• ÝzEdebiyat > Öykü > Dinsel |
21
|
|
22
|
|
|
|
Çocukluðumun Derviþ Babasý, yularýný tuttuðu bir deve ile birlikte bana doðru geliyordu. Ýyice yaklaþtýðýnda: "Yusuf um, evladým," dedi ."Deven hazýr binebilirsin." Yattýðým yerden güçlükle doðrulup onun yardýmýyla deveme bindiðimde, susuzluðum ve hastalýðým bir anda geçmiþti.... |
|
23
|
|
24
|
|
|
|
Hikayede, mazi ile istikbalin sanat yapýsýný birleþtirme gayreti olarak tanýmlanabilir veya geçmiþin klasikleþmiþ sanatýný, gerçeði anlayabilme yolunda etkili þekilde kullanmanýn mümkün olabilir mi? Sorusuna bir cevap niteliðinde mütevazý bir çalýþmadýr.
Hikaye de hayatý tanýma, hakikati kavrama, yaratýlýþ ruhunu hissetmenin klasik bir yolu gösterilmeye çalýþýlmýþtýr. Canlýlýðýn sadece insanlar ve hayvanlar âleminden olarak örülü bilinmemesi gerektiði, aslýnda baktýðýmýz fakat göremediðimiz birçok güzelliðin farkýna varýp günlük yaþamýmýzda uygulayabilmenin çabasýdýr.
Hikayede, tüm canlýlarýn konuþturulmasý, kiþileþtirilmesi söz konusu edilmiþtir. Tamamýyla mecazi ve simgesel anlatýmlar ön plana çýkmýþtýr. Manayý anlamak için insanýn kendi içine dönmesi gerekir lakin kendi içine dönmesi için çevresinde saklý hakikatleri görmesi lazýmdýr. Görünen suretlerin içine nüfuz eden içsel tanýmlamalarý okuyabilme gayretidir.
Aþkýn insan üzerindeki binlerce rengini farklý bir bakýþ açýsýyla yada meteryalist dünyanýn bize unutturduðu aþký yeniden hatýrlamak...
|
|
25
|
|
|
|
Var oldu melekler hepsi huzurda
Nurdan halk eyledim, bilmez kusur da
Beklerken sýrayý hali hazýrda
Sevecen bir sesle “cann” dedim, geldim
|
|
26
|
|
|
|
Hikayede, mazi ile istikbalin sanat yapýsýný birleþtirme gayreti olarak tanýmlanabilir veya geçmiþin klasikleþmiþ sanatýný, gerçeði anlayabilme yolunda etkili þekilde kullanmanýn mümkün olabilir mi? Sorusuna bir cevap niteliðinde mütevazý bir çalýþmadýr.
Hikaye de hayatý tanýma, hakikati kavrama, yaratýlýþ ruhunu hissetmenin klasik bir yolu gösterilmeye çalýþýlmýþtýr. Canlýlýðýn sadece insanlar ve hayvanlar âleminden olarak örülü bilinmemesi gerektiði, aslýnda baktýðýmýz fakat göremediðimiz birçok güzelliðin farkýna varýp günlük yaþamýmýzda uygulayabilmenin çabasýdýr.
Hikayede, tüm canlýlarýn konuþturulmasý, kiþileþtirilmesi söz konusu edilmiþtir. Tamamýyla mecazi ve simgesel anlatýmlar ön plana çýkmýþtýr. Manayý anlamak için insanýn kendi içine dönmesi gerekir lakin kendi içine dönmesi için çevresinde saklý hakikatleri görmesi lazýmdýr. Görünen suretlerin içine nüfuz eden içsel tanýmlamalarý okuyabilme gayretidir.
Aþkýn insan üzerindeki binlerce rengini farklý bir bakýþ açýsýyla yada meteryalist dünyanýn bize unutturduðu aþký yeniden hatýrlamak...
|
|
27
|
|
|
|
MUSTAKIN NEYSE
Nuh beddua etti yer, gök yarýldý,
Yer altý, yer üstü suya sarýldý,
Çifter çifter o gemide varýdý,
Gemi gitti daðlar taþlar yol oldu. |
|
28
|
|
|
|
Ýþin garibiyse en çok sevmediðimiz kiþilerin gýybetini yaparýz ve bu sevmediðimiz kiþilere fark etmediðimiz bir dille deriz ki: “ben seni sevmiyorum ama kendi ellerimle seni cennete yolluyorum bu yüzden al sevaplarým senin olsun” |
|
29
|
|
|
|
Her insan bir günün saatleri bittiðinde, baþýný iki ellerinin arasýna alýp, kendi muhasebesini yapmalýdýr.
"Bugün Allah için ne yaptým" diye kendi kendini sorgulamalýdýr. |
|
30
|
|
|
|
Ýblis niyetini ayan edince
Ýlmine aldanýp ziyan edince
Âdem’i görerek isyan edince
Onu huzurumda hor eden benim |
|
31
|
|
|
|
Peygamberimizin hayatýndan her tabakadan insanlar örnek alacak yönler bulabilir. Bizatihi insan olarak O’nun hayatýndan alacaðý sayýsýz fazilet ve güzellikler yanýnda, kendi mesleðini ve cemiyetteki yerini ilgilendirecek pekçok derside alabilir. Çünkü O’nun hayatý her yönüyle örnektir.
|
|
32
|
|
|
|
Mumun ýþýðý iç içe geçmiþ üç halkadan oluþuyordu.En dýþta sarý,içinde daha açýk bir sarý ve onun içinde de mavi...Mavi huzme, ruh muydu yoksa huzur mu, yoksa Tanrým o sen misin? |
|
33
|
|
34
|
|
|
|
Gece ile gündüzün sýnýr noktasýnda ikisine de tabii olmayan o noktada bir insan devasa bir sur kapýsýnýn önünde o kadar güçlü hissediyordu ki kendini týklatsa o devasa kapýyý kýracaktý. Gücü bünyesinden mi yoksa bulunduðu yerin esbabýndan mýdýr bilinmez ama o kapý açýlacaktý yoksa niye o insan orda olsun ki? Açýldýðýnda gören gözleri görmeyi görecekti, duyan kulaklarý duymayý duyacaktý fakat tutan elleri ve ayaklarý tutmaz olacaktý. 'Sýrlara vakýf olmak' bu o kadar korkutacaktý ki onu güçsüzlüðünü görecek ve korkacaktý, az önceki kudretinden eser kalmamýþ olacaktý. Derinliklerin fýsýltýlarýný, gece vakti seslerin bile uykuya daldýðý anda þaklayan yýldýrým sesi misali duyacaktý kulaklarý ve utanç yaþlarý gelecekti gözlerinden ve en önemlisi ki mahkemelerin en yücesini kuracak ve hâkimlerin en acýmasýzýnýn, ‘vicdan’ýn karþýsýna çýkacaktý. |
|
35
|
|
|
|
Allah’ýn bir kulu olan sabi çocuk, adet olduðu üzere sütannesine verilmiþ, alan olmamýþ, sahipsiz kalmýþ, fakir fakat gönlü cömert olan, Halime isminde bir kadýna kalmýþ, oda sahiplenmiþ, sütannesi olmuþ, |
|
36
|
|
|
|
>>tarihte ilk defa "sultan" adýný alan Sultan Mahmud, Ýslamý yaymak için Hindistan'a on sekiz sefer düzenlemiþti Ýþte bu seferlerden birinde çok þiddetli bir direnme ile karþýlaþmýþ..... |
|
37
|
|
|
|
Köpek, cinayet üstüne kalabilir korkusuyla geri gelmedi, saklandý. Gecenin karanlýðýndan güneþ ýþýyana dek hiç kimse gelmedi kadýnýn baþýna, baþýna iþ açma korkusundan. Kadýn, kan kaybýndan öldü, gitti.
|
|
38
|
|
|
|
Bir zamanlar, Ardin adlý bir gezegen vardý. Bu gezegen Baþkan Azamon ve emrindeki Bilginler Kurulu tarafýndan yönetilirdi. Baþkan, bir gün, Bilginler kuruluna bir görev verdi.Boyu 5 metre olan dev bir robot yapýlacaktý ve görüntüsü kendileri gibi olacaktý |
|
39
|
|
|
|
Kýlýç boynumu kessinBen bu yoldan döner isemKör olsun gözlerim benimBen bu yoldan döner isem |
|
40
|
|
|
|
Duramadý; fýrýnýn bulunduðu avluya açýlan pencereden yine baðýrdý:
-Karý! Haydi çabuk ol. Odaya gideceðim.
|
|