• ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel |
481
|
|
|
|
Düþlerimi satýn alýyorum... Bedeli, bir gülümseme... |
|
482
|
|
|
|
Mum alevi ýþýðýnda, derin duygularýnýn gelgitleriyle boðuþurken yanýna yaklaþan Sevda’nýn farkýna varmamýþ, öyle ki elinde tutmuþ olduðu kadeh de boþalalý uzun zaman olmuþtu. Salona girdiðinde, arkadaþýnýn oturduðu masayý görüp yanýna doðru yaklaþan Sevda, ilk bakýþta tatsýz bir þeylerin yaþandýðýnýn farkýna varmýþ ve bu durum karþýsýnda nasýl bir tutum izleyeceðinin senaryosunu aklýnda çizmiþti bile…
|
|
483
|
|
|
|
Açýk kalan gözlerimi hareket ettiremiyor olmama karþýn, sabitlendiði bölgeyi rahatlýkla görebiliyorum ve penceremin dýþýnda tüm hýzýyla akmayý sürdüren hayata dair seslerden tutun da evin mutfaðý ve tuvaletinde bir delikten diðerine koþuþturan farelerin çýkardýklarý týkýrtýlara kadar herþeyi duyabiliyorum. |
|
484
|
|
|
|
Donmuþtum.
Ýlk cümleden ötesi derinlerden gelen cýlýz bir sesti. Daha yirmi yaþýnda ve hayat doluydum. Dudaðýmýn kenarýnda kalakalmýþ manasýz bir tebessümle, þaþkýnlýktan irileþmiþ gözlerimi, deminden beri bizi sessizce dinleyen ve yanýmda çözülmemeye ç |
|
485
|
|
|
|
Sevginin Büyüklüðü Mü Desem? |
|
486
|
|
|
|
Beni asýl temizleyen gözyaþlarý kalbime akanlar olmuþ olacak ve o zaman gerçekten aðlamanýn deðerini anlamýþ olacaðým…
Umarým. |
|
487
|
|
|
|
Adý Yosif Visaryonoviç Cugaþvili. O, dünyanýn en kanlý katili. Onu “Çelik Adam” lakabýyla tanýrsýnýz.
Çelik adam, Rusçada “Stalin” demektir…
|
|
488
|
|
|
|
O akþam, dönüþ biletini ayýrtmaya ilçe merkezine gidiyorsunuz. Yürüdüðünüz kývrýmlý yol geceyi bir perde gibi üstüne çekip, hýzla karanlýklara gömülüyor. Cýrcýrböceklerinin yaygarasýna karýþan garip ýslýklar, köpeklerin uzaklardan gelen havlamalarý! Kurumaya yüz tutmuþ derenin üzerindeki alçak köprüyü geçerken, sesi kesilen kurbaðalarýn suya atlayýþlarý! Tenine saðanak gibi inen ürpertilerden yorgun, baþýný kaldýrýyorsun; binlerce yýldýza ýþýltýsýný veren gümüþ renkli ay, katran karasý gökte parlýyor! Dünya düþünemeyeceðin kadar büyük; sen onun üzerinde soluk alýp veren yaratýklardan biri, en deðersizi, küçücük bir ayrýntýsýn. Her þeyin sonu, koyulup aðdalaþmýþ bir ölüm duygusuyla çürümüþlük kokusu! Þimdi düþüncenden silinmiþ bile olsa, seni beklediðini bildiðin renkli bir karabasan var uzakta. Ne gözyaþlarýnla, ne de bunalýmlarýnla hesaplaþabildiðin baþ belasý bir kent!
Bir otobüse binip gitmeler mi her þey; yoksa, gittiðini sanarak kalmalar mý; yalnýzca sonu ölüm olan, gitmelerle kalmalar arasý eski sevdalara varmalar mý?
|
|
489
|
|
|
|
yalnýzca, gözyaþlarýyla süslediðin yalanlara inanmamýþ, desinler..
|
|
490
|
|
|
|
Bir insan ruhu karadenizin hýrçýnlýðýnda |
|
491
|
|
|
|
Bazen en yakin dostunuzdur, icinizde buyuttugunuz yalnizliginiz... |
|
492
|
|
|
|
Bu yazý baþka bir kiþiyi anlatýyor gözükse de asýl kahramaný tam olarak benim. Edebi deðeri vardýr veya yoktur; çoktur veya azdýr farketmez. Sonuçta bendir, benimdir... |
|
493
|
|
|
|
salt düþünce bazlý sentak bir arguman |
|
494
|
|
|
|
“Kusura bakma ama, yok sana itikadým.”
Bu ses bana ait. Tanýdým onu.
Ýyi de, bu isyaným niçin? |
|
495
|
|
|
|
Dalgakýranýn ucundayým, denizin üstünde ýþýltýlý bir patika... Ardýmda hayat, kalabalýðý, sesleri, tüm gerçekliðiyle... Ben Seni bekliyorum...
|
|
496
|
|
|
|
Kýzkulesi açýklarýndan dikkatli bakýnca, Karaköy rýhtýmýndaki þehir hatlarýnýn uskurunu bile seçebileceðim neredeyse.. |
|
497
|
|
|
|
Gazeteler ölüm haberimi acý dolu sözlerle yayýnladýlar, trafik canavarýnýn yeni kurbaný ilan edilmiþtim |
|
498
|
|
|
|
Hayatla baþbaþa kalmaktýr amacým; beni saran kurgulu hayatýn içinden sýyrýlarak özü bulmak, denize yürekli
açýlmaktýr .. yakaladýðým her karede.
|
|
499
|
|
|
|
Belediyedeki görevine baþlayalý henüz birkaç gün olmuþtu. Gelen gidenler, tebrik ziyaretleri, bütün gününü alýyordu.
|
|
500
|
|
|
|
Hayat yaþam deðildir Bazen insan yaþarken de ölebilir Ümitler düþ deðil ümittir Ýnsan sadece sevmeyi bilir |
|