• ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Entelektüel |
21
|
|
|
|
Sabahattin Ali'yi az da olsa görüp, tanýyan kiþi olarak görüþlerimi bildirdim. |
|
22
|
|
|
|
Salvador her ne kadar kapitalistlere sövse de onlar gibi yaþar, adýyla çýkan kozmetiklerden isim hakký alýr, su gibi dolar harcar. |
|
23
|
|
|
|
Belgesel ya da sinema filmi olsun iyi analiz edebilmeli bizde yarattýðý duyguyu tahlil etmeliyiz ama kýlavuzumuz somut gerçekler olmalýdýr. Bu somut gerçekler nelerdir. Birçoðu bu tür belgesellerde istatistik olarak veriliyor zaten. Günlük yaþamda, haberlerde, dizilerde görüyoruz: Güçlüler kurallarý koyuyor. Ýþine gelmeyince deðiþtiriyor. Uluslar parçalanýyor. Ýþine gelirse birleþtiriliyor. Ama halklar hep sömürülüyor |
|
24
|
|
|
|
Ýngiltere'nin Reading Üniversitesi'nde görev yapan felsefe profesörü Antony Flew (81), "Bilim Tanrý'yý Keþfetti mi?" adlý video kasetinde, bilimsel kanýtlarýn, evrenin var oluþunun arkasýnda bir çeþit |
|
25
|
|
|
|
Ýþte makro dünyadaki beyinin iþleyiþi de böyle. Rahip yaþamlýdýr. Makro dünya, kuantum görünümlü en az kuantum iþleyiþle makrodur. Yine makro dünya somut olarak kolektif birim zaman içinde de kuantum zamanla en çok belirip iþleyen bir som gerçekliktir. |
|
26
|
|
|
|
Anadolu halký öþür vergisiyle artý ürününe el konulup karnýný zar zor doyurabilir bir duruma getirilirken çift bozan vergisiyle topraðýný izinsiz terk eden ve üç yýl üst üste ekip biçmeyenler cezalandýrýlýp adeta topraða ayaðýndan pranga ile baðlanýrken ticareti azýnlýk Ermeni, Yahudi ve Rumlara býrakýlmýþtýr. Anadolu halký yeteneksiz deðil bizzat Osmanlý devlet sistemiyle köreltilmiþtir...Anadolu Cumhuriyet devrimini yaptýðýnda doðu enerji kaynaklarýna ulaþmak isteyen batýlý emperyalistler hayallerini ertelemek zorunda kaldý. Ama bir yandan da Anadolu da isyanlar tertiplediler...Türkiye cumhuriyetinin kurulduðu dönemlerde dünyaya egemen olan güçler orta doðudaki monarþiyi destekler iken bu gün ne oldu da geri sistemler olarak ilan edildiler? |
|
27
|
|
|
|
Hep þunu merak ederdim. Bir yazar, bir ressam, bir þair, bir ses sanatçýsý bir araya gelse bir konu hakkýnda konuþsa ne olur acaba diye. Bugün NTV'de bir programa Elif Þafak ile Teoman katýlmýþtý ve Türkiye meseleleri hakkýnda düþünce beyan ediyorlardý. Türkiye tablosu yarým kalmýþ bir tablo gibidir. Bu yüzden herkes eline fýrçasýný almýþ, tuvalin saðýný solunu boyayýp fýrçalamakta. Her görüþ kendi rengini tabloya daha çok katmak istemekte. |
|
28
|
|
|
|
Sosyolojinin kurucusu...
Tarih felsefesinde deha.
Psikoloji usullerini tarihe uygulayan ilk âlim...
Düþüncelerini anlamaya ve üzerinde kafa yormaya ne dersiniz?... |
|
29
|
|
|
|
Saatler on altýyý gösterdiðinde Göðebakan küçük bir gecikmeyle gelebilmiþti. Sürekli televizyonlardan ve kliplerindeki görüntülerinden çok baþka bir Göðebakan’la karþýlaþtýk. Kibir yoktu, tek baþýna gündelik yaþantýsýnda giydiði kýyafetleriyle sade bir vatandaþ gibi radyoya geldi. Tabi ben biraz þatafat olabileceðini düþünmüþtüm. Zira O;son elli yýlýn þarkýlarý listesinde ilk üçe giren” ay yüzlüm” isimli parçayý hayata geçiren sanatçýydý . Þöhret, uzaktan güneþ gibi parlak ve ýsýtýcý; yaklaþtýnýz mý bir dað tepesi kadar soðuktur. Bunun böyle olduðunu gözlemleyebiliyordum.
|
|
30
|
|
|
|
Ahlak da sanatta olduðu gibi hiç konuþulmaz, ancak yaþanýr. Ernest Renan
ahlak duygumuz, ihtiraslarýmýzý kontrol eder. Bernard Shaw
ahlak kanunlarýný çiðnemeye hiç gelmez, hemen öçlerini alýrlar. Tolstoy
ahlak olmayan yerde kanun bir þey yapamaz. Napolyon
ahlak ve erdemden yoksun kimse,bir çuval çamurdan daha deðersizdir. Laedri
ahlakýn temeli, özgürlüktür. C. F. Meyer
|
|
31
|
|
|
|
Ne vardý sanki böyle bembeyaz birden bire buz gibi kendini býrakýverecek bir anda biranlýk bir.
Deðer mi deðmez mi bilinemez bir deli’lik inadýna.
|
|
32
|
|
|
|
“Yaþadýðýmýz maddeler âlemi bana öyle geliyor ki hakikatin kýmýltýlý bir izdüþümünden ibaret…Evet, kýmýltýlý asla duraðan deðil. Bu yüzden bize çok inandýrýcý ve gerçek geliyor.” |
|
33
|
|
|
|
Herkes bir þeyler söyler ama herkes belâgatlý söz söyleyemez.Bunu ancak þâirler becerebilir.Çünkü onlarýn doðuþtan gelen söz söyleme meziyetleri vardýr.Bu yönüyle onlara saygý duymak lâzýmdýr.
|
|
34
|
|
|
|
Ýnsanlar yaþadýkça ihtiyarladýklarýný sanýrlar, halbuki yaþamadýkça ihtiyarlarlar... ÝSKOÇYA
*Allah'ýn gülü dikenli yarattýðýna hayret edeceðiniz yerde, dikenler arasýnda gül yarattýðýna hayret ediniz... ARABÝSTAN
Biri öteki kadar zengin olunca, kardeþler birbirlerini severler... UGANDA
|
|
35
|
|
|
|
Teo :Kötü olan hataya düþmek deðil hatada ýsrar etmektir.
Tülin Þahin : yaþamdaki duruþumuz algýladýklarýmýzýn yansýmasýdýr.
Victor Hugo : Çalýþmak hayat, düþünmek ýþýktýr.
Voltaire : Düþüncelerinize katýlmýyorum ama, düþüncelerinizi savunmanýz için gerekirse hayatýmý bile verebilirim.
|
|
36
|
|
|
|
Tavþan boku :Ne faydasý,ne de zararý olan kimse
Tiði teber þahý levent :her þeyini tüketmiþ kimseleri anlatmak için söylenir.
Vebali boynuna :Günahý ona ait anlamýnda
Veledizina :Babasý belli olmayan
|
|
37
|
|
|
|
Acý; zamanla diner mi yoksa iliklerinize iþlenip, sizin bir organýnýz mý olur? Kolunuz, bacaðýnýz, ayaklarýnýz gibi... Size iliþik, sizden mi olur ya da siz mi onun olursunuz? Herkesin içinde herkesten ve her þeyden biraz vardý. En azýndan Goethe bunu onaylýyordu:
“Ben, kendi hesabýma, ne yaptým tüm yaþamým boyunca? Gördüklerimi, duyduklarýmý, gözlediklerimi derledim ve kendime malettim!... Yaptýklarým, çeþitli yaratýklarýn binlercesinden besinini alarak oluþtu: Akýllýlardan ve delilerden, aydýnlardan ve aptallardan yararlandým.
Çok zaman baþkalarýnýn ettiklerini biçtim. Benim yapýtým, Goethe imzasýný taþýyan ortak bir çalýþmanýn ürünüdür.”
|
|
38
|
|
|
|
Oruç Baba der ki: Ýyimser kiþiliðini biçimlendiren bir heykeltýraþ ise,kötümser de kiþiliðini parçalayan bir balyozdur.
|
|
39
|
|
|
|
Þiir,baþkalarýnýn düþünüp de kelimelere dökemediði duygu,düþünce ve hayalleri estetik kaygýlar gözeterek yansýtmaktýr.Bunu gerçekleþtirmek her kiþinin yapabileceði bir iþ deðildir.Yani her insan þiir yazamaz. |
|
40
|
|
|
|
Sýfýr tabanlý düþünce baþkalarýnýn bakýþ açýlarýndan kurtulmayý, insanýn kendi sorusunu sorabilme cesaretini ve düþüncelerini yeniden kurabilmeyi, dünyayý kendi gözünden görebilme serüvenini temsil ediyor. |
|