslanýn diþi oluyor, pençesi oluyor insan. |
|
913
|
|
|
|
|
Sadece Unuttun Beni Sevmeyi |
|
914
|
|
|
|
|
Mark Twain’in; “Cennet ve cehennemle ilgili ileri geri laf söylemek istemem; çünkü ikisinde de dostlarým var” sözlerinde ne güzel barýþ kokuyor, dostluk duygularýmýz kabarýyor deðil mi? |
|
915
|
|
916
|
|
|
|
|
Ýliþkilerin yarattýðý yalanýn içinde yaþamaktayýz. |
|
917
|
|
|
|
|
Güzelin güzelini, iyinin iyisini diledim, istedim.
Olmadý gene olmadý ...
Bulamadýk suçluyu bile..
Adýný yazgý koyduk birlikte.... |
|
918
|
|
|
|
|
Biliyorum ki yiðidin hasý gevþek olmaz, lafazanlýktan haz almaz, sulu þakalarý kaldýramaz, ihaneti affetmez, vefayý asla terk etmez.
Her ne hikmetse mazluma daha yakýn hisseder kendini. |
|
919
|
|
920
|
|
|
|
|
Ýnsaný en çok aranmamak yokluða terk edilmek yorar/üzer.Ayný coðrafyayý paylaþmasak da onu arayýp soruyor muyuz?Hele de bu’iletiþim’ çaðýnda .Ýletiþim kavramýna vurgu yapmak isterim.Çünkü televizyonuyla radyosuyla,cep telefonuyla, faksýyla hasýlý bütün kitle iletiþim araçlarýyla üzerimize abanan bir zaman dilimini yaþýyoruz ancak yalnýzlýk ,paylaþmamak had safhada |
|
Anasayfa
