• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Dilbilim |
21
|
|
|
|
Bize göre, her dilin bünyesinde, o dilin baþlangýçtaki ortak bir kökenden geldiðini gösteren ciddi benzerlikler bulunmaktadýr. |
|
22
|
|
|
|
Takýsýz Ýsim Tamlamasý konusu gerçekten dilcilerimizin pek çok dilsel terimde olduðu gibi görüþ ayrýlýðýna düþtüðü konulardan birisidir |
|
23
|
|
|
|
Bana hangi dil bilimci ne kadar katýlýr ya da katýlmaz bilmem ama bendeniz, düþüncenin kökü olan 'düþ' ile 'düþmek'in kökü olan 'düþ-'ün etimolojik olarak ortak bir 'tüþ' kökünden geldiðini düþünüyorum. |
|
24
|
|
|
|
Bugünkü yazýmda farklý dönemlerde yazýlan, yazarlarý tarafýndan DÝLLERÝN ÞÝFRESÝ olarak adlandýrýlan iki farklý kitaptan bahsedeceðim. Bu kitaplardan birisi ve birincisi ise bendenize ait! |
|
25
|
|
|
|
Bu çalýþmamýzda TDK’ye bir öneride bulunacaðýz.Artýk hayatýmýzýn ayrýlmaz bir parçasý olmuþ “Sanalbað” hakkýnda olacak önerimiz |
|
26
|
|
|
|
Son birkaç yýldýr Nogay dili ve kültüründe yaþanan bu erezyonu durdurmaya yönelik münferit veya organize faaliyetler yapýlmaya baþlanmýþtýr.
Bunlarýn baþýnda derneklerin faaliyetleri gelmektedir. Bu gerçekten önemli bir geliþmedir. Aydýn ve bilinçli insanlarýn özverili çalýþmalarý sonucu gelecek nesillere yönelik önemli yatýrýmlar yapýlmaya baþlanmýþtýr. Dernekler , Nogay kalabalýklarýna toplum bilincini yerleþtirmekte önemli bir görev ve misyonu üstlenmiþtir
|
|
27
|
|
|
|
Bir Ýngiliz'in tüm sevgilerini ve yaratýlarýný Ýngilizce ifade ettikten sonra, Türkçe küfretmesi gibidir milletimin yaþantýsý. Bir millet küfrederken, söverken deðil, severken millet olmalýdýr. Millet olarak sevgiyi ve saygýyý yitirdiðimize göre, geride küfürden bir milliyetçilik kalmaktadýr. Küfürle de sataþmayla da milliyetçilik olmaz, anca faþizm olur. |
|
28
|
|
|
|
Societe de Lingiustique de Paris (Paris Dil Bilimi Cemiyeti) tarafýndan 1866’da savunulmasý yasaklanmýþ Dilbirliði teorisinden bahsedeceðiz bugün |
|
29
|
|
|
|
Türk dilini öðreniniz çünkü Türklerin uzun sürecek bir hakimiyetleri vardýr. |
|
30
|
|
|
|
Öncelikle þunu anlamamýz gerekiyor. Dil sadece yaþayan dildir. Gramer kurallarý, konuþulan-yazýlan yâni yaþayan dilden derlenir. Yoksa dil, belirlenmiþ kimi ideal kurallara zorla uydurulmaz. Böyle bir durumda ancak Bâleybelen ve Esperanto gibi yapma diller ortaya çýkabilir. Yoksa doðal dillerin geliþme süreçleri de doðaldýr, doðal kalmalýdýr. |
|
31
|
|
|
|
Testere sözcüðünü söylerken niçin diliniz testere diþi gibi hareket ediyor?... Peki ya balon derken neden aðzýnýz yuvarlak þekiller alýyor?... |
|
32
|
|
|
|
Þimdi Türkler`den Ermenilere geçmiþ ve ayný isimlerle hâlen kullanýlan yemek adlarýný buraya yazacaðýz |
|
33
|
|
|
|
Türkçe'nin Fizik bilimiyle olan iliþkisini irdelemeye devam ediyoruz.Þimdi herkes sussun!Türkçe konuþuyor. |
|
34
|
|
|
|
Gündelik hayatta çok kullandýðýmýz bir ikileme “abur cubur”. |
|
35
|
|
|
|
2003-2004 yýllarýnda yaptýðým bir çalýþma.. Artýk yayýmlamann zamaný geldi... |
|
36
|
|
|
|
Savaþlar olur, savaþlarda kazananlar ve kaybedenler vardýr. Kaybedenler, yani maðluplarýn boynu büküktür... Hele de bir Ýslam Topraðý ise kaybedilen yer, asla nokta koymazlar, koyamazlar, fetih ve gaza ruhu buna izin vermez... Virgül yetiþir imdada, o virgül kaybedilen yer geri alýnýp da yeni bir nokta koyulana kadar, daðarcýðýmýzda saklanýr da saklanýr ta ki vatan sevgisi doruklara çýkana kadar... |
|
37
|
|
|
|
Türkçe doðanýn dilidir.Türkçe evrenden süzülmüþ bir "küçük evrendir" Kendisiyle bu açýdan soydaþ olan insana da yakýþan bir dildir Türkçe.Ýnsan da "Türkçe" de evrenden süzülmüþ düzenli sistemlerdir. |
|
38
|
|
|
|
Ýnsanlar þekil olsun diye v yerine w yazdýklarýnda bana tuvaleti hatýrlatýyorlar. WaLla demek bazýlarýnýn hoþuna gidebilir, ama bir yemini fosseptik çukuruna dönüþtürmek hem bir Türk'e hem de manevi deðerleri olan birine yakýþmaz. Ýnsanlar aþk yerine aþq yazdýklarýnda düþüncelerinin bozukluðuyla hiçbir þeyi gerçek anlamlarýyla yaþayamazlar. Türkçe bozulurken, kayýtsýz ve bilinçsiz insanlarýn elleriyle, kimse insanlarýn düþüncesizliðinden dem vurmasýn. |
|
39
|
|
|
|
Yazdýklarýnýzý Türkçe bilmeyen dünyanýn geri kalanýna da doðru bir biçimde ulaþtýrmak için: |
|
40
|
|