• ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
101
|
|
|
|
Bir de kabak çýktý mý karpuz, o zaman iþte insanýn baþýndan aþaðýya kaynayan kaynamayan bütün sular dökülüyor. Ýyi de kardeþim zurnada peþrev olmaz ne çýkarsa bahtýna, karpuzda da durum aynen böyle billahi... Hayýr elime alýyorum karpuzu, týk týk vuruyorum, ne iþ oðlum kabaksan söyle diyorum, onda týk yok. |
|
102
|
|
|
|
Ýkamet ettiðim ilde/Malatya'da meczup bir vatandaþaemniyet müdürlüðü tarafýndan garip bir ehliyet hikayesi. Sözkonusu hikaye 2007 gazetelere manþetlik haber oldu... |
|
103
|
|
|
|
Çok çabaladýlar aramýza ayrýlýk tohumlarý ekmek için, baþýnda çok direndik ama, neticede ayrýldýk iþte. Artýk onlarýn kendi dünyasý var, benim kendi dünyam. Mutlu muyuz kendi dünyalarýmýzda? Hem mutluyuz hem de mutlu deðiliz. Ýki arada bir deredeyiz. Hayat bizi çekip götürüyor, bakalým nereye kadar sürükleyecek bu ayrýlýklarýmýzý... |
|
104
|
|
|
|
- Selam Zýrt Banklý kardeþlerim ben geldiiiim...
- Ne iyi ettiniz de geldiniz.
- Göreceðiz bakalým...
- Biz hep yanýnýzdayýz.
- Ýyi o zaman ben sizden bir dönem tüketici kredisi kullanmýþtým.
- Aman aman aðabeyim ne güzel etmiþsiniz.
- Hem de sizden emekli maaþý alýyorum.
- Oh oh ne ala ne ala... Emekliyorsunuz demek... |
|
105
|
|
|
|
Lakin bir de iþin baþka bir boyutu var. Esnaf iseniz, durumunuzda bir çoðuna göre iyi ise bir zamanlar, herkes gelir borç ister sizden. Daha doðrusu isterlerdi geçmiþte. Þimdilerde ise çok zor borç istemek birinden, borç isteme canýný iste; o derece... Ne siz isteyebiliyorsunuz, ne de sizden birileri isteyebiliyor, bahanesi de hazýr''Ne parasý abi senin memleketin durumundan haberin yok galiba, cebimde on beþ lira para var, onun da on lirasýný eve vereceðim, kalan beþ lira ile iki gün idare edeceðim, bu süre zarfýnda da kuru ekmek yiyeceðim''. Bunu dediðiniz zaman, karþýnýzda ki adama, isterse baþka bir laf etsin, þýppadanak kýçýnýn üstüne oturuyor...
|
|
106
|
|
|
|
Oyunun hiç bir özelliði yok aslýnda, en önemliside bu oyunda kazanan ve kaybeden yok. Uluçýnar babaannem oyunu baþlatmadan önce, iki iki ya da üç üç eþ oluyoruz. Bir tarafta babannem, ben, babam. Diðer tarafta iki amcaoðlu bir de benim birader. Babannem baþ parmaðýný kaldýrarak, ortaya lafý atýyor.''Ha bunuda deyin bakayým kim tututu''. Karþý tarafta cevap hazýr.''Ahmet tututu''.Babaannem lafa hýþýmla tekrar giriyor''O niye tututu''Karþý taraf cevap veriyor''Ya kim tututu''sonra yine restleþme''Bu sefer sen tututu''Ýþte böyle karþýlýklý ayný kelimeler, ayný cümleler, konuþmalarda yer yer hýzlanarak devam edip gidiyor. Sonuç; kazanan yok, gülmek var. Bir de ''El üstünde kimin eli var''oynardýk, bunu da çoðunuz bilirsiniz zaten...
|
|
107
|
|
|
|
Çoðu zaman hoþuma gider onun üstünde sallanmak. Allah var o kadar otururum üstüne gýký da çýkmaz. Af et be dostum, arkadaþým, can yoldaþým koltuk. Popomun ve de benim kahrýmý çok çektin. Hele kuru fasulye filan yediðimde o mabadýmdan çýkan kötü kokular için senden özür dilerim. Keyfim o kadar yerindeydi ki kalkýp da tuvalete gitmeye üþendim iþte, kusura bakma... |
|
108
|
|
|
|
Akýllý makýllý deðil telefonum. O zaman demek ki ben ondan akýllýyým. Öyle ya insanoðlu olarak o telefonu ben yaptým. Teþbihte hata olmaz, ben yaptým dediysem, siz de anlayýn iþte benim insan kardeþlerim alamanlar, ingilmanyalýlar, amerikanyalýlar, yaptý... |
|
109
|
|
|
|
Baþýmýzda kavak yelleri ile daha bir sürü aðacýn yelleri esiyor. Ser de delikanlýlýk da var. Hem de mevsim bahar. Ne de zor ders çalýþýyor insan. Sabahçýyýz lise de, öðleden sonralarýmýz boþ, az ders çalýþýp kaçýyoruz dýþarýya, tünel kazmadan, annemizin serzeniþlerine aldýrmadan. Bizim gibi evden sýkýlýp firar eden kýzlarda varmýþ meðerse de haberimiz yok, sonradan haberimiz oldu tabi... |
|
110
|
|
|
|
Mayýs ayýnýn ilk günlerinde iki tane mini mini güzel güvercin tellerin üzerinde salýna salýna güneþleniyorlardý... Uçmak ne güzeldi, kanatlarýyla rüzgarý tokatlamak, güneþe göz kýrpmak, baharý ciðerlerine çekmek... |
|
111
|
|
|
|
Rahmetli babaannem çok saðlýklý bir insandý zamanýnda. Sekiz on yaþlarýnda namaza baþlamýþ ve de ömrünün sonuna kadar; son bir iki senesi hariç beþ vakit namazýný kýlmýþtýr. Dedem rahmetli, biz doðmadan çok seneler önce vefat etmiþ, biz görmedik. |
|
112
|
|
|
|
Kuru sezbzeci de her þeyi Perinçek’ten biliyor:
-Kapýsýna dört kilit birden vurdular, o da yetmedi. Namussuz, içerden içerden yýktý güzelim hökûmatý!
|
|
113
|
|
|
|
Bu yaþamýmýzýn vazgeçilmez parçasý, her þeyi biliyor, bilmediði bir þey yok. Topluyor, çýkartýyor, bölüyor, çarpýyor. Bilgileri sayýyor. Ýyi de kardeþim bu meret evimize girdiðinden beri hem vallahi hem billahi aile baðlarýmýz zayýfladý yahu! Sizlerde durumlar nasýl bilemem ama biz de böyle arkadaþlar. Biz dört kiþilik klasik Türk ailesi diyebileceðimiz bir aileyiz. Anne, baba, bir erkek, bir de kýz evlat. Bu görünüþte ve kullanýþta harika alet sayesinde birbirimizin yüzünü evimizin içinde bile göremez olduk. Her þeyi sayýyor da bir bizi saymýyor. |
|
114
|
|
|
|
Bu teþkilatta yer almak için yanar döner bir insan olmanýz þart. Yaðcýlýk, sahtekarlýk vasýflarý þansýnýzý yükseltir. Ayrýca sesinizin gür olmasý, kuvvetli alkýþ yeteneði ve slogan atmanýz þart. Ýyi bir insan olmanýzýn, dürüst olmanýzýn hiçbir önemi yok. Aksine kapý dýþarý edilirsiniz. |
|
115
|
|
|
|
Hayatý yeterince ciddiye almak; ancak bazan da "ti"ye almak gerekir. Hele hele insanýn kendisini "ti"ye almasý büyük bir erdemdir. |
|
116
|
|
|
|
Sýkýldým artýk bu hazýr mama muhabbetinden oysa ki annemin sütü ne güzeldi cokur cokur emip duruyordum, pek bir tatlýydý be! Biraz zaman geçsin yemeklerden de vermeye baþlarlar bunlar bana. Ýyi de her yemeði de sevemem ki ben de minnacýk bebeyim... |
|
117
|
|
|
|
Eni iyisi mektup yazýp masanýn üstüne býrakýp kaçmak. Mektup yazmayý da becermem ama bir seferlik katlanacaðýz iþte ne yapalým... Kalem kaðýt bulsam bir yerlerden, diyorum ki hemen de baþlasam. Zaten o üç dört saat içinde iþten dönmüþ olur, gelince beni bulamasýn.
|
|
118
|
|
|
|
Bütün kedilerin adýna konuþan Sarman ’’Biz kediler, kedicikler bu durumdan haliyle çok þikayetçiyiz kardeþler, herkes dönüp dolaþýp bizi buluyor, sonrada sermayeyi kediye yükledik diyorlar hem de yüklüyorlar, biz bu kadar aðýr þeyleri, nasýl taþýyalým aðalar, miyav da miyav, miyav da miyav yahu biraz anlayýþ bekliyoruz.’’
|
|
119
|
|
|
|
Efendiiim uzun uðraþlardan sonra Mafya dedelerinden Rükrullah Topuðasýkar ile beraber olup bir röportaj yapacaðýz... Mafya Dedesi Rükrullah Topuðasýkar ile görüþme randevumuzu oðlu Mafya Babasý Sinancan Topuðasýkar'dan aldýk. ''Babam ile görüþebilirsiniz tabi yalnýz çok da üstüne gidip eski yediði hurmalardan soru sormazsanýz iyi olur o eski yediði hurmalar biliyorsunuz ki babamýn ...çýný týrmalar.'' |
|
120
|
|
|
|
- Bizim tuvalet kaðýdý ihtiyacýmýzý karþýlamak için Brezilya'da ki yaðmur ormanlarýndan her gün yüzlerce aðaç kesiliyormuþ... |
|