• ÝzEdebiyat > Öykü > Yeraltý |
41
|
|
|
|
Bizim mahalle iþte kardeþ hani aþaðý mahalle diye küçümsedikleri o yerlerden birisi. Yani diðerlerinden pek bir farký yok bilakis fazlasý var. Sonuna kadar okursan eðer umarým aklýn baþýndan gitmez. Madem sayfama gelmiþsin okumak için azýcýk sabýrlý ol, dikkatli oku sana bir
mahallenin resmini çizeceðim. Aynen Abidin abimiz gibi. Anlatacaklarým mahalle dedikodusu deðildir. Ýyisiyle, kötüsüyle, sevabýyla elimden geldiði kadar mevzuyu izah etmeye çalýþacaðým. Geyik muhabbeti arýyorsan þimdiden baþka bir sayfaya geç uyandýrayým seni.
|
|
42
|
|
|
|
Ýsmet abi düþünceme göre sanýrým evrimin en büyük kötülüðü bir erkeðin çiftleþme arzusu ile bir kadýna ve ondan üretilen çocuklara bakma zorunluluðu olmuþtur. Bu yüzden yine sabahýn köründe yola koyulmuþtum. Bu yüzden yine o taksi duraðýna gitmiþtim. Ýþte bu yüzden o taksinin þoför koltuðuna oturmuþtum. Þehrin insanlarýný taþýmak zorundaydým. Onlarýn pis kokularýný çekecektim. Dertlerini dinleyecektim. Ýstanbul’un vahþi ormanýnda o canlýlarýn arasýnda sokak sokak dolaþacaktým. |
|
43
|
|
|
|
çocukluktan kalan yaþanmýþlýklarýn, kiþilerin üstünde yaptýðý baskýlarýn neticesi, toplumun öngördüðü yaþam þeklinin dýþýna çýkýldýðýnda, herkes istemediði bir son hazýrlamaya mahkum. |
|
44
|
|
|
|
Ama hayat hala birþeyler getiriyor arasýra da olsa.
Bazý küçük zaferler. |
|
45
|
|
46
|
|
|
|
Arabayý ne kadar hýzlý sürersen varacaðýn yere o kadar hýzlý varýrsýn, ama çevreyi de o kadar az görürsün. Þuan dünya hýzla hareket etmekte olan bir araba gibi hatta hýzlý tren. Doðumdan ölüme doðru hýzla gidiyoruz ama eminim öldüðümüzde dünyadaki bir çok þeyi görmeden, yaþamadan, tatmadan geçmiþ olacaðýz. Ýþte bu yüzden sen eski devirlerde yaþamak istiyorsun. Dünyanýn fayton hýzýnda hareket ettiði devirlerde. Bu uçak hýzý mideni bulandýrýyor. Dünya seni tutuyor.
|
|
47
|
|
|
|
Bir þehir ne kadar yok edilebilirse yok edilmiþtik o kadar |
|
48
|
|
|
|
Ýçimde bir yerde karartmak istediðim bir fotoðraf var.
Tanýmadýðým bir yüz, tanýmadýðým bir göz, tanýmadýðým bir dudak, tanýmadýðým izler… |
|
49
|
|
|
|
Ýkisininde gözleri çok çok fenaydý...Bakýþlar vicdanlarý deliyordu.Haklýlar da.Aylardýr bedavadan içmek, karýn doyurmak güzeldi de nereden geliyordu bu deðirmenin suyu hiç sordun mu?..
|
|
50
|
|
|
|
Beni tamburanýn týnýsý, sazýn kiþnemesi ve ney in nefesi vurdu dostlar.! |
|
51
|
|
|
|
soru(n)lara bogulmustu adam, cevabini bulamadigi soru(n)lari anlatirken bir yandan cevapsizliga kiziyor diger yandan soru(n)larina soru(n)larla yaklasan psikiyatristine ofke duyuyordu. |
|
52
|
|
|
|
Otobüs seslerinden beynim uyuþmuþ bir halde Mecidiyeköy’ün ruhsuz, anlamsýz ve hepsi birbirine benzeyen sokaklarýnda ilandaki adresi aramaya koyuldum. Sýcaktý. Sýrtýmdan ter boþalýyordu ve aradýðým adresi bulmam yaklaþýk bir saatimi almýþtý. |
|
53
|
|
|
|
Sadece o gün deðil diðer günlerde sayýsýz geceler içtiler. Rýfký’nýn gecekondusunda hemen her gece sesler yükseliyordu. Kahkahalar, küfürler, þarkýlar, türküler söylendi. Ýsyankar naralar atýldý. Mahalle ahalisi bu evden ve bu seslerden ürkmüþtü. Kirli sakallý, hýrpani kýlýklý bir grup adam her Allahýn günü bu evden sabah çýkarken akþam karanlýðýnda eve dönüyordu. Ellerinde ki poþetler doluydu. Poþetler de içki þiþeler, ekmekler, sebzeler, kemikler vardý. Mahalle halký þunu iyi biliyordu ki bu adamlar þarapçýydý ve üstelik yardýma muhtaç yeþil kartlýydý. Ama bunlara raðmen bu adamlar gururluydu. Hemen her ay sonu kaymakamlýk binasýnýn önünde askeri bir tören bölüðü gibi yapýlacak bir yardýmý beklemelerine raðmen onurlarýndan, gururlarýndan taviz vermezlerdi. Onlara göre ortada bir suçlu varsa o da kaderdi.
|
|
54
|
|
|
|
Karalamýþsan bir þeyi silsen de, karalanmamýþ edemezsin |
|
55
|
|
|
|
Ýnsanýn anlam arayýþýnýn, anlamsýzlýðýný anlatan bir anlatý... |
|
56
|
|
|
|
Kimse farkýnda mý? Hayýr... Farkýnda olmalýlar mý? Tabii ki hayýr. Az sonra olacaklarýn kimse farkýnda olacak mý peki? Ýþte bu belirsiz... |
|
57
|
|
|
|
Veeee Tanrý geldi. Ýlk kez geliyordu. Ýlahi bir þaþkýnlýk, korku, yaþandý. Altýna sýçanlar oldu, böyle büyük bir hayret karþýsýnda alta sýçmak normal karþýlandý. Burada ne iþi vardý? Bu ortama gelmesi demek ben bu yapýlaný tanýyorum demekti. Gelmesi korkunç ve sessizdi. Geliþi iliklere iþlendi. Ýyi bir dindar yokken geldi, sessiz. Onca iþin arasýndan geldi, öfkeli. Ýþimiz düþence camiye gider, yýlda bir oruç tutardýk, fakat hiçbirimiz Tanrý’nýn geleceðini hak edecek kadar iyi kullar deðildik. Peygambere bile kendini göstermediðini düþünecek olursak… Bu ya iyi bir þans ya da felaket… |
|
58
|
|
|
|
Ve benzincideyim.. bu gece farklý birþey var.. hakkaten farklý.. bi araba.. hayýr farklý olan araba deðil.. içindeki.. travesti.. bu adamýn.. hayýr hatunun.. ahh her neyse iþte ne iþi var burda.. genelde burda olmazlar.. sahil kenarýnda otlanýrlar.. herneyse pek umursamýycam.. ve içeri giricem.. ahh polis.. onlardan hiç hoþlaþmýyorum..
ve duygularým kesinlikle karþýlýklý..
lütfen kimlik sorma.. aksi halde tartýþýrýz ve ikimiz içinde uzun bi gece olur.. ve benim yapacak hiç bi iþim yok.. |
|
59
|
|
|
|
Rýfký çok zeki bir çocuktu. Küçük dünyasýnda bile çevresinde dönen o koca dünyayý merakla izlerdi. Yumurtayý çok severdi. Bir gün komþusunun kümesine izinsiz girdi. Yumurtalarýn hepsini çalýp diðer çocuklarla beraber yedi. Bu daha sonra onda bir alýþkanlýk yapacaktý. Mahallesindeki diðer kümeslere de girdi. Kýsa bir sürede adý yumurta hýrsýzýna çýkmýþtý. |
|
60
|
|
|
|
Üç kiþi baþlamýþtýk.Sayý bazen yedi sekiz oluyordu.Evin dýþýnda da bahçe de otuza yakýn kiþi içiyormuþ.Genç, yaþlý mahalle ahalisi iþte. |
|